Demek ki, Y.Samsunspor’un tüm kredilerini tükettiğini gören sadece bizlermişiz… Kastamonuspor 1966 maçında ortaya konan mücadelede (!) gördük ki; teknik heyet ve oyuncular kredi tükenmesi gibi konularla ilgilenmiyor. Onların öyle bir dertleri yok.
Teknik menajer Yücel Uyar: “Bu ligin açık ara en iyi kadrosuna sahibiz. Ama iyi kadro iyi futbol oynamak için yetmez. Herkes yeteneklerini sonuna kadar sahaya yansıtmalı. Kalan maçlarda eldeki oyuncular arasında en iyi ve en doğru kadro ile çıkıp en iyi sonucu almalıyız”.
Eleştirinin muhatapları belli... Oyuncular nasibini almış gibi görünse de asıl hedef teknik heyet… Aynı çatı altında olacaksın, aynı havayı soluyacaksın ama eleştiriyi basına verdiğin demeçle yapacaksın! İletişim sorunu olduğunu sanmıyorum. Demek ki bardak taşmış…
Taşmalı da zaten...
Hiç kimsenin verilen emeği hiçe saymak gibi lüksü yok. Olmamalı da… Hep birlikte gördük ki; yönetenler kulübü ayağa kaldırmak için hiçbir fedakârlıktan kaçınmadı. Eldeki kadro neredeyse A takım seviyesinde, 2-3 takım kurulabilecek hale getirildi. Ekonomik sıkıntının kırıntısı dahi kulüp kapısından giremiyor. Ligin çok çok üzerinde çalışma şartları sağlandı.
Bu şartlar başarıya endekslenmiyorsa şayet; morallerin bozulup, sinirlerin gerilmesini normal karşılamak lazım.
“Bu ligin açık ara en iyi kadrosuna sahibiz”. Zurnanın ‘zırt’ dediği yer tam da burası… Kadro kalitesi olarak açık ara önde olacaksın ama lideri dört puan geriden takip edeceksin! Kabullenemediğimiz/kabullenmememiz gereken de bu zaten…
Malzeme kaliteli. Bu tartışma götürmez… Malzemede sorun yoksa, sorun kotarandadır. Bunun başka izahı var mı?
Tam 18 hafta Taner Taşkın’dan hikâye dinledik. Hikaye de son durak Amed yenilgisi oldu. İsmet Taşdemir’le yeni bir umut, yeni nefes dedik. Yolumuz, geçen sezondan yakın dostumuz hüsrana çıktı…
Kalan sekiz maçı alsak dahi yetmiyor. Geldiğimiz noktaya bakar mısınız? Rakipler kaybetmezse ligin sonu ‘çıkmaz sokak’. Lideri yenmemiz, sadece puan farkını bire indirmeye yetiyor. Böyle bir konumda olacağımızı sezonun başında biri söyleseydi ya alay ederdik, ya kavga…
Ustanın dediği gibi yine de ‘enseyi karartmayalım’. Lakin ‘çıkmayan candan umut kesilmez’.
Teknik menajer Yücel Uyar: “Bu ligin açık ara en iyi kadrosuna sahibiz. Ama iyi kadro iyi futbol oynamak için yetmez. Herkes yeteneklerini sonuna kadar sahaya yansıtmalı. Kalan maçlarda eldeki oyuncular arasında en iyi ve en doğru kadro ile çıkıp en iyi sonucu almalıyız”.
Eleştirinin muhatapları belli... Oyuncular nasibini almış gibi görünse de asıl hedef teknik heyet… Aynı çatı altında olacaksın, aynı havayı soluyacaksın ama eleştiriyi basına verdiğin demeçle yapacaksın! İletişim sorunu olduğunu sanmıyorum. Demek ki bardak taşmış…
Taşmalı da zaten...
Hiç kimsenin verilen emeği hiçe saymak gibi lüksü yok. Olmamalı da… Hep birlikte gördük ki; yönetenler kulübü ayağa kaldırmak için hiçbir fedakârlıktan kaçınmadı. Eldeki kadro neredeyse A takım seviyesinde, 2-3 takım kurulabilecek hale getirildi. Ekonomik sıkıntının kırıntısı dahi kulüp kapısından giremiyor. Ligin çok çok üzerinde çalışma şartları sağlandı.
Bu şartlar başarıya endekslenmiyorsa şayet; morallerin bozulup, sinirlerin gerilmesini normal karşılamak lazım.
“Bu ligin açık ara en iyi kadrosuna sahibiz”. Zurnanın ‘zırt’ dediği yer tam da burası… Kadro kalitesi olarak açık ara önde olacaksın ama lideri dört puan geriden takip edeceksin! Kabullenemediğimiz/kabullenmememiz gereken de bu zaten…
Malzeme kaliteli. Bu tartışma götürmez… Malzemede sorun yoksa, sorun kotarandadır. Bunun başka izahı var mı?
Tam 18 hafta Taner Taşkın’dan hikâye dinledik. Hikaye de son durak Amed yenilgisi oldu. İsmet Taşdemir’le yeni bir umut, yeni nefes dedik. Yolumuz, geçen sezondan yakın dostumuz hüsrana çıktı…
Kalan sekiz maçı alsak dahi yetmiyor. Geldiğimiz noktaya bakar mısınız? Rakipler kaybetmezse ligin sonu ‘çıkmaz sokak’. Lideri yenmemiz, sadece puan farkını bire indirmeye yetiyor. Böyle bir konumda olacağımızı sezonun başında biri söyleseydi ya alay ederdik, ya kavga…
Ustanın dediği gibi yine de ‘enseyi karartmayalım’. Lakin ‘çıkmayan candan umut kesilmez’.