Bi lobi tartışmamız eksikti o da tamamlandı… Sakaryaspor Teknik Direktörü İsmail Ertekin’in içinde birçok doğruyu barındıran sözleriyle başladı tartışma. "Şampiyonluğa oynayan takımlar arasında rekabet ortamı var. Bu rekabet ortamında futbolun sadece futbol olmadığı ortaya çıkıyor. Sahada kazanmak için çaba sarf etmek bazen bir şey ifade etmiyor. Bu 5 takımın dış lobileri de çalışmaya başladı. Kim daha kuvvetliyse o kazanacak gibi duruyor"
Ertekin, Türkiye futbolunun gerçeklerini net bir şekilde dile getirmiş. Kastedilen takımlar içinden Y.Samsunspor’u çıkartmak kaydıyla, bu sözler altına bende imzamı atarım…
Ayrı tutuyorum lakin Y.Samsunspor, lobi işlerinden zarar gören takımlar kervanında...
1986-87 sezonunu anımsıyorum örneğin… Şampiyonluk yarışımızın önünde sadece rakiplerimiz mi vardı? Galatasaray lobisi ve en etkin isimde; Hıncal Uluç’tu… Bu gerçekler sonraları birçok kez dillendirildi.
1993-94 sezonunu sahamızda oynadığımız Trabzonspor maçı da dağarcığımızda ve hala tazeliğini koruyor… Hakem Ergül Yücedağ net pozisyonlarımızda üst üste kaç penaltımızı vermemişti! Bununla da kalmamış, rakibe uyduruk bir penaltı hediye etmişti. Ergül Yücedağ’ın ‘bir maç nasıl katledilir, seyirci nasıl galeyana getirilir’ konusunda verdiği dersi nasıl unuturuz? Gel de böylesi bariz ve böylesi tekrarlanan hataları bireysel hatalar olarak gör!
Çok uzağa gitmeyelim… 2013-14 sezonu Mersin İdmanyurdu ile oynadığımız playoff final maçımız dahi çok şeyi anlatmaya yeter… TFF, eşi benzeri olmayan bir karara imza atmış, kader niteliğinde ki final maçımızı seyircisiz oynatmıştı. Üstelik tarafsız sahada…
Bir takımın, tarafsız sahadaki karşılaşmasına seyircisiz oynama cezası vermek hangi aklın ürünüdür sizce? Ve bu bir şehir takımı ve de spordan sorumlu bakan da o şehrin vekiliyken!
Masa başında kaybettiğimiz maçları tek tek saymaya kalksak değil sütun sayfa yetmez. Uzun lafın kısa, sahada kazanmak için çaba sarf etmenin bazen bir şey ifade etmediğini biz çok iyi biliriz Sayın Ertekin. Muhatabını git başka adreslerde ara…
Ertekin, Türkiye futbolunun gerçeklerini net bir şekilde dile getirmiş. Kastedilen takımlar içinden Y.Samsunspor’u çıkartmak kaydıyla, bu sözler altına bende imzamı atarım…
Ayrı tutuyorum lakin Y.Samsunspor, lobi işlerinden zarar gören takımlar kervanında...
1986-87 sezonunu anımsıyorum örneğin… Şampiyonluk yarışımızın önünde sadece rakiplerimiz mi vardı? Galatasaray lobisi ve en etkin isimde; Hıncal Uluç’tu… Bu gerçekler sonraları birçok kez dillendirildi.
1993-94 sezonunu sahamızda oynadığımız Trabzonspor maçı da dağarcığımızda ve hala tazeliğini koruyor… Hakem Ergül Yücedağ net pozisyonlarımızda üst üste kaç penaltımızı vermemişti! Bununla da kalmamış, rakibe uyduruk bir penaltı hediye etmişti. Ergül Yücedağ’ın ‘bir maç nasıl katledilir, seyirci nasıl galeyana getirilir’ konusunda verdiği dersi nasıl unuturuz? Gel de böylesi bariz ve böylesi tekrarlanan hataları bireysel hatalar olarak gör!
Çok uzağa gitmeyelim… 2013-14 sezonu Mersin İdmanyurdu ile oynadığımız playoff final maçımız dahi çok şeyi anlatmaya yeter… TFF, eşi benzeri olmayan bir karara imza atmış, kader niteliğinde ki final maçımızı seyircisiz oynatmıştı. Üstelik tarafsız sahada…
Bir takımın, tarafsız sahadaki karşılaşmasına seyircisiz oynama cezası vermek hangi aklın ürünüdür sizce? Ve bu bir şehir takımı ve de spordan sorumlu bakan da o şehrin vekiliyken!
Masa başında kaybettiğimiz maçları tek tek saymaya kalksak değil sütun sayfa yetmez. Uzun lafın kısa, sahada kazanmak için çaba sarf etmenin bazen bir şey ifade etmediğini biz çok iyi biliriz Sayın Ertekin. Muhatabını git başka adreslerde ara…