Lig öncesi; bu ligin diğerlerine benzemediği,uzayda falan oynandığı konusunda Taner Taşkın tarafından ikna edilmeye çalışıldık. Üçüncü haftada Sancaktepe'in sancağına çarpıldık. On ikinci haftada keçinin boynuzu bayağı bir sert geldi. Amed maçı sonrası oyuncuların Diyarbakır'ın fiziki şartlarından dolayı korktuğunu ve bundan dolayı oyuna konsantre olamadıkları tezi ortaya atıldı. Tam ikna oluyorduk ki, işin içine oyuncuların afyon yutma meselesi girdi, kafamız karıştı...
Samsunspor yönetiminden beklediğimiz 'radikal' karar Taner Taşkın'dan geldi!Kadroda revizyona giderek içimizi rahatlattı! Elbetteki afyonu kim yuttuysa bedelini o ödemeliydi. Öyle de oldu... Yutanlar kesik yedi. Çok şükür (!) teknik heyet görevinin başında. Üstelik hiçbir şey olmamış gibi...
Kadro kalitesi tartışılmaz iki karşı karşıya geliyordu yine de yüreğimizdeki serçe ürkekliği yine bizimleydi. Lakin gümüşün albenisine kapılmak ihtimal dahilindeydi.
Lig 13'üncüsü rakip karşısında beklendiği gibi maça baskılı başladık. 10.dakikada baskımız sonuç verdi. 12.dakikada kolay gol yeme alışkalığımız sahneye çıkınca, rakip hem skorda hem de oyunda dengeyi sağladı. Ufak bir bocalama ardından resim maça başlama sonrasına döndü.
Doksan dakika boyunca topa sahip olduk. Pozisyolar bulduk. Son vuruşlarda başarılı olamadık. İmdadımıza penaltı yetişti. 51.dakikada Onur Eriş'le öne geçtik. Farkın açılmasının önünden hakem triosu vardı. 73'de Samet Asatekin'in buz gibi golü ofsayt gerekçesiyle verilmedi.
Taşkın'ın oyuna mükemmel (!) müdehaleleriyle yine son dakikaları diken üzerinde geçirdik. Rakip '3.golü yesek de fark etmez' diye düşünüp geri dahi dönmezken, son dakikada az daha korktuğumuz başıma geliyordu.
3 puanın değeri tartışılmaz. Peki, oyun kurgusu gol yememek üzerine olan rakip karşısında oynadığımız futbol kaç puan eder?
Samsunspor yönetiminden beklediğimiz 'radikal' karar Taner Taşkın'dan geldi!Kadroda revizyona giderek içimizi rahatlattı! Elbetteki afyonu kim yuttuysa bedelini o ödemeliydi. Öyle de oldu... Yutanlar kesik yedi. Çok şükür (!) teknik heyet görevinin başında. Üstelik hiçbir şey olmamış gibi...
Kadro kalitesi tartışılmaz iki karşı karşıya geliyordu yine de yüreğimizdeki serçe ürkekliği yine bizimleydi. Lakin gümüşün albenisine kapılmak ihtimal dahilindeydi.
Lig 13'üncüsü rakip karşısında beklendiği gibi maça baskılı başladık. 10.dakikada baskımız sonuç verdi. 12.dakikada kolay gol yeme alışkalığımız sahneye çıkınca, rakip hem skorda hem de oyunda dengeyi sağladı. Ufak bir bocalama ardından resim maça başlama sonrasına döndü.
Doksan dakika boyunca topa sahip olduk. Pozisyolar bulduk. Son vuruşlarda başarılı olamadık. İmdadımıza penaltı yetişti. 51.dakikada Onur Eriş'le öne geçtik. Farkın açılmasının önünden hakem triosu vardı. 73'de Samet Asatekin'in buz gibi golü ofsayt gerekçesiyle verilmedi.
Taşkın'ın oyuna mükemmel (!) müdehaleleriyle yine son dakikaları diken üzerinde geçirdik. Rakip '3.golü yesek de fark etmez' diye düşünüp geri dahi dönmezken, son dakikada az daha korktuğumuz başıma geliyordu.
3 puanın değeri tartışılmaz. Peki, oyun kurgusu gol yememek üzerine olan rakip karşısında oynadığımız futbol kaç puan eder?