Sezona deplasmanda Altay galibiyeti ile başlayan Yılport Samsunspor, ikinci maçında ilk kez kendi evinde taraftarlarının karşısına çıktı. Rakip, yarışta iddialı ekipler arsında olmaya aday gösterilen ve geçen sezon iki kez berabere kaldığımız Eyüpspor'du.
Teknik Direktör Bayram Bektaş, maça Altay mücadelesinin 11'i ile başlamayı tercih etti. Henüz hazır olmayan futbolcular da göz önüne alındığında birisi hariç bu 11 ile sahaya çıkmak normal karşılanabilir. ''Kazanan 11 bozulmaz...'' Yazılı olmayan bir kural gibidir.
Ama geçen haftaki Laura'nın performansını ve son dakikalarda oyuna girip, gözlerimizin pasını silen bir gol atan Ahmet'i kıyaslayınca ''sanki burada bir değişiklik yapılabilirdi'' diye düşünmekten de kendimizi alamadık. Hadi olmadı, iç saha maçında çift forvet ile Ahmet de sahaya sürülebilirdi.
Samsunspor oyuna coşkulu taraftarların da desteğiyle baskılı başlamak istese de bunda başarılı olamadı. Özellikle çok pasla hücuma kalkma denemeleri pas trafiğinin bir yerde rakibe toslamasıyla, sonuca gidecek hamleye dönüşemedi.
Oysa çok pasın değil, doğru ve bitirici pasın sonuca gitmede daha etkili olduğunu Eyüpspor 20. dakikada gösterdi. Kaleciden gelen topu, Dibba kafa ile Murat'a aktardı. O da biraz sürüp pasını Eze'ye verdi. Eze şutunu çekti. Bu şut, bu sezonki ilk golümüzü yememize neden oldu. Demek ki; üç pasla da gol atılabiliyormuş.
Samsunspor yediği gole kadar sahada doğrusu hiç yoktu. Özellikle Boldrin ve Laura etkisizdi. Adeta 9 kişi ile oynadık. Samsunspor golü yedikten sonra bir 5 dakika daha şaşkındı. Ama sonra canlanmaya ve baskısını artırmaya başladı.
İlk 28 dakikada bir şutu bile olmayan Kırmızı-beyaz-siyahlı takım o dakikada ilk şutunu Osman ile denedi ve kaleci Harun gole izin vermedi. Sonraki 4 dakika içinde Samsun tam 6 şut denemesinde bulundu kaleyi bulan ilk 3 şutta Harun başarılıydı. Ama Samsunspor 32. dakikada 6. şutunda Harun'u avladı. O ana kadar sahada aradığımız iki isimden Boldrin korner atışında topu boş durumdaki Laura'ya gönderdi. O da vurdu ve beraberliğimiz sağladı.
İkinci devrede sahada futbol adına fazla bir şey göremedik. Eyüpspor oyunu kendi yarı alanında kabul etmesine rağmen, Kırmızı-beyaz-siyahlı ev sahibi ekip bir türlü ilk 45 dakikadaki kısa sürede ortaya koyduğu ve golü bulduğu o baskıyı kuramadı. Celil'in uzaktan denediği direkte patlayan şut dışında bizi heyecanlandıran bir pozisyon göremedik.
İlk devrede iki şut çeken Eyüpspor'un, maçı da iki şutla tamamladığını söyleyeyim de siz artık karar verin ikinci yarıda ne kadar savunmada kaldığına... Ve, bu kadar savunmada kalan bir takıma karşı ikinci devrede hiç isabetli şut bulamayan Samsunspor'un ne kadar kötü bir futbol oynadığına...
Samsunspor'da Celil biraz iyiydi. Savunma hattı kontrada yakalanıp rakibe verdiği kolay gol dışında geçen haftaki Altay maçına göre fena değildi. Bunda Eyüp'ün hücumu fazla düşünmemesinin de payı vardı belki...
Boldrin ve Laura gol dışında yoktu. Laura ilk golünü attı ama burada şans yanımızdaydı. Aslında Fransız futbolcu sol ayağıyla topu istediği gibi kontrol edemedi. Sağa doğru açılan top, sağ dizine çarpıp tekrar önüne düştü. Ama hakkını verelim, şutta soğukkanlıydı, doğru bir vuruş yaptı. Ondan beklediğimiz böyle vuruşları ve golleri artırması.
Fofana da iyi gününde değildi. Osman topu ayağına aldığında yan pas ya da geri pası değil de ileriye hücuma yönelik pası düşünse takıma daha fazla faydası olacak. Harris geçen haftaya göre biraz daha iyiydi.
Hoca, oyuncu değişikliklerini geç yaptı. Ahmet daha erken girmeliydi. Ve Novikovas...
Evet Samsunspor 10 dakika kadar bir süre futbol oynadı ve ancak beraberliği sağladı. Zaten 10 dakikalık futbolla da nasıl kazanacaksınız ki!
Sezon başı, sıcak hava, nem v.s. Bahane çok. Ama şampiyonluk yolunda direkt rakibiniz olan bir takımı sahanızda yenemiyorsanız, iki puan kaybediyorsanız işiniz zorlaşır.
Teknik Direktör Bayram Bektaş, maça Altay mücadelesinin 11'i ile başlamayı tercih etti. Henüz hazır olmayan futbolcular da göz önüne alındığında birisi hariç bu 11 ile sahaya çıkmak normal karşılanabilir. ''Kazanan 11 bozulmaz...'' Yazılı olmayan bir kural gibidir.
Ama geçen haftaki Laura'nın performansını ve son dakikalarda oyuna girip, gözlerimizin pasını silen bir gol atan Ahmet'i kıyaslayınca ''sanki burada bir değişiklik yapılabilirdi'' diye düşünmekten de kendimizi alamadık. Hadi olmadı, iç saha maçında çift forvet ile Ahmet de sahaya sürülebilirdi.
Samsunspor oyuna coşkulu taraftarların da desteğiyle baskılı başlamak istese de bunda başarılı olamadı. Özellikle çok pasla hücuma kalkma denemeleri pas trafiğinin bir yerde rakibe toslamasıyla, sonuca gidecek hamleye dönüşemedi.
Oysa çok pasın değil, doğru ve bitirici pasın sonuca gitmede daha etkili olduğunu Eyüpspor 20. dakikada gösterdi. Kaleciden gelen topu, Dibba kafa ile Murat'a aktardı. O da biraz sürüp pasını Eze'ye verdi. Eze şutunu çekti. Bu şut, bu sezonki ilk golümüzü yememize neden oldu. Demek ki; üç pasla da gol atılabiliyormuş.
Samsunspor yediği gole kadar sahada doğrusu hiç yoktu. Özellikle Boldrin ve Laura etkisizdi. Adeta 9 kişi ile oynadık. Samsunspor golü yedikten sonra bir 5 dakika daha şaşkındı. Ama sonra canlanmaya ve baskısını artırmaya başladı.
İlk 28 dakikada bir şutu bile olmayan Kırmızı-beyaz-siyahlı takım o dakikada ilk şutunu Osman ile denedi ve kaleci Harun gole izin vermedi. Sonraki 4 dakika içinde Samsun tam 6 şut denemesinde bulundu kaleyi bulan ilk 3 şutta Harun başarılıydı. Ama Samsunspor 32. dakikada 6. şutunda Harun'u avladı. O ana kadar sahada aradığımız iki isimden Boldrin korner atışında topu boş durumdaki Laura'ya gönderdi. O da vurdu ve beraberliğimiz sağladı.
İkinci devrede sahada futbol adına fazla bir şey göremedik. Eyüpspor oyunu kendi yarı alanında kabul etmesine rağmen, Kırmızı-beyaz-siyahlı ev sahibi ekip bir türlü ilk 45 dakikadaki kısa sürede ortaya koyduğu ve golü bulduğu o baskıyı kuramadı. Celil'in uzaktan denediği direkte patlayan şut dışında bizi heyecanlandıran bir pozisyon göremedik.
İlk devrede iki şut çeken Eyüpspor'un, maçı da iki şutla tamamladığını söyleyeyim de siz artık karar verin ikinci yarıda ne kadar savunmada kaldığına... Ve, bu kadar savunmada kalan bir takıma karşı ikinci devrede hiç isabetli şut bulamayan Samsunspor'un ne kadar kötü bir futbol oynadığına...
Samsunspor'da Celil biraz iyiydi. Savunma hattı kontrada yakalanıp rakibe verdiği kolay gol dışında geçen haftaki Altay maçına göre fena değildi. Bunda Eyüp'ün hücumu fazla düşünmemesinin de payı vardı belki...
Boldrin ve Laura gol dışında yoktu. Laura ilk golünü attı ama burada şans yanımızdaydı. Aslında Fransız futbolcu sol ayağıyla topu istediği gibi kontrol edemedi. Sağa doğru açılan top, sağ dizine çarpıp tekrar önüne düştü. Ama hakkını verelim, şutta soğukkanlıydı, doğru bir vuruş yaptı. Ondan beklediğimiz böyle vuruşları ve golleri artırması.
Fofana da iyi gününde değildi. Osman topu ayağına aldığında yan pas ya da geri pası değil de ileriye hücuma yönelik pası düşünse takıma daha fazla faydası olacak. Harris geçen haftaya göre biraz daha iyiydi.
Hoca, oyuncu değişikliklerini geç yaptı. Ahmet daha erken girmeliydi. Ve Novikovas...
Evet Samsunspor 10 dakika kadar bir süre futbol oynadı ve ancak beraberliği sağladı. Zaten 10 dakikalık futbolla da nasıl kazanacaksınız ki!
Sezon başı, sıcak hava, nem v.s. Bahane çok. Ama şampiyonluk yolunda direkt rakibiniz olan bir takımı sahanızda yenemiyorsanız, iki puan kaybediyorsanız işiniz zorlaşır.