Yılport Samsunspor, Bayram Bektaş ile yolların ayrılmasından sonra, yeni hocasını henüz bulamazken, Sakaryaspor karşısında sahaya takımı Analiz Departman Şefi Emre Bayraktar çıkardı. Bayraktar yönetimindeki Samsunspor 3 puanı hanesine yazarken, maça damgasını vuran isim hat-tricke imza atan ''Brezilya Tankı'' Douglas Tanque oldu.
Bayraktar sahaya ilk 5 haftaya göre savunma dışında farklı bir kadro sürdü. 11'deki en büyük sürpriz, ilk 5 maçta ayakta kalan isimlerden birisi olan Fofana'nın yedek kalmasıydı. Osman'ın da yokluğunda savunmanın önündeki ikiliyi Ali Kaan ile Yusuf Emre oluşturdu. Novikovas ile Ahmet de ilk kez 11'de yer aldı.
Yeni teknik patron öncesi ara dönemdeki mücadeleye Samsunspor şaşkın başladı. İlk dakikalarda kimse ne yaptığını bilemezken kendi ceza alanımızın önünden top çıkarmakta zorlandık. İlerleyen dakikalarda Samsunspor oyunda dengeyi kurduktan sonra kontrolü de ele aldı. Ancak bu kontrol, topu kullanma noktasındaki sorunlarımız devam ettiği için sonuç vermedi.
İkinci devre biraz daha hareketli başladı. İki takım da gol atabilirdi. Devre arasında oyuncu değişikliği yapmayan, Bayraktar, 58'de Ahmet ve Harris'in yerine Tanque ile Fofana'yı hamle oyuncusu olarak sahaya sürdü. Ve bu hamle de iyi sonuç verdi.
62.dakikada aradığımız, beklediğimiz ve özlediğimiz gol geldi. Samsunspor maçın başından bu yana ilk kez hızlı ve isabetli paslaşmaların ardından, Yusuf'un ortasında Tanque'nin kafa vuruşuyla öne geçti. Asıl işi kanatlardan orta yapmak olan ya da ortadan pas vererek arkadaşlarını gol pozisyonuna sokmak olan oyuncular, isabetsiz, rakibe ya da kimsenin olmadığı yere pas atarken, stoper oynayan bir futbolcunun bu etkili, asiste dönüşen ortası da manidardı...
74'te Tanque mükemmel bir gole imza attı. Brezilyalı oyuncu kaleye uzak bir bölgede topu kontrol etti. Herkes pas vermesini, bir atak başlatmasını beklerken, o kaleyi düşündü ve jeneriklik bir golle dubleyi yaptı.
80'de o kadar gereksiz, laubali ve ''olmaz bu kadar'' denecek bir gol yedik. Yaptığı kurtarışlarla oyun 0-0 iken takımı ayakta tutan kaleci Szumski, çok rahat alacağı topa geç hamle yaptı. Milosevic'in serbest vuruşunda Alim'de seken top dışarı doğru giderken, Szumski önce seyretti, sonra topa atladı ama geç kaldı korner oldu. Bu korner atışında Kravets golü atarken savunmamız seyretti.
Golden sonra 10 kişi ile geriye çekilince zaten rakibe ''gel bana gol at'' dedik. Onlar da bu ikramı geri çevirmedi. Yine bir korner ve 90. dakikada topu kalemizde gördük. 2-0'ın getirdiği rehavetin faturası az daha çok ağır oluyordu.
Tam galibiyet gitti derken adeta bir mucize gerçekleşti.
Brezilya Tankı ''Ben buradayken, bu maçta puan kaybetmeyiz'' dedi. Uzatma dakikalarında Fofana, ısrarla topu rakibe kaptırmadığı pozisyonda şutunu da çekti. Kaleciden dönen topu Tanque bir kez daha filelere bırakarak, hat-tricke imza attı ve ''Ben golcüyüm'' mesajını da verdi.
Bundan önce bir maçın son 15 dakikasında oynayan, bir kez de 11'de başlayıp 63 dakika oyunda kalan Sambacı, hiç de iyi görüntü vermemişti. Ama Tanque, Sakarya maçında herkesi yanılttı. Böyle yanılmaya can kurban. Tanque kafa ile attı, uzaktan attı ve bir de takipçiliğinin karşılığını aldı. Yani iyi bir golcü ne yaparsa, onlardan örnekler verdi. Kariyerinde ilk kez hat-trick yapmayı Kırmızı-beyaz-siyah forma altında başaran Brezilyalı bu performansını devam ettirebilirse, Samsunspor'un hedefine ulaşması çok daha kolaylaşır.
Samsunspor çok iyi bir oyun ortaya koyamadı belki, ama maçı bırakmadı ve özellikle ikinci yarıda istedi. Pas hataları ve gereksiz geri paslar yine en önemli sorunumuz olmaya devam ediyor. 3. ve 20. dakikada Ali Kaan'ın iki geri pasında ipten döndük. 3. dakikada o kadar büyük bir tehlike yaşadık ki; erken havlu bile atabilirdik. Hatalı geri pas sonrası, iki Sakaryasporlu kaleci ile karşı karşıyaydı. Kasongo vurabilirdi, ya da sağındaki takım arkadaşına verebilirdi. Bu da kesin gol olurdu. Ama Szumski rakibin ayağından topu aldı. Aslında bu da o kadar bıçak sırtında bir müdahale idi ki... Szumski topu alamadan rakibini düşürse penaltı ve kırmızı kart. Ondan sonra ayıkla pirinci taşını..
20'de ise geri pas sonrası Szumski yavaş hareket etti, rakip üzerine gelince vurdu. Top da rakibe çarpıp havalandı. Kaleye de gidebilirdi. Geri pas futbolcuların başları sıkıştığıda başvuracakları ilk yol olmamalı. Son çare olmalı.
Kuşkusuz maçın yıldızı Tanque'ydi. Fofana da ilk golde atağı doğru yönde başlatan ilk pası veririken, galibiyet golünde de payı çok büyüktü.
Bayraktar'ın sahaya sürdüğü 11 eleştiriye açıktı. Ama şunu da söylemek lazım. Yine beğenen de beğenmeyen de olacak ama, Emre hoca, Bayram Bektaş da pek görmediğimiz şekilde oyuna müdahale etti. Fofana ve Tanque'yi ikinci yarıda hamle için sahaya sürerken, bunun karşılığını da gollerle aldı. Yine çok etkili olamayan Boldrin'i çıkarıp, Novikovas'ı o bölgeye çekti, Laura'yı kanada aldı. Son değişiklikte orta sahadan bir fedakarlık yaparak Yunus Emre ile savunmayı güçlendirmeyi denedi. Gerçi bu hamleden pek sonuç alamadı, golü yedik. Ama en azından Emre hoca oyuna müdahale için bir şeyler yapmaya çalıştı.
Maçı kazandık diye eksikliklerimizi görmemezlik yapamayız. Ligin en çok korner atan takımıyız. Sakarya maçında da 9 kez köşe vuruşu yapmışız. Bırakın atmayı, bir tanesinde gol atabilecek bir fırsat yakalayabildik mi? Ama rakip 4 korner kullandı. En kritik anda iki tanesinde kalemizde gol gördük. Artık kornerler bizim için kabus olmaktan çıkmalı, avantaja dönmeli.
Her şeye rağmen galibiyet çok güzel. 4 haftalık aradan sonra 3 puanı hanemize yazdırıp, nefes aldık. Belki galibiyetten daha da güzeli Tanque diye bir golcümüzün olduğunu farkettik. İnşallah bu galibiyet yükselişin ışığını yakar.
Bayraktar sahaya ilk 5 haftaya göre savunma dışında farklı bir kadro sürdü. 11'deki en büyük sürpriz, ilk 5 maçta ayakta kalan isimlerden birisi olan Fofana'nın yedek kalmasıydı. Osman'ın da yokluğunda savunmanın önündeki ikiliyi Ali Kaan ile Yusuf Emre oluşturdu. Novikovas ile Ahmet de ilk kez 11'de yer aldı.
Yeni teknik patron öncesi ara dönemdeki mücadeleye Samsunspor şaşkın başladı. İlk dakikalarda kimse ne yaptığını bilemezken kendi ceza alanımızın önünden top çıkarmakta zorlandık. İlerleyen dakikalarda Samsunspor oyunda dengeyi kurduktan sonra kontrolü de ele aldı. Ancak bu kontrol, topu kullanma noktasındaki sorunlarımız devam ettiği için sonuç vermedi.
İkinci devre biraz daha hareketli başladı. İki takım da gol atabilirdi. Devre arasında oyuncu değişikliği yapmayan, Bayraktar, 58'de Ahmet ve Harris'in yerine Tanque ile Fofana'yı hamle oyuncusu olarak sahaya sürdü. Ve bu hamle de iyi sonuç verdi.
62.dakikada aradığımız, beklediğimiz ve özlediğimiz gol geldi. Samsunspor maçın başından bu yana ilk kez hızlı ve isabetli paslaşmaların ardından, Yusuf'un ortasında Tanque'nin kafa vuruşuyla öne geçti. Asıl işi kanatlardan orta yapmak olan ya da ortadan pas vererek arkadaşlarını gol pozisyonuna sokmak olan oyuncular, isabetsiz, rakibe ya da kimsenin olmadığı yere pas atarken, stoper oynayan bir futbolcunun bu etkili, asiste dönüşen ortası da manidardı...
74'te Tanque mükemmel bir gole imza attı. Brezilyalı oyuncu kaleye uzak bir bölgede topu kontrol etti. Herkes pas vermesini, bir atak başlatmasını beklerken, o kaleyi düşündü ve jeneriklik bir golle dubleyi yaptı.
80'de o kadar gereksiz, laubali ve ''olmaz bu kadar'' denecek bir gol yedik. Yaptığı kurtarışlarla oyun 0-0 iken takımı ayakta tutan kaleci Szumski, çok rahat alacağı topa geç hamle yaptı. Milosevic'in serbest vuruşunda Alim'de seken top dışarı doğru giderken, Szumski önce seyretti, sonra topa atladı ama geç kaldı korner oldu. Bu korner atışında Kravets golü atarken savunmamız seyretti.
Golden sonra 10 kişi ile geriye çekilince zaten rakibe ''gel bana gol at'' dedik. Onlar da bu ikramı geri çevirmedi. Yine bir korner ve 90. dakikada topu kalemizde gördük. 2-0'ın getirdiği rehavetin faturası az daha çok ağır oluyordu.
Tam galibiyet gitti derken adeta bir mucize gerçekleşti.
Brezilya Tankı ''Ben buradayken, bu maçta puan kaybetmeyiz'' dedi. Uzatma dakikalarında Fofana, ısrarla topu rakibe kaptırmadığı pozisyonda şutunu da çekti. Kaleciden dönen topu Tanque bir kez daha filelere bırakarak, hat-tricke imza attı ve ''Ben golcüyüm'' mesajını da verdi.
Bundan önce bir maçın son 15 dakikasında oynayan, bir kez de 11'de başlayıp 63 dakika oyunda kalan Sambacı, hiç de iyi görüntü vermemişti. Ama Tanque, Sakarya maçında herkesi yanılttı. Böyle yanılmaya can kurban. Tanque kafa ile attı, uzaktan attı ve bir de takipçiliğinin karşılığını aldı. Yani iyi bir golcü ne yaparsa, onlardan örnekler verdi. Kariyerinde ilk kez hat-trick yapmayı Kırmızı-beyaz-siyah forma altında başaran Brezilyalı bu performansını devam ettirebilirse, Samsunspor'un hedefine ulaşması çok daha kolaylaşır.
Samsunspor çok iyi bir oyun ortaya koyamadı belki, ama maçı bırakmadı ve özellikle ikinci yarıda istedi. Pas hataları ve gereksiz geri paslar yine en önemli sorunumuz olmaya devam ediyor. 3. ve 20. dakikada Ali Kaan'ın iki geri pasında ipten döndük. 3. dakikada o kadar büyük bir tehlike yaşadık ki; erken havlu bile atabilirdik. Hatalı geri pas sonrası, iki Sakaryasporlu kaleci ile karşı karşıyaydı. Kasongo vurabilirdi, ya da sağındaki takım arkadaşına verebilirdi. Bu da kesin gol olurdu. Ama Szumski rakibin ayağından topu aldı. Aslında bu da o kadar bıçak sırtında bir müdahale idi ki... Szumski topu alamadan rakibini düşürse penaltı ve kırmızı kart. Ondan sonra ayıkla pirinci taşını..
20'de ise geri pas sonrası Szumski yavaş hareket etti, rakip üzerine gelince vurdu. Top da rakibe çarpıp havalandı. Kaleye de gidebilirdi. Geri pas futbolcuların başları sıkıştığıda başvuracakları ilk yol olmamalı. Son çare olmalı.
Kuşkusuz maçın yıldızı Tanque'ydi. Fofana da ilk golde atağı doğru yönde başlatan ilk pası veririken, galibiyet golünde de payı çok büyüktü.
Bayraktar'ın sahaya sürdüğü 11 eleştiriye açıktı. Ama şunu da söylemek lazım. Yine beğenen de beğenmeyen de olacak ama, Emre hoca, Bayram Bektaş da pek görmediğimiz şekilde oyuna müdahale etti. Fofana ve Tanque'yi ikinci yarıda hamle için sahaya sürerken, bunun karşılığını da gollerle aldı. Yine çok etkili olamayan Boldrin'i çıkarıp, Novikovas'ı o bölgeye çekti, Laura'yı kanada aldı. Son değişiklikte orta sahadan bir fedakarlık yaparak Yunus Emre ile savunmayı güçlendirmeyi denedi. Gerçi bu hamleden pek sonuç alamadı, golü yedik. Ama en azından Emre hoca oyuna müdahale için bir şeyler yapmaya çalıştı.
Maçı kazandık diye eksikliklerimizi görmemezlik yapamayız. Ligin en çok korner atan takımıyız. Sakarya maçında da 9 kez köşe vuruşu yapmışız. Bırakın atmayı, bir tanesinde gol atabilecek bir fırsat yakalayabildik mi? Ama rakip 4 korner kullandı. En kritik anda iki tanesinde kalemizde gol gördük. Artık kornerler bizim için kabus olmaktan çıkmalı, avantaja dönmeli.
Her şeye rağmen galibiyet çok güzel. 4 haftalık aradan sonra 3 puanı hanemize yazdırıp, nefes aldık. Belki galibiyetten daha da güzeli Tanque diye bir golcümüzün olduğunu farkettik. İnşallah bu galibiyet yükselişin ışığını yakar.