Balıkesirspor maçından sonra, Adana Demirspor dışındaki rakiplerimizin puan kaybı ve bizim galibiyetimizi ''Büyük ikramiye tek rakamla kaçtı'' diye yorumlamıştım. Her şeye rağmen tek gollü Balıkesir galibiyeti Süper Lig yolunda ipleri elimizde tutmamızı sağlamıştı.
Menemen deplasmanına çıkarken kalan 5 maçta alacağımız 5 galibiyet bizi Süper Lig'e uçuracaktı. Ama olmadı. 2 puan kaybı ile artık Adana Demirspor'un gerisine düştük. Puanımız aynı olsa da ikili averaj rakibimizde. Artık amortiyi de kaçırdık.
Peki. Menemen'de takım nasıl böyle bir kazaya uğradık. Cezalı oyuncuların da takıma dönmesi sonrası Boli dışında önemli bir eksik yoktu. Ama sahaya çıkan 11'e baktığımızda başkasını bilmem ama benim gözüm hep Burak, İlyas ve Guido'yu arıyor.
Gökhan Karadeniz ve Hamroun'un ilk goldeki paylarını kabul etmekle birlikte iyi bir 45 dakika geçirdiklerini söyleyemem. Ertuğrul Hoca'nın yaptığı ilk iki değişiklik doğru ama geç kalmış hamlelerdi. İkinci yarının başında yapılmalıydı. Guido kozu da sahaya sürülmeliydi...
Samsunspor'un Coureur ile bulduğu golün ardından aynı oyuncunun çok net bir pozisyonda golü yapamaması belki de maçın kader anı oldu.
Kısa süre sonra yediğimiz golden aslında çıkarmamız gereken dersler var. Menemenspor'un golünde Akanbi ceza alanı içine topun nasıl gol pası olarak verileceğini Omar da o topun nasıl takip edilip, gol vuruşu yapılacağını gösterdi. Samsunspor bu maçta bile benzer pozisyonların içinde oldu. Ama ne topu ayağına alan oyuncu etkili bir gol pası çıkarabildi, ne de o topu kaleye gönderebilecek gerçek bir santrafor doğru yerde top bekledi. Sezon boyuna da hep bunun sıkıntısını yaşadık zaten.
Her şeye rağmen Samsun'un ilk devredeki oyunu önceki haftalara göre olumluydu. 2-0'ı bulsak, ya da 1-1'e izin vermesek, ikinci devre işler değişir miydi? Belki... Ama geri yaslanma hastalığımız yine de başımıza bela açabilirdi. Bu işin bir tarafı.
İkinci yarıda gol için yüklendiğimiz dakikalarda pas hatalarımız tehlike sinyalleri verirken bunların birinde golü de yedik. Rakip kontraya kalktığında kalecimizle rakip oyuncular arsında bizden kimse yoktu. Tedbir için bir oyuncunun geride olması gerekmiyor muydu?
Son bir gayretle beraberliği kurtardık. 1 puan iyi mi, kötü mü? Tabi şu anda kötü. Ancak ligin kalan bölümünde belki de anahtar olur. Bekleyip göreceğiz.
Giresunspor maçından sonra bizim için senaryonun Play-off'a doğru eğrildiğini belirtmiştim. Şimdi bu gerçekle yüz yüze geldik. Ancak yine de umudu kesmemek gerekir. Adana Demirspor'un hala puan kaybedebileceği maçlar var.
Asıl mesele bizim ne yapacağımız. Biz 4'te 4 ile 12 puan alır mıyız, alamaz mıyız?
Menemen deplasmanına çıkarken kalan 5 maçta alacağımız 5 galibiyet bizi Süper Lig'e uçuracaktı. Ama olmadı. 2 puan kaybı ile artık Adana Demirspor'un gerisine düştük. Puanımız aynı olsa da ikili averaj rakibimizde. Artık amortiyi de kaçırdık.
Peki. Menemen'de takım nasıl böyle bir kazaya uğradık. Cezalı oyuncuların da takıma dönmesi sonrası Boli dışında önemli bir eksik yoktu. Ama sahaya çıkan 11'e baktığımızda başkasını bilmem ama benim gözüm hep Burak, İlyas ve Guido'yu arıyor.
Gökhan Karadeniz ve Hamroun'un ilk goldeki paylarını kabul etmekle birlikte iyi bir 45 dakika geçirdiklerini söyleyemem. Ertuğrul Hoca'nın yaptığı ilk iki değişiklik doğru ama geç kalmış hamlelerdi. İkinci yarının başında yapılmalıydı. Guido kozu da sahaya sürülmeliydi...
Samsunspor'un Coureur ile bulduğu golün ardından aynı oyuncunun çok net bir pozisyonda golü yapamaması belki de maçın kader anı oldu.
Kısa süre sonra yediğimiz golden aslında çıkarmamız gereken dersler var. Menemenspor'un golünde Akanbi ceza alanı içine topun nasıl gol pası olarak verileceğini Omar da o topun nasıl takip edilip, gol vuruşu yapılacağını gösterdi. Samsunspor bu maçta bile benzer pozisyonların içinde oldu. Ama ne topu ayağına alan oyuncu etkili bir gol pası çıkarabildi, ne de o topu kaleye gönderebilecek gerçek bir santrafor doğru yerde top bekledi. Sezon boyuna da hep bunun sıkıntısını yaşadık zaten.
Her şeye rağmen Samsun'un ilk devredeki oyunu önceki haftalara göre olumluydu. 2-0'ı bulsak, ya da 1-1'e izin vermesek, ikinci devre işler değişir miydi? Belki... Ama geri yaslanma hastalığımız yine de başımıza bela açabilirdi. Bu işin bir tarafı.
İkinci yarıda gol için yüklendiğimiz dakikalarda pas hatalarımız tehlike sinyalleri verirken bunların birinde golü de yedik. Rakip kontraya kalktığında kalecimizle rakip oyuncular arsında bizden kimse yoktu. Tedbir için bir oyuncunun geride olması gerekmiyor muydu?
Son bir gayretle beraberliği kurtardık. 1 puan iyi mi, kötü mü? Tabi şu anda kötü. Ancak ligin kalan bölümünde belki de anahtar olur. Bekleyip göreceğiz.
Giresunspor maçından sonra bizim için senaryonun Play-off'a doğru eğrildiğini belirtmiştim. Şimdi bu gerçekle yüz yüze geldik. Ancak yine de umudu kesmemek gerekir. Adana Demirspor'un hala puan kaybedebileceği maçlar var.
Asıl mesele bizim ne yapacağımız. Biz 4'te 4 ile 12 puan alır mıyız, alamaz mıyız?