Hepimizin hafızalarına kazınmış repliktir bu…
‘Bana mazlumu getirin’i umarım bizler; ‘Üç puan için bize Altay’ı getirin’ olarak değiştirmek zorunda kalmayız.
Altay karşılaşmasında “oyun değil skor mutlu etti” dedik.
Eyüpspor maçı sonrası “ne skor ne oyun mutlu etti” dedik.
Erzurumspor karşılaşmasına da aynı yorum yakışır…
Futbol ilahları mı gaflet uykusundaydı biz mi? Elbette ki biz, çünkü takımda ‘ruh’ yok…
Takım ruhu olmayınca ne yapsan boş…
Bir kaçı hariç; bütün takımın kazanma hırsı ve arzusunu toplasan Erzurumsporlu bir oyuncunun kazanma isteği etmedi. Buna Bayram Bektaş ve ekibi de dahil…
Eksik rakip karşısında orta sahada adam azaltıp hücum gücünü arttırmak yerine Fofana’yı oyundan almak ve Ahmet Sağat’ı kenarda tutmaya anlam verebilmek mümkün değil. Ha keza on kişi kalmış rakip karşısında ikili forvete dönmeyişine…
Rakip değil on kişi, dokuz kişi de kalsa kazanma arzularını tuş edecek ve mücadele azimlerini kıracak Y.Samsunspor yoktu Erzurum’da...
Lakin Erzurumspor’un kazanma arzusu ve mücadele azmi sahada, bizimki tatildeydi. Son dakika penaltısıyla kazanmış olsaydık da bu yorum farklı olmayacak, sadece günü kurtarmış olacaktık.
İkinci yarı tempoyu arttırıp farkı açmak yerine, ağır çekim Göktuğ’u meşhur ettik…
Basına açık ilk antrenmanda Samsun’daydım. Bayram Bektaş’a ‘Hocam transferlerimiz göz kamaştıran kaliteli isimler. Bunları takım yapmak da senin işin’ dediğimde ‘Hala transferlere ihtiyaç var’ yanıtı almıştım. ‘Adam gibi’ top oynamak için belki hala transfere ihtiyaç duyuyordur(!) kim bilir…
‘Bana mazlumu getirin’i umarım bizler; ‘Üç puan için bize Altay’ı getirin’ olarak değiştirmek zorunda kalmayız.
Altay karşılaşmasında “oyun değil skor mutlu etti” dedik.
Eyüpspor maçı sonrası “ne skor ne oyun mutlu etti” dedik.
Erzurumspor karşılaşmasına da aynı yorum yakışır…
Futbol ilahları mı gaflet uykusundaydı biz mi? Elbette ki biz, çünkü takımda ‘ruh’ yok…
Takım ruhu olmayınca ne yapsan boş…
Bir kaçı hariç; bütün takımın kazanma hırsı ve arzusunu toplasan Erzurumsporlu bir oyuncunun kazanma isteği etmedi. Buna Bayram Bektaş ve ekibi de dahil…
Eksik rakip karşısında orta sahada adam azaltıp hücum gücünü arttırmak yerine Fofana’yı oyundan almak ve Ahmet Sağat’ı kenarda tutmaya anlam verebilmek mümkün değil. Ha keza on kişi kalmış rakip karşısında ikili forvete dönmeyişine…
Rakip değil on kişi, dokuz kişi de kalsa kazanma arzularını tuş edecek ve mücadele azimlerini kıracak Y.Samsunspor yoktu Erzurum’da...
Lakin Erzurumspor’un kazanma arzusu ve mücadele azmi sahada, bizimki tatildeydi. Son dakika penaltısıyla kazanmış olsaydık da bu yorum farklı olmayacak, sadece günü kurtarmış olacaktık.
İkinci yarı tempoyu arttırıp farkı açmak yerine, ağır çekim Göktuğ’u meşhur ettik…
Basına açık ilk antrenmanda Samsun’daydım. Bayram Bektaş’a ‘Hocam transferlerimiz göz kamaştıran kaliteli isimler. Bunları takım yapmak da senin işin’ dediğimde ‘Hala transferlere ihtiyaç var’ yanıtı almıştım. ‘Adam gibi’ top oynamak için belki hala transfere ihtiyaç duyuyordur(!) kim bilir…