Süper Lig hedefi yolunda her maçı kazanmaya mecbur olan Samsunspor, kupa ile birlikte son 4 mücadeleyi kazanarak gelen ve çıkışını sürdürmek isteyen Adanaspor'u evinde konuk etti.
Teknik Direktör Fuat Çapa, Eyüp maçından farklı olarak cezadan dönen Hasan ve Yasin'in yanı sıra Cihan'ı da ilk 11'de sahaya sürdü. Fofana, Çinari ile Berk ise kulübeye oturdu.
Çapa bu kez takımı sahaya çift ön liberolu, tek forvetli bir sistemle sürdü. 4-2-3-1 dizilişi ile başlayan oyunda, Samsunspor son dönem maçlarına göre sanki biraz daha istekliydi.
Ama her zaman şikâyet ettiğimiz geri paslardan birisi az daha canımızı yakıyordu. Geri pas sonrası ceza alanımız önünde top çevirirken, Melih kaptırdığı topun ardından faul yaptı. O ana kadar baskımız nedeniyle organize bir atak girişimi bile olmayan konuk takım duran top fırsatı yakaladı. Serbest atış sonrası Evren'in kafa vuruşu az farkla auta çıktı.
Samsunspor'un istekli oyunu fazla sürmedi. İlk 15 dakikanın ardından yavaş yavaş Samsunspor'un isteği ve hızı kesildi, Adana biraz daha ve organize üzerimize gelmeye başladı. Aslında iki takım da bu bölümde tehlikeli olabilecek fırsatlar yakalar gibi oldu. Ama sonuç alacak son hamleyi yapamadı. Melih'in ceza alanı dışından vuruşu ve Saviçeviç'in rakibe çarpan gol denemesi Samsunsporlular'ı heyecanlandırsa da sevindiremedi.
İlk yarıya iki takım da dörder şut çekip, sıfır isabette kalınca haliyle gol de gelmedi. Samsunspor bir ilk yarıyı daha boşa harcadı.
Kırmızı-beyaz-siyahlı takım ikinci yarıya Melih'in yerine geçen haftanın etkili ismi Fofana'yı alarak başladı. Fofana hücuma hareket getirse de yine ayağında çok top tutması ve karar vermekte gecikmesi nedeniyle başlarda etkili olamadı.
Ancak ne zaman çabuk ve doğru karar verdi, sonucu da aldı. 62. dakikaya girerken Fofana, Soner'e güzel bir topuk pası atarak atağı başlattı. O ana kadar oyunda görünmeyen Soner'in nefis ortasına Tomane çok klas dokunup topu ağlara yolladı.
Her zaman dediğim bir şey var. İstediğin kadar baskılı oyna, atak yap, çektiğin şut kaleyi bulmadıktan sonra gerisi hikâye. Adana maçında da Samsunspor'un kaleyi bulmayan ilk 7 şutunun ardından çerçeveyi bulan ilk vuruşu golü getirdi.
Golü atan Tomane aslında geçen haftaki kadar olmasa da yine de fena oynamıyordu. Onun da en önemli eksiği topla buluştuğunda çabuk karar verememesiydi. ''Topu düzelteyim, yok sağa çekeyim, şöyle bir döneyim'' falan dediğinde iş işten geçiyor. Ama golde Tomane gerçek bir golcü gibiydi. Topun geleceği yere hamlesini yaptı. Daha top gelmeden, o vurmaya hazırdı. Nitekim vurdu ve golü attı.
Saviçeviç-Berk değişikliği, Samsunspor'un sanki 70'ten sonraki bölümde oyunu biraz daha geride kabul edip, savunma yaparak, skoru koruma amacı güdeceğini gösteriyordu. Aslında böyle bir tercih beraberinde büyük de bir risk getirir.
Rakibi daha çok üzerine çekmek, adeta, ''Gel bana gol at'' demek de olabilir. Bu tercihin bir iyi tarafı ise kontra yakalayabilmektir. 74'te tam da bu örneğin gerçekleşeceği pozisyonu da Samsunspor buldu. Fofana'yla gelişen kontra atakta, Yasin golü yapamadı.
Son 10 dakikaya girerken Fuat Çapa bu kez Yasin'in yerine Polat'ı oyuna aldı. ''O kadar da geri yaslanmayayım. Ne olur ne olmaz!'' dedi.
Samsunspor'un çift ön liberolu oynamasının bir artısı belki de iki bekin, neredeyse ikinci ve üçüncü bölgede kendi görev alanlarından daha fazla yer alması oldu. Ali ile sağ kanat biraz daha fazla çalışır gibiydi. Soner o kadar etkili görünmese de verdiği nefis gol pası, ileri rahat çıkabilme lüksünün bir kazancıydı.
Takımın savunma anlamında iyi tamamladığı bir 90 dakikayı geride bıraktık. Rakibin bir tek isabetli şutunun olmamasında, savunmanın rahat şut çektirmemesinin de payı vardı elbet.
Samsunspor'da çok öne çıkan bir oyuncu yoktu. Yunus Emre'yi beğendim. Kritik müdahaleleri oldu. İyi bir oyuncu olma yolunda sinyaller veriyor. Yalnız bazen sertliğin ayarını kaçırabiliyor. Dikkatli olmalı. Bir de uzun top atmayı seviyor. Bazen iyi paslar da veriyor, ama pas hatası da yapıyor. İsabet oranını artırırsa bu yönüyle de takıma katkı verebilir.
Fofana'nın artıları biraz daha fazlaydı. Eksilerinden birisi de kornerler. İki kez köşe vuruşundan orta yaptı. İkisi de kaleciye gitti. Kaleci çalıştıracaksak, korner kullanmanın ne faydası var! Bir de son saniyede kolayı yapıp topu bomboş durumda olan Çinari'ye verseydi, tabelada 2-0'ı görecektik. Ama o vurmayı tercih etti, direğe takıldı.
Saviçeviç iyi işler de yapıyor ama yeterli değil. Biraz daha etkili, sonuca götürebilecek pasların da onun ayağından çıkmasını bekliyoruz.
Yasin zaman zaman hafiften parlasa da yine istenen Yasin olamadığı bir oyun çıkarttı. ''Hasan'da düşüş sürüyor'' diyemeyeceğim. Artık düşecek yeri kalmadı. Özellikle Ali'ye attığı uzun paslar dışında takıma fazla katkısı olmadı. Sezon başında şapka çıkarttığımız, ayakta alkışladığımız ''55 numaralı formayı'' hak ederek giyen, oyunun her yerini iyi oynayan Hasan'ı yeniden görmek istiyoruz.
Kazandık, kazanmasına ama galibiyetten daha önemlisi; Adanaspor gibi çıkışta olan bir takımı yenmek ileriki haftalar için umudumuzu artırdı, takımın kolay pes etmeyeceğini gösterdi. Fuat Çapa elinde kullanabileceği oyunculara göre farklı sistemler deniyor. Adana karşısında takım çok iyi oynamasa da, asla kötü değildi. Umut verdi. İnşallah daha iyiye giderek devam eder. Savunmadaki dikkatimiz bozulmaz, gereksiz geri pasları bırakır, hatalı pas sayısını azaltır ve hücumda özellikle son karar anlarında doğru tercihler yaparsak, en azından devre arasına kadar hedef bölgesinde kendimize yer bulabiliriz.
Sonrası... Sonrasında yapılacak hamleleri bekleyeceğiz...
Teknik Direktör Fuat Çapa, Eyüp maçından farklı olarak cezadan dönen Hasan ve Yasin'in yanı sıra Cihan'ı da ilk 11'de sahaya sürdü. Fofana, Çinari ile Berk ise kulübeye oturdu.
Çapa bu kez takımı sahaya çift ön liberolu, tek forvetli bir sistemle sürdü. 4-2-3-1 dizilişi ile başlayan oyunda, Samsunspor son dönem maçlarına göre sanki biraz daha istekliydi.
Ama her zaman şikâyet ettiğimiz geri paslardan birisi az daha canımızı yakıyordu. Geri pas sonrası ceza alanımız önünde top çevirirken, Melih kaptırdığı topun ardından faul yaptı. O ana kadar baskımız nedeniyle organize bir atak girişimi bile olmayan konuk takım duran top fırsatı yakaladı. Serbest atış sonrası Evren'in kafa vuruşu az farkla auta çıktı.
Samsunspor'un istekli oyunu fazla sürmedi. İlk 15 dakikanın ardından yavaş yavaş Samsunspor'un isteği ve hızı kesildi, Adana biraz daha ve organize üzerimize gelmeye başladı. Aslında iki takım da bu bölümde tehlikeli olabilecek fırsatlar yakalar gibi oldu. Ama sonuç alacak son hamleyi yapamadı. Melih'in ceza alanı dışından vuruşu ve Saviçeviç'in rakibe çarpan gol denemesi Samsunsporlular'ı heyecanlandırsa da sevindiremedi.
İlk yarıya iki takım da dörder şut çekip, sıfır isabette kalınca haliyle gol de gelmedi. Samsunspor bir ilk yarıyı daha boşa harcadı.
Kırmızı-beyaz-siyahlı takım ikinci yarıya Melih'in yerine geçen haftanın etkili ismi Fofana'yı alarak başladı. Fofana hücuma hareket getirse de yine ayağında çok top tutması ve karar vermekte gecikmesi nedeniyle başlarda etkili olamadı.
Ancak ne zaman çabuk ve doğru karar verdi, sonucu da aldı. 62. dakikaya girerken Fofana, Soner'e güzel bir topuk pası atarak atağı başlattı. O ana kadar oyunda görünmeyen Soner'in nefis ortasına Tomane çok klas dokunup topu ağlara yolladı.
Her zaman dediğim bir şey var. İstediğin kadar baskılı oyna, atak yap, çektiğin şut kaleyi bulmadıktan sonra gerisi hikâye. Adana maçında da Samsunspor'un kaleyi bulmayan ilk 7 şutunun ardından çerçeveyi bulan ilk vuruşu golü getirdi.
Golü atan Tomane aslında geçen haftaki kadar olmasa da yine de fena oynamıyordu. Onun da en önemli eksiği topla buluştuğunda çabuk karar verememesiydi. ''Topu düzelteyim, yok sağa çekeyim, şöyle bir döneyim'' falan dediğinde iş işten geçiyor. Ama golde Tomane gerçek bir golcü gibiydi. Topun geleceği yere hamlesini yaptı. Daha top gelmeden, o vurmaya hazırdı. Nitekim vurdu ve golü attı.
Saviçeviç-Berk değişikliği, Samsunspor'un sanki 70'ten sonraki bölümde oyunu biraz daha geride kabul edip, savunma yaparak, skoru koruma amacı güdeceğini gösteriyordu. Aslında böyle bir tercih beraberinde büyük de bir risk getirir.
Rakibi daha çok üzerine çekmek, adeta, ''Gel bana gol at'' demek de olabilir. Bu tercihin bir iyi tarafı ise kontra yakalayabilmektir. 74'te tam da bu örneğin gerçekleşeceği pozisyonu da Samsunspor buldu. Fofana'yla gelişen kontra atakta, Yasin golü yapamadı.
Son 10 dakikaya girerken Fuat Çapa bu kez Yasin'in yerine Polat'ı oyuna aldı. ''O kadar da geri yaslanmayayım. Ne olur ne olmaz!'' dedi.
Samsunspor'un çift ön liberolu oynamasının bir artısı belki de iki bekin, neredeyse ikinci ve üçüncü bölgede kendi görev alanlarından daha fazla yer alması oldu. Ali ile sağ kanat biraz daha fazla çalışır gibiydi. Soner o kadar etkili görünmese de verdiği nefis gol pası, ileri rahat çıkabilme lüksünün bir kazancıydı.
Takımın savunma anlamında iyi tamamladığı bir 90 dakikayı geride bıraktık. Rakibin bir tek isabetli şutunun olmamasında, savunmanın rahat şut çektirmemesinin de payı vardı elbet.
Samsunspor'da çok öne çıkan bir oyuncu yoktu. Yunus Emre'yi beğendim. Kritik müdahaleleri oldu. İyi bir oyuncu olma yolunda sinyaller veriyor. Yalnız bazen sertliğin ayarını kaçırabiliyor. Dikkatli olmalı. Bir de uzun top atmayı seviyor. Bazen iyi paslar da veriyor, ama pas hatası da yapıyor. İsabet oranını artırırsa bu yönüyle de takıma katkı verebilir.
Fofana'nın artıları biraz daha fazlaydı. Eksilerinden birisi de kornerler. İki kez köşe vuruşundan orta yaptı. İkisi de kaleciye gitti. Kaleci çalıştıracaksak, korner kullanmanın ne faydası var! Bir de son saniyede kolayı yapıp topu bomboş durumda olan Çinari'ye verseydi, tabelada 2-0'ı görecektik. Ama o vurmayı tercih etti, direğe takıldı.
Saviçeviç iyi işler de yapıyor ama yeterli değil. Biraz daha etkili, sonuca götürebilecek pasların da onun ayağından çıkmasını bekliyoruz.
Yasin zaman zaman hafiften parlasa da yine istenen Yasin olamadığı bir oyun çıkarttı. ''Hasan'da düşüş sürüyor'' diyemeyeceğim. Artık düşecek yeri kalmadı. Özellikle Ali'ye attığı uzun paslar dışında takıma fazla katkısı olmadı. Sezon başında şapka çıkarttığımız, ayakta alkışladığımız ''55 numaralı formayı'' hak ederek giyen, oyunun her yerini iyi oynayan Hasan'ı yeniden görmek istiyoruz.
Kazandık, kazanmasına ama galibiyetten daha önemlisi; Adanaspor gibi çıkışta olan bir takımı yenmek ileriki haftalar için umudumuzu artırdı, takımın kolay pes etmeyeceğini gösterdi. Fuat Çapa elinde kullanabileceği oyunculara göre farklı sistemler deniyor. Adana karşısında takım çok iyi oynamasa da, asla kötü değildi. Umut verdi. İnşallah daha iyiye giderek devam eder. Savunmadaki dikkatimiz bozulmaz, gereksiz geri pasları bırakır, hatalı pas sayısını azaltır ve hücumda özellikle son karar anlarında doğru tercihler yaparsak, en azından devre arasına kadar hedef bölgesinde kendimize yer bulabiliriz.
Sonrası... Sonrasında yapılacak hamleleri bekleyeceğiz...