Ligin son maçına çıkan Yılport Samsunspor'da sahaya çıkan 11'i görünce doğrusu hayal kırıklığına uğradım...
Evet kadroda genç isimler vardı ama bence böylesine amaçsız bir maç için yeterli miydi? Bence hayır...
İsteğimiz gelecek sezonu da düşünerek daha fazla genci sahada izleyebilmekti... Ama saha içinde ilk 20 dakikada gördüklerimiz ve ardından yaşananları dikkate alınca, ''Demek ki bizim düşüncemiz yanlış, hoca daha iyisini bilir'' demekten de kendimi alamadım...
Bizim Samsun için istediğimize benzer bir kadro anlayışla sahaya çıkıp bir anda kalesinde golleri gören Tuzlaspor, daha ilk yarı bitmeden dört oyuncusunu birden değiştirdi. İkinci yarıya başladığımızda beşinci ve son değişiklik de yapılmıştı...
Daha 28 dakika oyunda kaldıktan sonra dışarı alınmak zorunda kalan üç gencin yerinde olmak da istemezdim...
Bu da işin bir başka acı gerçeği.
Son maçta Samsunspor özellikle ilk devre iyi bir futbol ortaya koydu. Maçı fazla anlatmaya gerek yok. Ama gollere değinmeden de geçemem...
Samsunspor yaptığı pres ve kaptığı toplarla daha maçın başında iki benzer golle 2-0'ı buldu. Önce Fofana'nın sıfırdan çevirdiği topu Tomane, ardından Hüseyin'in çevirdiği topu Polat filelere yolladı. İkinci golde Fofana-Hüseyin verkaçı sezon boyunca Samsunspor'da özlemle beklediğimiz görüntülerdendi.
36'da Ali'nin savunmanın arkasına attığı pas sonrası kaleciyi de geçen Fofana ile skoru 3-0'a taşıdı. Burada da nefis bir pas, o pasa yapılan güzel bir koşu ve klas bir gol vuruşu izledik.
Samsunspor adına perdeyi kapatan gol, 90'da Fofana'dan geldi. Fofana topu aldı, önüne geleni saf dışı etti, kaleciyi de ardında bıraktıktan sonra topu boş kaleye bıraktı.
Birbirinden güzel dört gol. Bu dört güzel gole ve golde payı olanların karşısında ceketimizi ilikleyip, şapka çıkarmak da sezonun bu son maçında boynumuzun borcu...
Keşke bunu sezon içinde de bol bol yapabilseydik.
Oyuncularla ilgili de bir kaç şey söyleyeyim. Polat, attığı güzel gol bir tarafa, sağ kanatta özellikle çok çalıştı iyi işler yaptı, hırslıydı. Fizik olarak biraz daha güçlenirse sağdan topu aldı mı sürer gider, tutabilene aşk olsun...
Melih Altıkulaç, solda değil de biraz içeride oynayınca kendini bulmuş gibiydi. Samsunspor'daki en iyi futbolunu oynadı. Ayağına hâkim göründü, belki maçın rahat olmasının da etkisiyle klas hareketleri vardı, güzel paslar da attı.
Muhammed Ali zaman zaman öne çıktı, zaman zaman kayboldu, gol atacak fırsat da buldu, atamadı. Daha iyi olacak. Alper sonradan oyuna girdi. Ama çok az oyunda kaldı. Onu daha fazla izleyebilmek isterdim. Işık var...
Bah enteresan. Çizgiden çıkarılan vuruşu ve direkten dönen şutu gol olsa çok iyi olacaktı. Ama bu ikisi dışında bir iki kez topu öylesine ezdi, pozisyonları harcadı ki, sanki bu sezon neden yedek kaldığını göstermek istedi!
Umutla başladığımız ama sonu bizim için istediğimiz gibi bitmeyen ''zarar'' yazdığımız bir sezon geride kaldı. Yapılan hatalardan ders alabilmeyi becerirsek, en azından cebimize zarardan sonra biraz kâr girer.
İnşallah gelecek sezon her şey istediğimiz gibi olur.
Evet kadroda genç isimler vardı ama bence böylesine amaçsız bir maç için yeterli miydi? Bence hayır...
İsteğimiz gelecek sezonu da düşünerek daha fazla genci sahada izleyebilmekti... Ama saha içinde ilk 20 dakikada gördüklerimiz ve ardından yaşananları dikkate alınca, ''Demek ki bizim düşüncemiz yanlış, hoca daha iyisini bilir'' demekten de kendimi alamadım...
Bizim Samsun için istediğimize benzer bir kadro anlayışla sahaya çıkıp bir anda kalesinde golleri gören Tuzlaspor, daha ilk yarı bitmeden dört oyuncusunu birden değiştirdi. İkinci yarıya başladığımızda beşinci ve son değişiklik de yapılmıştı...
Daha 28 dakika oyunda kaldıktan sonra dışarı alınmak zorunda kalan üç gencin yerinde olmak da istemezdim...
Bu da işin bir başka acı gerçeği.
Son maçta Samsunspor özellikle ilk devre iyi bir futbol ortaya koydu. Maçı fazla anlatmaya gerek yok. Ama gollere değinmeden de geçemem...
Samsunspor yaptığı pres ve kaptığı toplarla daha maçın başında iki benzer golle 2-0'ı buldu. Önce Fofana'nın sıfırdan çevirdiği topu Tomane, ardından Hüseyin'in çevirdiği topu Polat filelere yolladı. İkinci golde Fofana-Hüseyin verkaçı sezon boyunca Samsunspor'da özlemle beklediğimiz görüntülerdendi.
36'da Ali'nin savunmanın arkasına attığı pas sonrası kaleciyi de geçen Fofana ile skoru 3-0'a taşıdı. Burada da nefis bir pas, o pasa yapılan güzel bir koşu ve klas bir gol vuruşu izledik.
Samsunspor adına perdeyi kapatan gol, 90'da Fofana'dan geldi. Fofana topu aldı, önüne geleni saf dışı etti, kaleciyi de ardında bıraktıktan sonra topu boş kaleye bıraktı.
Birbirinden güzel dört gol. Bu dört güzel gole ve golde payı olanların karşısında ceketimizi ilikleyip, şapka çıkarmak da sezonun bu son maçında boynumuzun borcu...
Keşke bunu sezon içinde de bol bol yapabilseydik.
Oyuncularla ilgili de bir kaç şey söyleyeyim. Polat, attığı güzel gol bir tarafa, sağ kanatta özellikle çok çalıştı iyi işler yaptı, hırslıydı. Fizik olarak biraz daha güçlenirse sağdan topu aldı mı sürer gider, tutabilene aşk olsun...
Melih Altıkulaç, solda değil de biraz içeride oynayınca kendini bulmuş gibiydi. Samsunspor'daki en iyi futbolunu oynadı. Ayağına hâkim göründü, belki maçın rahat olmasının da etkisiyle klas hareketleri vardı, güzel paslar da attı.
Muhammed Ali zaman zaman öne çıktı, zaman zaman kayboldu, gol atacak fırsat da buldu, atamadı. Daha iyi olacak. Alper sonradan oyuna girdi. Ama çok az oyunda kaldı. Onu daha fazla izleyebilmek isterdim. Işık var...
Bah enteresan. Çizgiden çıkarılan vuruşu ve direkten dönen şutu gol olsa çok iyi olacaktı. Ama bu ikisi dışında bir iki kez topu öylesine ezdi, pozisyonları harcadı ki, sanki bu sezon neden yedek kaldığını göstermek istedi!
Umutla başladığımız ama sonu bizim için istediğimiz gibi bitmeyen ''zarar'' yazdığımız bir sezon geride kaldı. Yapılan hatalardan ders alabilmeyi becerirsek, en azından cebimize zarardan sonra biraz kâr girer.
İnşallah gelecek sezon her şey istediğimiz gibi olur.