İyisiyle kötüsüyle, bazı alışkanlıklar vardır kişiyle veya kurumla bütünleşmiş. Şayet alışkanlıklar hastalık seviyesine varıyorsa tehlike boyutuna doğru eviriliyor demektir.
Denizi geçip çayda boğulmak da bizim bir türlü vazgeçemediğimiz hastalığımız olsa gerek…
Veya iki ayrı devrede iki farklı karakterli oyun ortaya koymak…
İlk yarı Y.Samsunspor resmen puan cetvelindeki yerini inkâr etti… Son bölümü hariç takımları tanımayan birine yarıyı izletip; ‘hangi takım şampiyonluğa oynuyor, hangi takım alt sıralardan kurtulma mücadelesi veriyor’ diye sorsak yanıtı ne olurdu?
Bir kez daha gördük ki; rakibin ligdeki durumu ne olursa olsun fark etmiyor ve oynanmadan maç kazanılmıyor…
Oyun disiplinini yanınıza almayı unuttuysanız ve rakibi küçümsemek gibi bir yanlışa düşerseniz sahadan böyle başınız önde ayrılırsınız. Rahat pozisyonlarda kaybedilen top sayısına bakmak dahi bunu doğruluyor.
Penaltı pozisyonunu ayrı tutuyorum lakin bence tartışılacak bir karardı. Dürbünü geçtim mikroskopla incelendi!
Maçın tek kırılma anı vardı bence. Pozisyonun başrolünde Laura ve bencilliği var. 20.dakikada bencilliğine yenik düşmeyip topu çıkartsaydı, maçın seyri ve skoru farklı olacaktı. O pozisyon dışında zaten şortunu düzeltmekten başka iş yapmadı.
İkinci yarı istekliydik. Rakibe baskı kurduk. Ancak ataklarda bu kez de futbol aklını yanımıza almayı unuttuk. Doğaçlama oynadık.
Harris sahanın en iyilerindendi. Çok çalıştı, iyi işler yaptı. İyi oyununu yaptığı asistle de taçlandırdı. Ahmet Sağat yine girdi, yine attı. Umarım ilk on birde verimli olacağı günler uzak değildir…
Keçiören maçında kaçan iki puana boşuna yanmışım. Yanacağımız daha nice puanlar bizleri bekliyor gibi…
Denizi geçip çayda boğulmak da bizim bir türlü vazgeçemediğimiz hastalığımız olsa gerek…
Veya iki ayrı devrede iki farklı karakterli oyun ortaya koymak…
İlk yarı Y.Samsunspor resmen puan cetvelindeki yerini inkâr etti… Son bölümü hariç takımları tanımayan birine yarıyı izletip; ‘hangi takım şampiyonluğa oynuyor, hangi takım alt sıralardan kurtulma mücadelesi veriyor’ diye sorsak yanıtı ne olurdu?
Bir kez daha gördük ki; rakibin ligdeki durumu ne olursa olsun fark etmiyor ve oynanmadan maç kazanılmıyor…
Oyun disiplinini yanınıza almayı unuttuysanız ve rakibi küçümsemek gibi bir yanlışa düşerseniz sahadan böyle başınız önde ayrılırsınız. Rahat pozisyonlarda kaybedilen top sayısına bakmak dahi bunu doğruluyor.
Penaltı pozisyonunu ayrı tutuyorum lakin bence tartışılacak bir karardı. Dürbünü geçtim mikroskopla incelendi!
Maçın tek kırılma anı vardı bence. Pozisyonun başrolünde Laura ve bencilliği var. 20.dakikada bencilliğine yenik düşmeyip topu çıkartsaydı, maçın seyri ve skoru farklı olacaktı. O pozisyon dışında zaten şortunu düzeltmekten başka iş yapmadı.
İkinci yarı istekliydik. Rakibe baskı kurduk. Ancak ataklarda bu kez de futbol aklını yanımıza almayı unuttuk. Doğaçlama oynadık.
Harris sahanın en iyilerindendi. Çok çalıştı, iyi işler yaptı. İyi oyununu yaptığı asistle de taçlandırdı. Ahmet Sağat yine girdi, yine attı. Umarım ilk on birde verimli olacağı günler uzak değildir…
Keçiören maçında kaçan iki puana boşuna yanmışım. Yanacağımız daha nice puanlar bizleri bekliyor gibi…