Sakatlar, hastalar, ayrılanlar derken Samsunspor, ilk devrenin son maçında Tuzlaspor'u 9 eksikle konuk etti. Son iki maça kadar iyi bir çıkış gösteren ve ilk ikiyle mesafeyi kapatan Samsunspor, 5 puanlık kaybın ardından Tuzlaspor sınavı öncesi ilk 6'nın da gerisine düşmüştü.
Samsunspor'un ikinci yarıya ilk 6 içinde başlaması için kazanmasının gerekliliği ve Tuzlaspor'un, Samsun'da kazanması halinde bizimle puanını eşitleyeceği de göz önüne alınırsa 3 puan için olmazsa olmaz bir maça çıktık.
Teknik Direktör Fuat Çapa, cezası biten Yunus Emre'nin dönüşüne rağmen tercihini yine geçen hafta olduğu gibi 3'lü savunmadan yana kullandı. Yalnız bu kez Hüseyin savunmadan öne çıkıp, ortanın solunda görev aldı.
Samsunspor çok güzel bir dakikada golü buldu. Fofana ceza alanı içinde topla çok oynama isteğini bu kez olumlu kullandı. Topu aldığında önce sola pas verecekmiş gibi yaptı. Sonra karar değiştirip içeriye daldı. Şaşıran 3 Tuzla savunma oyuncusunun arasına girip, defansın dengesini bozdu. Topu sağına verdi. Yasin de güzel bir vuruşla fileleri havalandırdı. Burada topa dokunmayıp, bir savunmacıyı da meşgul edip, Yasin'in topla rahatça buluşmasını sağlayan Tomane de üzerine düşen görevi yaptı.
Erken golden sonra Samsunspor'un oyunu kontrol edip, en azından farkı ikiye çıkarması için baskı kurmasını bekledik. Ama Tuzlaspor çabuk reaksiyon verip, orta sahayı ele geçirdi, pas kayıplarımızın da etkisiyle topu daha çok kullandı.
Devre biterken Samsunspor yine kendi kendini yaktı. Golde alkışladığımız Fofana daha sonra üst üste hatalı paslarla topu rakibe kaptırırken, 42'deki ikramı sonrası gelişen atakta, önce direkle kurtulsak da, korner ile gelen ortada bir kafa golüne teslim olduk ve ikinci yarıya avantajlı başlama fırsatını teptik.
Kırmızı-beyaz-siyahlı ekip, ikinci yarıya Ali'nin yerine Melih'i alarak başladı. Ardından da Hüseyin'in yerine Semih girdi. Samsunspor'da bu değişikliğin ardından Berk stopere çekildi. Dörtlü savunmaya döndük.
Samsunspor'un ikinci yarıda zaman zaman iyi göründüğü, gole yaklaştığı anlar yaşadık. Tomane, Fofana ve Yasin ile yakalanan fırsatlardan uzun süre sonuç gelmezken, 84'te yine Yasin ile çok önemli bir avantaj yakalasak da, sevincimiz 79 saniye sürdü. Oyunun başladığı santrayı dikkate alırsak, Tuzla 10 saniyede topu ağlarımıza attı. Yine bir yan top. Ortayı seyreden bir takım, yenen bir hediye gol daha.
Normalde bir takım gol attığında, rakibi 3-5 dakika kendine gelemez. Ama, Tuzla maçında Samsunspor iki kez golü atıp öne geçen takım olmasına rağmen şaşkınlık içerisine giren taraftı.
Tamam eksiklerimiz çok. Sezon başından bu yana az şans bulan isimler görev yapıyor. Ama olmaz ki, avucumuzun içindeki puanları bu kadar kolay dağıtamayız. Bunun harakiri yapmaktan farkı yok!
Samsunspor son üç maça gelene kadar yaptığı çıkış sonrası, ikinci yarı için farklı hesaplar içine girebileceğini göstermişti. Karadeniz ekibi bu süreçte 7 puan kaybetti ki, bu üç karşılaşmayı da kazanabilirdik. Kazanabilecek fırsatlar ayağımıza da gelmişti. Ama olmadı, beceremedik.
İkinci yarıya liderin 5, ikincinin 2 puan gerisinde 34 puanla girmek işten bile değildi. Nokta transferlerle doğrudan Süper Lig planları yapmak varken; şimdi ise ilk 6'da bile değiliz, ilk ikinin 9 puan arkasındayız.
9 puan kapanmayacak bir fark değil. Kapanır kapanmasına da üst üste 3-4 pası düzgün yapamayan, akan oyunu bir kenara bıraktım, duran topta bile ortayı hiçbir oyuncunun olmadığı bir noktaya yollayan, yan topları seyreden, öne geçtiğinde bunun avantajını kullanamayan bir takıma ne kadar güveneceğiz.
Samsunspor'un ikinci yarıya ilk 6 içinde başlaması için kazanmasının gerekliliği ve Tuzlaspor'un, Samsun'da kazanması halinde bizimle puanını eşitleyeceği de göz önüne alınırsa 3 puan için olmazsa olmaz bir maça çıktık.
Teknik Direktör Fuat Çapa, cezası biten Yunus Emre'nin dönüşüne rağmen tercihini yine geçen hafta olduğu gibi 3'lü savunmadan yana kullandı. Yalnız bu kez Hüseyin savunmadan öne çıkıp, ortanın solunda görev aldı.
Samsunspor çok güzel bir dakikada golü buldu. Fofana ceza alanı içinde topla çok oynama isteğini bu kez olumlu kullandı. Topu aldığında önce sola pas verecekmiş gibi yaptı. Sonra karar değiştirip içeriye daldı. Şaşıran 3 Tuzla savunma oyuncusunun arasına girip, defansın dengesini bozdu. Topu sağına verdi. Yasin de güzel bir vuruşla fileleri havalandırdı. Burada topa dokunmayıp, bir savunmacıyı da meşgul edip, Yasin'in topla rahatça buluşmasını sağlayan Tomane de üzerine düşen görevi yaptı.
Erken golden sonra Samsunspor'un oyunu kontrol edip, en azından farkı ikiye çıkarması için baskı kurmasını bekledik. Ama Tuzlaspor çabuk reaksiyon verip, orta sahayı ele geçirdi, pas kayıplarımızın da etkisiyle topu daha çok kullandı.
Devre biterken Samsunspor yine kendi kendini yaktı. Golde alkışladığımız Fofana daha sonra üst üste hatalı paslarla topu rakibe kaptırırken, 42'deki ikramı sonrası gelişen atakta, önce direkle kurtulsak da, korner ile gelen ortada bir kafa golüne teslim olduk ve ikinci yarıya avantajlı başlama fırsatını teptik.
Kırmızı-beyaz-siyahlı ekip, ikinci yarıya Ali'nin yerine Melih'i alarak başladı. Ardından da Hüseyin'in yerine Semih girdi. Samsunspor'da bu değişikliğin ardından Berk stopere çekildi. Dörtlü savunmaya döndük.
Samsunspor'un ikinci yarıda zaman zaman iyi göründüğü, gole yaklaştığı anlar yaşadık. Tomane, Fofana ve Yasin ile yakalanan fırsatlardan uzun süre sonuç gelmezken, 84'te yine Yasin ile çok önemli bir avantaj yakalasak da, sevincimiz 79 saniye sürdü. Oyunun başladığı santrayı dikkate alırsak, Tuzla 10 saniyede topu ağlarımıza attı. Yine bir yan top. Ortayı seyreden bir takım, yenen bir hediye gol daha.
Normalde bir takım gol attığında, rakibi 3-5 dakika kendine gelemez. Ama, Tuzla maçında Samsunspor iki kez golü atıp öne geçen takım olmasına rağmen şaşkınlık içerisine giren taraftı.
Tamam eksiklerimiz çok. Sezon başından bu yana az şans bulan isimler görev yapıyor. Ama olmaz ki, avucumuzun içindeki puanları bu kadar kolay dağıtamayız. Bunun harakiri yapmaktan farkı yok!
Samsunspor son üç maça gelene kadar yaptığı çıkış sonrası, ikinci yarı için farklı hesaplar içine girebileceğini göstermişti. Karadeniz ekibi bu süreçte 7 puan kaybetti ki, bu üç karşılaşmayı da kazanabilirdik. Kazanabilecek fırsatlar ayağımıza da gelmişti. Ama olmadı, beceremedik.
İkinci yarıya liderin 5, ikincinin 2 puan gerisinde 34 puanla girmek işten bile değildi. Nokta transferlerle doğrudan Süper Lig planları yapmak varken; şimdi ise ilk 6'da bile değiliz, ilk ikinin 9 puan arkasındayız.
9 puan kapanmayacak bir fark değil. Kapanır kapanmasına da üst üste 3-4 pası düzgün yapamayan, akan oyunu bir kenara bıraktım, duran topta bile ortayı hiçbir oyuncunun olmadığı bir noktaya yollayan, yan topları seyreden, öne geçtiğinde bunun avantajını kullanamayan bir takıma ne kadar güveneceğiz.