Sahamızdaki soğuk duştan sonra beklenen gelişmeler yaşandı. Uyanık - Taşkın görüştü. Görüşme sonrasında; Taner Taşkın ufak çaplı da olsa özeleştiri yaptı. İsmail Uyanık beklenildiği gibi teknik heyetinin arkasında durdu.
Deplasmanda Eyüpspor karşısında alınan net galibiyette, erken çalan alarm zillerinin ve yapılan görüşmelerin etkisi oldu mu bilinmez ama üzerimizdeki stresi kısmen de olsa almıştık. ‘Tık’ lakin dün stresi yeniden sırtladık…
Yeni bir takımız… Takım olabilmenin bir yolu da yanyana oynamaktan geçiyor. Kupa maçları da bunun için biçilmiş kaftan. Samsunspor cephesinden yapılan açıklamalara bakılırsa bu sene kupa maçları ciddiye alınıyordu. Böyle bir yaklaşımı uzun süredir görmemiştik. Ama olmadı… ‘Büyük bir camiayız’ diyorsanız şayet, her ‘cephede savaşmaya’ gücünüz de olmalı. Öyle bedavadan büyüklük olmuyor…
Samsunspor’un kupada gidebileceği yere kadar gitmesi gerekirken ilk turda havlu attı…
Samsunspor istekli ve galibiyete odaklı bir resim çizmiş olsa da, 90 dakikadaki sonuç kupayı ciddiye almanın lafta kaldığı yolundaydı. Oyunda Samsunspor üstün göründü. Pozisyonların çoğu da Samsunspor adınaydı ne var ki ilk 45 dakikada kaleciyi ve direği bir türlü geçemedi. Gülen taraf da Diyarbekirspor oldu… 40.dakikada Emre ceza sahamız çizgisi üzerinde boş bırakılınca güzel bir gole imza attı.
İkinci yarıya etkili başladık. Pozisyonlarda bulduk. Ancak ya kaleci Gökhan’a takıldık ya direkleri dövdük ya da fileler yerine topu dışarı attık. 56.dakikada Bahattin Köse’nin kale yerine topu dışarı atması bence maçın kırılma anıydı.
Bugüne kadar oynadığımız maçlarda yakaladığımız gol pozisyonlarının toplamından fazla pozisyon yakaladık. Ne var ki topu bir türlü filelerle buluşturma becerisini gösteremedik ve başımız önde stadı terk etmek zorunda kaldık.
Deplasmanda Eyüpspor karşısında alınan net galibiyette, erken çalan alarm zillerinin ve yapılan görüşmelerin etkisi oldu mu bilinmez ama üzerimizdeki stresi kısmen de olsa almıştık. ‘Tık’ lakin dün stresi yeniden sırtladık…
Yeni bir takımız… Takım olabilmenin bir yolu da yanyana oynamaktan geçiyor. Kupa maçları da bunun için biçilmiş kaftan. Samsunspor cephesinden yapılan açıklamalara bakılırsa bu sene kupa maçları ciddiye alınıyordu. Böyle bir yaklaşımı uzun süredir görmemiştik. Ama olmadı… ‘Büyük bir camiayız’ diyorsanız şayet, her ‘cephede savaşmaya’ gücünüz de olmalı. Öyle bedavadan büyüklük olmuyor…
Samsunspor’un kupada gidebileceği yere kadar gitmesi gerekirken ilk turda havlu attı…
Samsunspor istekli ve galibiyete odaklı bir resim çizmiş olsa da, 90 dakikadaki sonuç kupayı ciddiye almanın lafta kaldığı yolundaydı. Oyunda Samsunspor üstün göründü. Pozisyonların çoğu da Samsunspor adınaydı ne var ki ilk 45 dakikada kaleciyi ve direği bir türlü geçemedi. Gülen taraf da Diyarbekirspor oldu… 40.dakikada Emre ceza sahamız çizgisi üzerinde boş bırakılınca güzel bir gole imza attı.
İkinci yarıya etkili başladık. Pozisyonlarda bulduk. Ancak ya kaleci Gökhan’a takıldık ya direkleri dövdük ya da fileler yerine topu dışarı attık. 56.dakikada Bahattin Köse’nin kale yerine topu dışarı atması bence maçın kırılma anıydı.
Bugüne kadar oynadığımız maçlarda yakaladığımız gol pozisyonlarının toplamından fazla pozisyon yakaladık. Ne var ki topu bir türlü filelerle buluşturma becerisini gösteremedik ve başımız önde stadı terk etmek zorunda kaldık.