İki sezon önce aynı sonuçla biten karşılaşmanın etkisinden olsa gerek; beklentim bir puan üzerineydi.
Ertuğrul Sağlam da aynı beklenti içindeydi sanırım…
Bilindiği üzere zorluk derecesi böylesine yüksek karşılaşmalar, sonuç odaklıdır. O yüzden iyi futbol yerini üst düzey mücadeleye bırakır. Takımlar hata yapmamayı ön planda tutunca da ortaya tatsız tuzsuz bir manzara çıkar.
Her iki takım adına ilk yarı kaleyi bulan şut sayısı sadece iki…
Bu dahi fikir vermeye yeter…
İstanbulspor maçında da benzer manzara vardı.
Bir farkla; o karşılaşmada üç puanı daha çok isteyen bizdik.
Ve aldık…
Peki, bu karşılaşmada üç puanı daha çok isteyen kimdi?
‘Üç puanı Keçiörengücü bizden daha çok istedi’ desek yanılmış olur muyuz?
61.dakikaya kadar farklı, 61’den sonra farklı oyun anlayışlı Y.Samsunspor izledik…
İlk bölümde kabuğundan çıkmaya çekinen, gol atmayı değil gol yememeyi düşünen, ikinci bölümde rakibinin üzerine korkusuzca giden, gol arayan ve istediğini alana kadar da durmayan bir takım vardı sahada…
Kabuğunu kırmak, çekingenlikten kurtulmak, gol atmayı düşünmek için gol yemek gerekiyormuş demek ki…
Cesur oynayınca neler yapabildiğimizi bir kez daha gördük. Rakibi bunaltıp hata yapmaya zorladık. Pozisyonlar ürettik. Gol bulduk…
Umarım Ertuğrul Sağlam da bizlerin gördüğünü görür ve bundan sonra takımının gücünü sahaya yansıtacak anlayışla sahada olur…
Ertuğrul Sağlam da aynı beklenti içindeydi sanırım…
Bilindiği üzere zorluk derecesi böylesine yüksek karşılaşmalar, sonuç odaklıdır. O yüzden iyi futbol yerini üst düzey mücadeleye bırakır. Takımlar hata yapmamayı ön planda tutunca da ortaya tatsız tuzsuz bir manzara çıkar.
Her iki takım adına ilk yarı kaleyi bulan şut sayısı sadece iki…
Bu dahi fikir vermeye yeter…
İstanbulspor maçında da benzer manzara vardı.
Bir farkla; o karşılaşmada üç puanı daha çok isteyen bizdik.
Ve aldık…
Peki, bu karşılaşmada üç puanı daha çok isteyen kimdi?
‘Üç puanı Keçiörengücü bizden daha çok istedi’ desek yanılmış olur muyuz?
61.dakikaya kadar farklı, 61’den sonra farklı oyun anlayışlı Y.Samsunspor izledik…
İlk bölümde kabuğundan çıkmaya çekinen, gol atmayı değil gol yememeyi düşünen, ikinci bölümde rakibinin üzerine korkusuzca giden, gol arayan ve istediğini alana kadar da durmayan bir takım vardı sahada…
Kabuğunu kırmak, çekingenlikten kurtulmak, gol atmayı düşünmek için gol yemek gerekiyormuş demek ki…
Cesur oynayınca neler yapabildiğimizi bir kez daha gördük. Rakibi bunaltıp hata yapmaya zorladık. Pozisyonlar ürettik. Gol bulduk…
Umarım Ertuğrul Sağlam da bizlerin gördüğünü görür ve bundan sonra takımının gücünü sahaya yansıtacak anlayışla sahada olur…