Samsunspor kulübü pek çok duygusal ortama sahne olmuştur kuşkusuz. Sanıyorum ki bu denli duygusal bir ortama nadir olarak ev sahipliği yapmıştır. Dinlerken bir kez daha anladım ki İsmail Uyanık isminin bizlerdeki yeri ayrı ve ulaşılmaz…
Elbette ki kulüp içersinde ne yaşandığını tam olarak bilmemiz mümkün değil. Ama bu kadar çok para lafı edildiğine bakılırsa işin temelinde duygusallıktan çok para var…
Para futbolda çok şeydir. Bu tartışılma götürmez bir gerçek. Ne var ki her şey olmadığını bir, üç, beş değil onlarca örnekle gördük. Bu kadar örnek birilerinin gözünden kaçmış olacak ki Napolyon misali oturup para deniyor kalkıp para, yatıp para deniyor uyanıp para…
İş adamı mantığıyla bakıldığında yatırım demek başarıyı yakalamak ve kar elde etmek demek. Eyvallah… Her insan yatırımının karşılığını en verimli şekilde almak ister. Buna kimsenin itirazının olacağını sanmıyorum. Ama Samsunspor borsada spekülatif bir hisse değil ki aynı gün, ay veya yıl yüzde bilmem kaç lira kar beklentisi içinde olunsun…
İş adamı elbette para konuşacak. Peki, kaç işadamının ortak veya yöneticileri hakkında sosyal medyada olumsuz sözler sarf etmesine ve onları ‘hedef tahtasına’ koymasına şahit oldunuz? Muhatap bir telefon kadar yakınken üstelik… Diyalog kurmak yerine sosyal medyada yapılan paylaşımlarla çözüm aramak! Atılan her Twit züccaciye dükkânına fil sürüsü girmesi gibi etki yaptı bizlerde. Sizleri bilmem ama bu davranış bana fazlaca garip geldi…
İşin özü dostlar İsmail Uyanık her onurlu insanın sergilemesi gereken tavrı sergiledi ve gerekeni yaptı. Bence geç bile kaldı. Bu güne kadar dayanmasına dahi şaşırdım…
Evet, para çok şey ve büyük güç… Onsuz dünya dönmüyor… Pekâlâ, renk aşkı, takım sevdası para ile ölçülebilir mi? Ölçülebilseydi kimse cebinde ki son harçlığıyla stadın yolunu tutmaz, evinin çocuğunun nafakasını harcayarak takımının peşinden gitmezdi. İş sevdaya gelince taraftar para işinden fazlaca anlamaz. O gönül verdiği renkleri bilir… Tıpkı ‘efsane başkan’ yakıştırmasının para ile sağlanamayacağını bildiği gibi…
Elbette ki kulüp içersinde ne yaşandığını tam olarak bilmemiz mümkün değil. Ama bu kadar çok para lafı edildiğine bakılırsa işin temelinde duygusallıktan çok para var…
Para futbolda çok şeydir. Bu tartışılma götürmez bir gerçek. Ne var ki her şey olmadığını bir, üç, beş değil onlarca örnekle gördük. Bu kadar örnek birilerinin gözünden kaçmış olacak ki Napolyon misali oturup para deniyor kalkıp para, yatıp para deniyor uyanıp para…
İş adamı mantığıyla bakıldığında yatırım demek başarıyı yakalamak ve kar elde etmek demek. Eyvallah… Her insan yatırımının karşılığını en verimli şekilde almak ister. Buna kimsenin itirazının olacağını sanmıyorum. Ama Samsunspor borsada spekülatif bir hisse değil ki aynı gün, ay veya yıl yüzde bilmem kaç lira kar beklentisi içinde olunsun…
İş adamı elbette para konuşacak. Peki, kaç işadamının ortak veya yöneticileri hakkında sosyal medyada olumsuz sözler sarf etmesine ve onları ‘hedef tahtasına’ koymasına şahit oldunuz? Muhatap bir telefon kadar yakınken üstelik… Diyalog kurmak yerine sosyal medyada yapılan paylaşımlarla çözüm aramak! Atılan her Twit züccaciye dükkânına fil sürüsü girmesi gibi etki yaptı bizlerde. Sizleri bilmem ama bu davranış bana fazlaca garip geldi…
İşin özü dostlar İsmail Uyanık her onurlu insanın sergilemesi gereken tavrı sergiledi ve gerekeni yaptı. Bence geç bile kaldı. Bu güne kadar dayanmasına dahi şaşırdım…
Evet, para çok şey ve büyük güç… Onsuz dünya dönmüyor… Pekâlâ, renk aşkı, takım sevdası para ile ölçülebilir mi? Ölçülebilseydi kimse cebinde ki son harçlığıyla stadın yolunu tutmaz, evinin çocuğunun nafakasını harcayarak takımının peşinden gitmezdi. İş sevdaya gelince taraftar para işinden fazlaca anlamaz. O gönül verdiği renkleri bilir… Tıpkı ‘efsane başkan’ yakıştırmasının para ile sağlanamayacağını bildiği gibi…