Zirvedeki takımlar dirsek teması mesafede… Covit-19 belasına her hafta yeni bir ‘kurban’ veren bizim için avantajlı bir durum bu…
Yine farklı bir on birle sahadaydık. Neyse ki; özellikle pas hataları olarak kendini gösteren ’uyumu’ sorun olmadan hızlıca terk ettik.
İlginç bir karşılaşma izledik.
Yine iki farklı devrede iki farklı karaktere büründük.
Böyle bir skoru kaçımız bekliyorduk?
İlk yarının son bölümünde Caner Arıcı ve Kone’nin pozisyonları olmasa uykuya ramak kalmıştı.
Soyunma odası bir kez daha hikmetini gösterdi. Anlaşılan biraz silkelenmek, kazanma arzusunu biraz bilemek gerekiyormuş!
Erken gol bulmamız hırsımızı tazeledi. Ama rehaveti de beraberinde getirdi. Gol sevincimiz ancak iki dakika sürebildi.
İ.Kubilay Yavuz bir kez daha ‘kilit adam’ rolündeydi. Her iki golde de pozisyonun tam göbeğindeydi. Burak Çalık’a yaptığı asist ise usta işiydi.
Her zaman söylüyorum; İyi gününde Kubilay bize çok şey kattı, çok şey katar’.
Attığımız diğer gollerde de Oğuz Gürbulak imzası vardı…
Gyasi’ye yaptığı asist, futbol ekip işi olduğunun göstergesiydi adeta. Lakin Gyasi, uygun pozisyondaki Ahmethan’a pas vermek yerine; zor pozisyonda şutu denemiş ve belki de bizi golden etmişti. Skor 2-1’di ve o pozisyonun hemen sonrasında, kalemizde inanılmaz bir tehlike yaşadık.
Özlediğimiz Oğuz vuruşuyla farkı açtık…
İlk dakikalarda Nadir’in düşürülmesini es geçen Çağdaş Altay, yediğimiz ikinci golde de başroldeydi. Elle oynamayı kör dahi görürdü.
Bu güne kadar çok çektik. Hakemler tarafından emeği çalınan takımlar sıralamasında adımız üstlere yazılır.
Yapılan hata ilk değil. Bu sezonda benzer olaylara şahit oluyoruz. ‘Aynı senaryolar bir kez daha mı sahneye koyuluyor’ diye sormadan edemiyoruz.
Bu arada Vukan Savisevic, tam bir virtüöz gibiydi…
Yine farklı bir on birle sahadaydık. Neyse ki; özellikle pas hataları olarak kendini gösteren ’uyumu’ sorun olmadan hızlıca terk ettik.
İlginç bir karşılaşma izledik.
Yine iki farklı devrede iki farklı karaktere büründük.
Böyle bir skoru kaçımız bekliyorduk?
İlk yarının son bölümünde Caner Arıcı ve Kone’nin pozisyonları olmasa uykuya ramak kalmıştı.
Soyunma odası bir kez daha hikmetini gösterdi. Anlaşılan biraz silkelenmek, kazanma arzusunu biraz bilemek gerekiyormuş!
Erken gol bulmamız hırsımızı tazeledi. Ama rehaveti de beraberinde getirdi. Gol sevincimiz ancak iki dakika sürebildi.
İ.Kubilay Yavuz bir kez daha ‘kilit adam’ rolündeydi. Her iki golde de pozisyonun tam göbeğindeydi. Burak Çalık’a yaptığı asist ise usta işiydi.
Her zaman söylüyorum; İyi gününde Kubilay bize çok şey kattı, çok şey katar’.
Attığımız diğer gollerde de Oğuz Gürbulak imzası vardı…
Gyasi’ye yaptığı asist, futbol ekip işi olduğunun göstergesiydi adeta. Lakin Gyasi, uygun pozisyondaki Ahmethan’a pas vermek yerine; zor pozisyonda şutu denemiş ve belki de bizi golden etmişti. Skor 2-1’di ve o pozisyonun hemen sonrasında, kalemizde inanılmaz bir tehlike yaşadık.
Özlediğimiz Oğuz vuruşuyla farkı açtık…
İlk dakikalarda Nadir’in düşürülmesini es geçen Çağdaş Altay, yediğimiz ikinci golde de başroldeydi. Elle oynamayı kör dahi görürdü.
Bu güne kadar çok çektik. Hakemler tarafından emeği çalınan takımlar sıralamasında adımız üstlere yazılır.
Yapılan hata ilk değil. Bu sezonda benzer olaylara şahit oluyoruz. ‘Aynı senaryolar bir kez daha mı sahneye koyuluyor’ diye sormadan edemiyoruz.
Bu arada Vukan Savisevic, tam bir virtüöz gibiydi…