Rakip Bodrumspor, ilk dört karşılaşmadan on puan toplayarak dikkatleri üzerine çekmişti. Aynı dönem İsmet Taşdemir’in ‘amacımız lige renk katmak’ açıklamasını da anımsıyorum. Tevazu göstermiş…
Diri, mücadele gücü yüksek ve dirençli bir takımı var…
Her iki takım için altı puan değerinde bir maçtı. Puanlar paylaşıldı. Daha doğru deyimle; iki takımda hak ettiğini aldı…
Orta alan mücadelesi şeklinde geçen karşılaşma izledik. Tempo yoktu, gol yoktu ama üst düzey mücadele vardı.
İlk dakikalar rakiplerin bir birlerini tartmasıyla geçti. Ne tartmaydı ama sanırsınız ellerinde kuyumcu terazisi var!
Koskoca kırk beş dakika net sayılabilecek sadece tek pozisyon vardı. Onda da Szumski başarılıydı. Pozisyon kısırı bir karşılaşma olmasına rağmen sahanın belki de en iyisiydi Szumski…
Son düdüğe kadar, ikisi bize ikisi rakibe ait toplam; dört pozisyon sayabildim zaten…
Oyun; Bodrumspor’un çizdiği çerçevede oynandı bence… Önde kurdukları baskıyla hatlar arasında ki pas trafiğini felç ettiler. Geriden atılan toplara mecbur bıraktılar. Onlarında ancak az bir kısmı hedefine ulaşıp tehlike yaratabildi.
Karşı karşıya iki topu kaleciye nişanlayan Tanque, geçen haftalara göre daha istekliydi. Laura ise gamsız(!)
Ne oynadığını bir türlü anlayamadığım Celil Yüksel’in dikkati mi çekilir, dinlendirilir mi bilmem ancak takıma katkı sağlaması için bir şeyler yapılmalı…
Lakin geçen sezonlar izlediğimiz Celil’den eser yok…
Başta da belirttiğim gibi hak ettiğimizi aldık. Ne bir eksik ne bir fazla…
Ne ka ekmek, o ka köfte…
Diri, mücadele gücü yüksek ve dirençli bir takımı var…
Her iki takım için altı puan değerinde bir maçtı. Puanlar paylaşıldı. Daha doğru deyimle; iki takımda hak ettiğini aldı…
Orta alan mücadelesi şeklinde geçen karşılaşma izledik. Tempo yoktu, gol yoktu ama üst düzey mücadele vardı.
İlk dakikalar rakiplerin bir birlerini tartmasıyla geçti. Ne tartmaydı ama sanırsınız ellerinde kuyumcu terazisi var!
Koskoca kırk beş dakika net sayılabilecek sadece tek pozisyon vardı. Onda da Szumski başarılıydı. Pozisyon kısırı bir karşılaşma olmasına rağmen sahanın belki de en iyisiydi Szumski…
Son düdüğe kadar, ikisi bize ikisi rakibe ait toplam; dört pozisyon sayabildim zaten…
Oyun; Bodrumspor’un çizdiği çerçevede oynandı bence… Önde kurdukları baskıyla hatlar arasında ki pas trafiğini felç ettiler. Geriden atılan toplara mecbur bıraktılar. Onlarında ancak az bir kısmı hedefine ulaşıp tehlike yaratabildi.
Karşı karşıya iki topu kaleciye nişanlayan Tanque, geçen haftalara göre daha istekliydi. Laura ise gamsız(!)
Ne oynadığını bir türlü anlayamadığım Celil Yüksel’in dikkati mi çekilir, dinlendirilir mi bilmem ancak takıma katkı sağlaması için bir şeyler yapılmalı…
Lakin geçen sezonlar izlediğimiz Celil’den eser yok…
Başta da belirttiğim gibi hak ettiğimizi aldık. Ne bir eksik ne bir fazla…
Ne ka ekmek, o ka köfte…