Eğer yemek olarak tandır kebabı yapmak istiyorsanız, mutfağa malzeme olarak öncelikle kuzu kol almanız gerekir. İşte domatesi, biberi, soğanı, patatesi ondan sonra gelir. Siz kuzu kol almayıp, mutfağı diğer malzemelerle doldurursanız, sofraya koyacağınız yemek de farklı olur.
Ne kadar usta aşçı olursanız olun elinizdeki patates-soğanla kuzu tandır yapamazsınız. Oradaki ustalığı malzeme seçiminde de göstermeniz gerekir. Patateslere kaldıysanız ya kızartacaksınız, ya da kumpir yiyeceksiniz. Eee... Kuzu tandır için oturduğunuz sofrada, kumpir yerseniz de ne kadar doyabilirsiniz ki!
Evet, geldik bir sezonun daha sonuna. Samsunspor elinde malzeme olarak iyi bir santrfor olmadığı için her şeye rağmen güle oynaya çıkabileceği Süper Lig'i mecburen bir yıl daha ertelemek zorunda kaldı.
Samsunspor, play-off ilk maçında Altınordu karşısında hem de en kritik anda kaçırdığı penaltıdan sonra 1-0 gibi çok riskli bir yenilgi almıştı. İki ayaklı turlarda 1-0 kötü bir senaryo idi. Nitekim Altınordu rövanş maçında ilk golü atan taraf olunca, senaryoya niçin kötü dediğimi daha iyi anlamış olursunuz... Yediğimiz golden sonra üç gol atmamız şart oldu. Tabi başka bir gol yemeden.
Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam bence bu sezon oyun içinde en kritik ve en doğru kararı bu maçta verdi. Gökhan ve Veli'nin yerine İlyas ile Coureur'un oyuna girmesi ile saha içi dizilimi de değişti. Savunma bir kişi eksildi. Bu belki riskti. Ancak zaten geriye yaslanmış olan Altınordu karşısında işe yaradı. VAR ile gelen penaltı ve Yasin'in iğne deliğinden geçen golü ile 2-1'i bulunca umutlandık.
Ama dedik ya malzeme iyi olacak. Coureur'un demek ki kapasitesi bu. İyi niyetli bir oyuncu, tamam. Elinden geleni yapıyor belki. Yetmiyor, yetmedi.
Sağlam'ın ikinci değişiklikleri ilk anda beni endişelendirmişti. Hamroun, Samsun'daki en iyi oyunlarından birini oynuyordu. Dje zaten takımın en iyisiydi. Bence çıkmamaları gerekiyordu. Çok koştukları için yoruldular herhalde.
Aslında baktığımızda Sağlam'ın ilk değişikliklerinin ardından 1-1 geldi. İkinci değişikliklerden sonra 2-1 oldu. Son değişiklik ise doldur-boşalt değişikliğiydi. Yalçın oyuna girer girmez bulduğu pozisyonda kafayla topu aut yerine ağlara yollasaydı 3-1 de olacaktı. Bu da finali getirirdi.
Normal sezonun son haftalarında bir rüyanın peşinde koştuk. Play-off'ta kabusu yaşadık. Alt yapıdan pırıl pırıl gençlerin de kadroda olduğu, tamamen yerli oyunculardan kurulu Altınordu ile bu sezon 4 maç yaptık ve hiçbirini kazanamadık. Bu maçlardan birini kazansak belki de hedefe varacaktık.
Geçmiş olsun... Çok üzgünüz... İnşallah seneye daha iyi malzemelerle daha iyi yemekler yaparız...
Ne kadar usta aşçı olursanız olun elinizdeki patates-soğanla kuzu tandır yapamazsınız. Oradaki ustalığı malzeme seçiminde de göstermeniz gerekir. Patateslere kaldıysanız ya kızartacaksınız, ya da kumpir yiyeceksiniz. Eee... Kuzu tandır için oturduğunuz sofrada, kumpir yerseniz de ne kadar doyabilirsiniz ki!
Evet, geldik bir sezonun daha sonuna. Samsunspor elinde malzeme olarak iyi bir santrfor olmadığı için her şeye rağmen güle oynaya çıkabileceği Süper Lig'i mecburen bir yıl daha ertelemek zorunda kaldı.
Samsunspor, play-off ilk maçında Altınordu karşısında hem de en kritik anda kaçırdığı penaltıdan sonra 1-0 gibi çok riskli bir yenilgi almıştı. İki ayaklı turlarda 1-0 kötü bir senaryo idi. Nitekim Altınordu rövanş maçında ilk golü atan taraf olunca, senaryoya niçin kötü dediğimi daha iyi anlamış olursunuz... Yediğimiz golden sonra üç gol atmamız şart oldu. Tabi başka bir gol yemeden.
Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam bence bu sezon oyun içinde en kritik ve en doğru kararı bu maçta verdi. Gökhan ve Veli'nin yerine İlyas ile Coureur'un oyuna girmesi ile saha içi dizilimi de değişti. Savunma bir kişi eksildi. Bu belki riskti. Ancak zaten geriye yaslanmış olan Altınordu karşısında işe yaradı. VAR ile gelen penaltı ve Yasin'in iğne deliğinden geçen golü ile 2-1'i bulunca umutlandık.
Ama dedik ya malzeme iyi olacak. Coureur'un demek ki kapasitesi bu. İyi niyetli bir oyuncu, tamam. Elinden geleni yapıyor belki. Yetmiyor, yetmedi.
Sağlam'ın ikinci değişiklikleri ilk anda beni endişelendirmişti. Hamroun, Samsun'daki en iyi oyunlarından birini oynuyordu. Dje zaten takımın en iyisiydi. Bence çıkmamaları gerekiyordu. Çok koştukları için yoruldular herhalde.
Aslında baktığımızda Sağlam'ın ilk değişikliklerinin ardından 1-1 geldi. İkinci değişikliklerden sonra 2-1 oldu. Son değişiklik ise doldur-boşalt değişikliğiydi. Yalçın oyuna girer girmez bulduğu pozisyonda kafayla topu aut yerine ağlara yollasaydı 3-1 de olacaktı. Bu da finali getirirdi.
Normal sezonun son haftalarında bir rüyanın peşinde koştuk. Play-off'ta kabusu yaşadık. Alt yapıdan pırıl pırıl gençlerin de kadroda olduğu, tamamen yerli oyunculardan kurulu Altınordu ile bu sezon 4 maç yaptık ve hiçbirini kazanamadık. Bu maçlardan birini kazansak belki de hedefe varacaktık.
Geçmiş olsun... Çok üzgünüz... İnşallah seneye daha iyi malzemelerle daha iyi yemekler yaparız...