Bir süredir uzakta kaldığı zirve yarışına yeniden ismini yazdırmak isteyen Samsunspor, Altınordu deplasmanında hedeflediği galibiyete uzanma açısından kritik bir maça çıktı.
Samsunspor sahaya geçen hafta 1-0'lık Adanaspor maçının kadrosu ve 4-2-3-1 oyun düzeni ile başladı. Kırmızı-beyaz-siyahlı takım ilk dakikadan itibaren rakip üzerinde baskı kurmaya çalıştı ve bunu kısmen de başardı. İlk bölümde Altınordu da bir kaç kez Samsunspor ceza alanına sızma girişimlerinde bulundu. Yine kısmen bazılarında fırsat da bulur gibi oldu. Ama hepsinde Samsunspor savunması yerinde müdahalelerle tehlike şansı tanımadı.
Samsunspor baskı kurmaya çalıştığı anlarda organize ataklar da geliştirdi. Ne var ki birçoğunda yine son karar-pas noktasında isabet sıkıntısı yaşadık. Bir kaç doğru pas sonrası ise şutlarımız auta çıktı.
Ta ki, 25. dakikaya kadar... 25. dakikaya henüz girilmişti ki, Yasin ceza alanında Tomane'ye güzel bir top attı, o da meşin yuvarlağı göğsü ile penaltı noktası civarındaki Saviçeviç'e indirdi. Saviçeviç'in vuruşunda fileler havalandı...
Samsunspor'da çalışılmış atak ve gol eksikliği sezon başından bu yana hep kendini hissettiriyordu. Bu çalışılmış bir gol izlenimi verdi. Umarım tesadüf değil de çalışmanın ürünüdür. Çünkü böyle güzel golleri daha fazla görmek istiyoruz.
39'da Yunus Emre'nin nefis pasında Ali topla buluşup ceza alanına girdi. Neredeyse son çizgide boş adama pas yerine şutu tercih edince net fırsat kaçtı. Burada da yine yanlış tercih probleminin bir örneğini gördük.
Bu sezon üçüncü kez ilk devreyi üstün kapatan Samsunspor, ikinci devreye aynı 11 ile başladı. İlk anda maçın başından itibaren izlediğimiz oyunu görür gibi olsak da ilerleyen dakikalarla birlikte Altınordu biraz daha golü ister görünümdeydi. Nitekim 51'de Ahmet Dereli kaleci ile karşı karşıya kalsa da Nurullah gole geçit vermedi. 53'te Burak auta attı. 55'te Ahmet yine Nurullah'a takıldı.
Kısa süreli fırtınadan sonra oyun biraz durulsa da yine de Altınordu daha fazla pozisyon bulan taraftı. Ama Altınordu da eski Altınordu değil. Bize çok da önemli bir sıkıntı yaşatamadılar.
Samsunspor önceki maçlarının aksine ilk yarıda daha iyi, ikinci 45'te ise daha etkisiz göründü. Samsunspor adına maçta bence en önemli artı, en iyi oynayan da en kötü oynayan da herkesi gayretli gördüm. Herkes formasının hakkını vermeye çalıştı.
Tomane yine çok çalışkandı, onu sahanın he her yerinde gördük. Golün asistini yapan isim de o oldu. Saviçeviç güzel golün yanı sıra iyiler arasındaydı. Ama onu oyunun hücum yönünü daha fazla organize eder halde görmek istiyoruz.
Savunmada iki stoper de iyiydi. Ancak Yunus Emre bir adım öndeydi. Hücum bölgesine güzel paslar da attı. İnşallah üzerine katarak devam eder.
Fofana, belki oynamayacaktı ama Saviçeviç'in yaşadığı sakatlığın ardından 86'da oyuna girdi. Girdikten sonra da hücuma Adana maçında olduğu gibi yine hareket getirdi. Geçen hafta son anlarda çok net bir golü kaçıran isimdi, bu kez 90+4'te klasına yakışır bir gol atarak maçı da bitiren isim oldu.
1-0 giden maçlar her zaman tehlikelidir. Siz üstün oynasanız bile 2'yi bulamazsanız her an bir kaza golü de yiyebilirsiniz. Geç de olsa gelen ikinci gol bu tehlikeye de nokta koydu.
Rakip her ne kadar ligin zayıf takımlarından birisi olarak görünse de geçen hafta Ankaragücü'nü yendiğini de unutmamak lazım.
Sıkıntılı günlerin ardından Fuat Çapa'nın gelmesiyle her şey toz pembe olmadı ama göstergelerde ibre yukarıya doğru döndü. Samsunspor bu sezon ilk kez iki maç üst üste kazandı. Şükür bunu da gördük. İlk kez mağlubiyetsiz 4 haftalık bir seri yaşadık. İlk kez üst üste iki kez gol yemeden 90 dakikayı tamamladık.
İlk 8 maçta kalesinde 14 gol gören Kırmızı-beyaz-siyahlı takım, son 6 maçta sadece 4 gol yedi. Ve bu dönemde dört 90 dakikayı gol yemeden tamamladı. İlk 8 maçta ise sadece bir kez kaleyi kapatabilmiştik.
Her ne kadar daha az şut çeken, daha az gol atan bir takım olsak da daha az gol yediğimiz için skor bizim lehimize dönmeye başladı.
İlk iki ile puan farkının 5'e inmesi de işin bir başka sevindirici yanı. Şimdi önümüzdeki Ankaragücü maçı daha bir önem kazandı. Trenin rayına girip girmediğini anlamamız açısından kritik bir baraj olacak.
Samsunspor sahaya geçen hafta 1-0'lık Adanaspor maçının kadrosu ve 4-2-3-1 oyun düzeni ile başladı. Kırmızı-beyaz-siyahlı takım ilk dakikadan itibaren rakip üzerinde baskı kurmaya çalıştı ve bunu kısmen de başardı. İlk bölümde Altınordu da bir kaç kez Samsunspor ceza alanına sızma girişimlerinde bulundu. Yine kısmen bazılarında fırsat da bulur gibi oldu. Ama hepsinde Samsunspor savunması yerinde müdahalelerle tehlike şansı tanımadı.
Samsunspor baskı kurmaya çalıştığı anlarda organize ataklar da geliştirdi. Ne var ki birçoğunda yine son karar-pas noktasında isabet sıkıntısı yaşadık. Bir kaç doğru pas sonrası ise şutlarımız auta çıktı.
Ta ki, 25. dakikaya kadar... 25. dakikaya henüz girilmişti ki, Yasin ceza alanında Tomane'ye güzel bir top attı, o da meşin yuvarlağı göğsü ile penaltı noktası civarındaki Saviçeviç'e indirdi. Saviçeviç'in vuruşunda fileler havalandı...
Samsunspor'da çalışılmış atak ve gol eksikliği sezon başından bu yana hep kendini hissettiriyordu. Bu çalışılmış bir gol izlenimi verdi. Umarım tesadüf değil de çalışmanın ürünüdür. Çünkü böyle güzel golleri daha fazla görmek istiyoruz.
39'da Yunus Emre'nin nefis pasında Ali topla buluşup ceza alanına girdi. Neredeyse son çizgide boş adama pas yerine şutu tercih edince net fırsat kaçtı. Burada da yine yanlış tercih probleminin bir örneğini gördük.
Bu sezon üçüncü kez ilk devreyi üstün kapatan Samsunspor, ikinci devreye aynı 11 ile başladı. İlk anda maçın başından itibaren izlediğimiz oyunu görür gibi olsak da ilerleyen dakikalarla birlikte Altınordu biraz daha golü ister görünümdeydi. Nitekim 51'de Ahmet Dereli kaleci ile karşı karşıya kalsa da Nurullah gole geçit vermedi. 53'te Burak auta attı. 55'te Ahmet yine Nurullah'a takıldı.
Kısa süreli fırtınadan sonra oyun biraz durulsa da yine de Altınordu daha fazla pozisyon bulan taraftı. Ama Altınordu da eski Altınordu değil. Bize çok da önemli bir sıkıntı yaşatamadılar.
Samsunspor önceki maçlarının aksine ilk yarıda daha iyi, ikinci 45'te ise daha etkisiz göründü. Samsunspor adına maçta bence en önemli artı, en iyi oynayan da en kötü oynayan da herkesi gayretli gördüm. Herkes formasının hakkını vermeye çalıştı.
Tomane yine çok çalışkandı, onu sahanın he her yerinde gördük. Golün asistini yapan isim de o oldu. Saviçeviç güzel golün yanı sıra iyiler arasındaydı. Ama onu oyunun hücum yönünü daha fazla organize eder halde görmek istiyoruz.
Savunmada iki stoper de iyiydi. Ancak Yunus Emre bir adım öndeydi. Hücum bölgesine güzel paslar da attı. İnşallah üzerine katarak devam eder.
Fofana, belki oynamayacaktı ama Saviçeviç'in yaşadığı sakatlığın ardından 86'da oyuna girdi. Girdikten sonra da hücuma Adana maçında olduğu gibi yine hareket getirdi. Geçen hafta son anlarda çok net bir golü kaçıran isimdi, bu kez 90+4'te klasına yakışır bir gol atarak maçı da bitiren isim oldu.
1-0 giden maçlar her zaman tehlikelidir. Siz üstün oynasanız bile 2'yi bulamazsanız her an bir kaza golü de yiyebilirsiniz. Geç de olsa gelen ikinci gol bu tehlikeye de nokta koydu.
Rakip her ne kadar ligin zayıf takımlarından birisi olarak görünse de geçen hafta Ankaragücü'nü yendiğini de unutmamak lazım.
Sıkıntılı günlerin ardından Fuat Çapa'nın gelmesiyle her şey toz pembe olmadı ama göstergelerde ibre yukarıya doğru döndü. Samsunspor bu sezon ilk kez iki maç üst üste kazandı. Şükür bunu da gördük. İlk kez mağlubiyetsiz 4 haftalık bir seri yaşadık. İlk kez üst üste iki kez gol yemeden 90 dakikayı tamamladık.
İlk 8 maçta kalesinde 14 gol gören Kırmızı-beyaz-siyahlı takım, son 6 maçta sadece 4 gol yedi. Ve bu dönemde dört 90 dakikayı gol yemeden tamamladı. İlk 8 maçta ise sadece bir kez kaleyi kapatabilmiştik.
Her ne kadar daha az şut çeken, daha az gol atan bir takım olsak da daha az gol yediğimiz için skor bizim lehimize dönmeye başladı.
İlk iki ile puan farkının 5'e inmesi de işin bir başka sevindirici yanı. Şimdi önümüzdeki Ankaragücü maçı daha bir önem kazandı. Trenin rayına girip girmediğini anlamamız açısından kritik bir baraj olacak.