Samsun Haberleri - 2001 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü'nde okuyan öğrenciler tarafından kurulan ve Geleneksel Türk Tiyatrosu'nun en önemli özelliklerinden olan doğaçlama geleneğiile gösteriler sunan Mahşer-i Cümbüş, OMÜ Gençlik Topluluğu tarafından düzenlenensöyleşide öğrencilerle bir araya geldi.
Mühendislik Fakültesi Konferans Salonu’nda yapılan söyleşide öğrenciler, tiyatro ve doğaçlama geleneği ile ilgili merak ettikleri soruları sorma fırsatı buldu.Sorulan sorulara içtenlikle cevap veren Mahşer-i Cümbüş ekibi, ekiplerinin kurulma hikayesini ve bugüne kadar nasıl başarıyla geldiklerini anlattı.
DOĞAÇLAMA TİYATRO
Tiyatronun doğaçlama geleneğinin tiyatro sanatı için çok önemli olduğundan söz eden oyuncu Ayhan Taş, “Doğaçlama tiyatro, birçok yerde yok. Fakat bazen ‘doğaçlama tiyatro’şeklinde ilanlar asılıyor. Bu ilanı bir şey zannedip gidiyorsunuz. Bunun örnekleri çok fazla. Bir de Mahşer-i Cümbüş’ten eğitim aldık diye yapanlar oluyor. Biz Mahşer-i Cümbüş olarak doğaçlama eğitmeni hiçbir zaman yetiştirmedik. Bu kirlenmenin biraz önüne geçebilmek için bir kılavuz kitap hazırlıyoruz. Uygulamalı, görüntülü, içinde CD olan bir metodik kitap olacak” diye konuştu.
BİRBİRİMİZE VE MESLEĞİMİZE SAYGI
Kuruldukları 2001 yılından beri bir arada kalabilmeyi nasıl başardıkları yönünde gelen bir soruyuTaş, “Eric Morris Yöntemi uyguladık. Birbirimize karşı dürüst olmayı, açık olmayı, arkadan konuşmak yerine yüz yüze konuşmayı tercih ettik. Dedikoduyu ortadan kaldırdık. Mesleğimize odaklandık. Hep düsturumuz şu oldu, ‘Sevmesen bile saygı duyacaksın.’ Çünkü bu işi yaparken hep bir arada olmak zorundasın. Her zaman birbirimize saygı duyarak, mesleğimize saygı duyarak ilerledik” şeklinde cevapladı.
SETLERİ BİZ DE ÖZLEDİK
İşler Güçler ve Kardeş Payı gibi sevilen dizilerle de tanınan oyuncu Ayhan Taş, bu tür bir projede yeniden bulunup bulunmayacağı şeklindeki bir soruya, “Yeni proje var. 25 bölümün senaryosu yazıldı, ama sektör krizde olduğu için çekilemedi. Biz bölümleri 60 dakika çekiyoruz, fakat kanallar bizden 120 dakika istiyorlar. Bu sürede komedi olmaz. 120 dakikanın bütçesi ile 60 dakikanın bütçesi aynı olmaz. Bu nedenle biz de kabul etmedik. Böyle olduğu için biz de üzüldük. Çünkü setleri biz de özledik. Kriz gerçekten film-dizi sektöründe büyük bir sorun oldu. Şu krizi bir atlatalım, inşallah ondan sonra yine buluşuruz” dedi.
YENİDEN EKRANLARDA OLMAYI İSTİYORUZ
Mahşer-i Cümbüş olarak tekrar televizyonlarda yer alıp almayacakları şeklinde gelen bir soruyu cevaplayan oyuncu Yiğit Arı, “Böyle bir niyetimiz var. Bu aralar tekrar görüşmeler yapıyoruz. Ayhan’ın da dediği gibi sektörde büyük bir kriz var. Ne yazık ki televizyonlar insanları eğlendirme görevinden çok ticari amaçlarla var oluyorlar. Ekonomik koşullar birçok şeyi belirliyor. Olumlu olumsuz, sonucu ne olur bilemiyoruz ama yeniden ekranlarda olmayı istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Söyleşinin sonunda Mahşer-i Cümbüş ekibine fidan sertifikası takdim edildi.
Mühendislik Fakültesi Konferans Salonu’nda yapılan söyleşide öğrenciler, tiyatro ve doğaçlama geleneği ile ilgili merak ettikleri soruları sorma fırsatı buldu.Sorulan sorulara içtenlikle cevap veren Mahşer-i Cümbüş ekibi, ekiplerinin kurulma hikayesini ve bugüne kadar nasıl başarıyla geldiklerini anlattı.
DOĞAÇLAMA TİYATRO
Tiyatronun doğaçlama geleneğinin tiyatro sanatı için çok önemli olduğundan söz eden oyuncu Ayhan Taş, “Doğaçlama tiyatro, birçok yerde yok. Fakat bazen ‘doğaçlama tiyatro’şeklinde ilanlar asılıyor. Bu ilanı bir şey zannedip gidiyorsunuz. Bunun örnekleri çok fazla. Bir de Mahşer-i Cümbüş’ten eğitim aldık diye yapanlar oluyor. Biz Mahşer-i Cümbüş olarak doğaçlama eğitmeni hiçbir zaman yetiştirmedik. Bu kirlenmenin biraz önüne geçebilmek için bir kılavuz kitap hazırlıyoruz. Uygulamalı, görüntülü, içinde CD olan bir metodik kitap olacak” diye konuştu.
BİRBİRİMİZE VE MESLEĞİMİZE SAYGI
Kuruldukları 2001 yılından beri bir arada kalabilmeyi nasıl başardıkları yönünde gelen bir soruyuTaş, “Eric Morris Yöntemi uyguladık. Birbirimize karşı dürüst olmayı, açık olmayı, arkadan konuşmak yerine yüz yüze konuşmayı tercih ettik. Dedikoduyu ortadan kaldırdık. Mesleğimize odaklandık. Hep düsturumuz şu oldu, ‘Sevmesen bile saygı duyacaksın.’ Çünkü bu işi yaparken hep bir arada olmak zorundasın. Her zaman birbirimize saygı duyarak, mesleğimize saygı duyarak ilerledik” şeklinde cevapladı.
SETLERİ BİZ DE ÖZLEDİK
İşler Güçler ve Kardeş Payı gibi sevilen dizilerle de tanınan oyuncu Ayhan Taş, bu tür bir projede yeniden bulunup bulunmayacağı şeklindeki bir soruya, “Yeni proje var. 25 bölümün senaryosu yazıldı, ama sektör krizde olduğu için çekilemedi. Biz bölümleri 60 dakika çekiyoruz, fakat kanallar bizden 120 dakika istiyorlar. Bu sürede komedi olmaz. 120 dakikanın bütçesi ile 60 dakikanın bütçesi aynı olmaz. Bu nedenle biz de kabul etmedik. Böyle olduğu için biz de üzüldük. Çünkü setleri biz de özledik. Kriz gerçekten film-dizi sektöründe büyük bir sorun oldu. Şu krizi bir atlatalım, inşallah ondan sonra yine buluşuruz” dedi.
YENİDEN EKRANLARDA OLMAYI İSTİYORUZ
Mahşer-i Cümbüş olarak tekrar televizyonlarda yer alıp almayacakları şeklinde gelen bir soruyu cevaplayan oyuncu Yiğit Arı, “Böyle bir niyetimiz var. Bu aralar tekrar görüşmeler yapıyoruz. Ayhan’ın da dediği gibi sektörde büyük bir kriz var. Ne yazık ki televizyonlar insanları eğlendirme görevinden çok ticari amaçlarla var oluyorlar. Ekonomik koşullar birçok şeyi belirliyor. Olumlu olumsuz, sonucu ne olur bilemiyoruz ama yeniden ekranlarda olmayı istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Söyleşinin sonunda Mahşer-i Cümbüş ekibine fidan sertifikası takdim edildi.
