Sezonun ilk maçında 3-1'lik Balıkesir galibiyeti ve umut veren futbol, Kocaelispor deplasmanı öncesi beklentilerin yine 3 puandan yana olmasına neden olmuştu. Ama ne yazık ki, hayaller her zaman gerçek olmuyor, olmadı da...
Sahaya çıkan Samsunspor 11'inde geçen haftaya göre 2 değişiklik vardı. Sakatlığı nedeniyle oynayamayan Melih'in yerine Çinari formayı devraldı. Nurullah da epey uzun bir aradan sonra eldivenleri çıkarttı. Aykut nöbete geçti.
Samsunspor maça çok tutuk başladı. Ta ki, kalesinde golle burun buruna gelinceye kadar. Neyse ki bu tehlike, kaleci Aykut ve savunmanın dikkati ile savuşturuldu. 10. dakikadan sonra Samsunspor kendini bulmaya, rakip kaleye yüklenmeye başladı. Ama bu dakikalarda Kocaelispor alanı iyi kapatıp, baskıyı kırmaya çalıştı. Kontralarla da tehlike aradı. Eski dost Bahattin, ekürisi Benhur ile savunmayı epey rahatsız etti.
31'de karambolde topun ağlara gitmemesi şanssızlık değil, biraz beceriksizlikti. Bunlar olur derken, ''Gökhan ve Yasin ile kaçan fırsatlar da sanki gelecek golün habercisi gibiydi'' diye ümitlendik doğrusu. Ama nereden bilebilirdik ki, golün bizim kaleyi bulacağını... Bizim ceza alanında Çiftlik Caddesi'ndeymiş gibi gezen Benhur, elini kolunu sallayarak golü attığında ilk yarının uzatmaları oynanıyordu.
Teknik Direktör Mehmet Altıparmak, ikinci yarıya aynı 11 ile başladı. Demek ki ilk yarıdan memnundu. Ama oyunun gidişatı pek de öyle göstermiyordu. Sadece 59'da Çinari ile bir kıpırdadık. Çinari çok güzel vurdu ama kaleciyi geçemedi.
Son yarım saate girerken ilk hamle geldi. Mehmet Akyüz oyuna girdikten sonra, kaleyi yoklamaya başladı, ama etkili vuruşlar yapamadı. Rakip kaleye yüklenmeye başladığımız anlarda pozisyonlar da geldi, az da olsa... Tomane geçen sezondan bu yana ilk kez bir kafa vuruşunda çerçeveyi buldu ama bu kez kaleciyi geçemedi.
Bir hafta önce yere göğe sığdıramadığımız Samsunspor'da 1 haftada ne değişti. Aslında fazla bir şey değişmedi. En önemli fark bu kez karşımızda daha takım gibi bir takım vardı. Hücum girişimlerimizi engelleyecek, yavaşlatacak, etkisini azaltacak önlemleri iyi aldılar. Yasin'i iyi kapattılar, Hasan'a uzun pas atacağı boş alan göstermediler.
Bu maç bir de şunu gösterdi. 0-0 giden maçlarda, ya da geriye düştüğümüz karşılaşmalarda işimiz kolay olmayacak. Daha fazla şut, daha isabetli pas, daha fazla gayret gerekecek. Kısacası 'futbol' oynamamız gerekecek.
Samsunspor'a şöyle bir baktığımızda çok iyi oynayan bir isim yoktu. Gökhan geçen haftaya göre daha iyiyidi, ama yeterli değildi. Yasin zaten iyi kapatıldı. Hasan geçen haftaki üretkenliğinden, Osman da çalışkanlığından uzaktı, ama zaman zaman olumlu işler de yaptı. Ali iyi diyebileceklerimiz arasındaydı. Çinari'nin geçen haftaki kısa süreli oyunu ile pek alakası yoktu.
Sonuçta erken gelen bir yenilgi aldık diye düşünüyorum. Mağlubiyet hiçbir zaman iyi bir şey değildir. Ama bu maçtan alınacak dersler elbette olacak. Bu dersler alınıp, üzerinde çalışılırsa, belki ileriki haftalar için faydası olur.
''Ders alınmazsa vay halimize'' demek istemiyorum. Bu maçı yok saymak ve milli maç arasından sonra yeni transferlerle daha iyi bir Samsunspor görmeyi temenni ediyorum.
Sahaya çıkan Samsunspor 11'inde geçen haftaya göre 2 değişiklik vardı. Sakatlığı nedeniyle oynayamayan Melih'in yerine Çinari formayı devraldı. Nurullah da epey uzun bir aradan sonra eldivenleri çıkarttı. Aykut nöbete geçti.
Samsunspor maça çok tutuk başladı. Ta ki, kalesinde golle burun buruna gelinceye kadar. Neyse ki bu tehlike, kaleci Aykut ve savunmanın dikkati ile savuşturuldu. 10. dakikadan sonra Samsunspor kendini bulmaya, rakip kaleye yüklenmeye başladı. Ama bu dakikalarda Kocaelispor alanı iyi kapatıp, baskıyı kırmaya çalıştı. Kontralarla da tehlike aradı. Eski dost Bahattin, ekürisi Benhur ile savunmayı epey rahatsız etti.
31'de karambolde topun ağlara gitmemesi şanssızlık değil, biraz beceriksizlikti. Bunlar olur derken, ''Gökhan ve Yasin ile kaçan fırsatlar da sanki gelecek golün habercisi gibiydi'' diye ümitlendik doğrusu. Ama nereden bilebilirdik ki, golün bizim kaleyi bulacağını... Bizim ceza alanında Çiftlik Caddesi'ndeymiş gibi gezen Benhur, elini kolunu sallayarak golü attığında ilk yarının uzatmaları oynanıyordu.
Teknik Direktör Mehmet Altıparmak, ikinci yarıya aynı 11 ile başladı. Demek ki ilk yarıdan memnundu. Ama oyunun gidişatı pek de öyle göstermiyordu. Sadece 59'da Çinari ile bir kıpırdadık. Çinari çok güzel vurdu ama kaleciyi geçemedi.
Son yarım saate girerken ilk hamle geldi. Mehmet Akyüz oyuna girdikten sonra, kaleyi yoklamaya başladı, ama etkili vuruşlar yapamadı. Rakip kaleye yüklenmeye başladığımız anlarda pozisyonlar da geldi, az da olsa... Tomane geçen sezondan bu yana ilk kez bir kafa vuruşunda çerçeveyi buldu ama bu kez kaleciyi geçemedi.
Bir hafta önce yere göğe sığdıramadığımız Samsunspor'da 1 haftada ne değişti. Aslında fazla bir şey değişmedi. En önemli fark bu kez karşımızda daha takım gibi bir takım vardı. Hücum girişimlerimizi engelleyecek, yavaşlatacak, etkisini azaltacak önlemleri iyi aldılar. Yasin'i iyi kapattılar, Hasan'a uzun pas atacağı boş alan göstermediler.
Bu maç bir de şunu gösterdi. 0-0 giden maçlarda, ya da geriye düştüğümüz karşılaşmalarda işimiz kolay olmayacak. Daha fazla şut, daha isabetli pas, daha fazla gayret gerekecek. Kısacası 'futbol' oynamamız gerekecek.
Samsunspor'a şöyle bir baktığımızda çok iyi oynayan bir isim yoktu. Gökhan geçen haftaya göre daha iyiyidi, ama yeterli değildi. Yasin zaten iyi kapatıldı. Hasan geçen haftaki üretkenliğinden, Osman da çalışkanlığından uzaktı, ama zaman zaman olumlu işler de yaptı. Ali iyi diyebileceklerimiz arasındaydı. Çinari'nin geçen haftaki kısa süreli oyunu ile pek alakası yoktu.
Sonuçta erken gelen bir yenilgi aldık diye düşünüyorum. Mağlubiyet hiçbir zaman iyi bir şey değildir. Ama bu maçtan alınacak dersler elbette olacak. Bu dersler alınıp, üzerinde çalışılırsa, belki ileriki haftalar için faydası olur.
''Ders alınmazsa vay halimize'' demek istemiyorum. Bu maçı yok saymak ve milli maç arasından sonra yeni transferlerle daha iyi bir Samsunspor görmeyi temenni ediyorum.