Bandırmaspor karşısında aldığı şok yenilgi ile planları alt üst olan Yılport Samsunspor, Manisa deplasmanında bir kez daha ''Tamam mı, devam mı?'' maçına çıktı. Son dönemde her hafta Samsunspor için bir ''Tamam mı, devam mı''' maçı oluyor dersek abartmış olmayız. Çünkü o kadar çok istikrarsız sonuç alıyoruz ki, bir bakıyoruz ''tam rotaya girdik'' derken, bir bakıyoruz yoldan çıkmışız...
Bu kritik maçta Samsunspor savunmasında son maça göre büyük bir değişim gördük. Teknik Direktör Fuat Çapa, Osman dışında savunmayı tamamen değiştirdi. Ali, Bateau ve Hüseyin'i kulübede görürüken yerlerine Alaeddin, Yunus Emre ve Soner görevi devralan isimler oldu. Kayamba'nın yerine de Fofana'yı gördük.
Maç çok yavan başladı. Öyle ki 2. dakikada Tallo'nun autu boylayan kötü şutu dışında ilk 20 dakikada başka bir ''aktivite'' yoktu. Samsunspor'un yüzde 75 değişen savunması bu bölümde hata yapmadı.
20'den sonra Samsunspor hareketlenir gibi oldu. 23. dakikada iki ayrı pozisyonda Hasan'ın şutu kaleciye takıldı, Tallo kafayı auta vurdu. Ama ikisi de çok net vuruşlar değildi.
Manisaspor ilk kez tehlikeli geldiğinde golü de buldu. Başlarda hata yapmayan savunmamız evlere şenlik bir gol ikramında bulundu. Okan, Erhan'ın araya pasında topla buluştuğunda bir stoper önde, diğeri ise çok gerideydi ve rakip santrforu unutmuşlardı. Alaeddin ona yetişene kadar Okan topu ağlara göndermişti bile. Bir savunma rakip santrforu bu kadar boş bırakamaz. Bırakırsa o ana kadar ortaya koyduğu iyi performansın da bir önem kalmaz. Günün sonunda yediğin gol konuşulur.
Samsunspor golü yedikten sonra soyunma odasına beraberlikle de girebilirdi. Ama Fofana'nın direkte patlayan şutu bu şansımızı engelledi.
Çapa ikinci yarıya Tallo'yu çıkartıp, Cihan ile başladı. Tallo ilk devrede caza alanı içinde önceki maçlara göre topla fazla buluştu ama gol getirecek etkili vuruşları yapmaktan uzaktı...
İkinci yarının ilk bölümünde Samsunspor ilk yarıya göre daha baskılı başlar görünse de tehlikeli pozisyon ve gol şansı bulmaktan uzaktı. 64. dakika ise umutlarımızı bitiren an oldu. Serbest atışta Erhan'ın aslında yaptığı ortaya kimse dokunamadı ve top doğrudan kalemize gitti.
İlk yarıda Yasin-Tomane verkaçında, Yasin bir adım önde olsaydı, ikinci yarıda Fofana'nın çıkardığı ve kaleciden seken topta Tomane bir adım sağda olsaydı Samsunspor adına skor tabelasına gol yazılabilirdi. Samsunspor'a iki sezondur iyi bir golcü alınmasını işte bu nedenle istiyor ve ısrarla yazıyorum. Gol atacak oyuncun topun nereye gidebileceğini sezecek, golü koklayacak. Bir adımlık fark, bir sezonun kaderi de olabiliyor...
Son dakikalara girilirken Çapa, Yunus Emre'nin yerine Bateau'yı oyuna aldı. Bir an yanlış görüyorum sandım. 2-0 geridesin ve savunmadan bir adam çıkarıp, savunmaya bir adam alıyorsun. Hocamız, ''2-0'a razıyız, daha fazla fark olmasın'' düşüncesinde olamaz herhalde. ''Yoksa olur mu!'' Samsunspor'un gol atması gerekmiyor mu? Savunma hamlesiyle nasıl gol atacağız, bir bilen anlatsın da biz de anlayalım.
Samsunspor'da Yasin sahada hiç yoktu. Tomane de ortalarda fazla görünmeyen isimlerdendi. Sakatlanıp çıkana kadar Fofana bir kaç kez parlar gibi olsa da beklenenin altındaydı. Ligin en çok gol ve asiste sahip üçlüsünün bu kadar ortada olmadığı bir maçı Samsunspor nasıl kazanacak. Üstelik az hata yapsa da en kritik yerde kabul edilemeyecek gol ikramında bulunan böyle bir savunma ile galibiyete ulaşmak mucizelere kalıyor.
Üstat Yahya Kemal'in dediği gibi, ''Dönülmez akşamın ufkundayız. Vakit çok geç.'' Samsunspor için play-off'a kalma, dolayısıyla Süper Lig'e çıkmak için artık vakit geçti gibi görünüyor. Bundan sonra Samsunspor play-off'a kalabilir mi? Kalabilir ama bunu kendi performansıyla yapamaz. Play-off yolundaki rakipleri ikramda bulunursa ve Samsunspor bu ikramı geri çevirmezse, bir umut...
Ama bir şey daha ekleyeyim, içim kan ağlayarak! Rakipler bize bu ikramı sunsa bile bu takım ve teknik kadro bunu geri çevirir... Maalesef...
Bu kritik maçta Samsunspor savunmasında son maça göre büyük bir değişim gördük. Teknik Direktör Fuat Çapa, Osman dışında savunmayı tamamen değiştirdi. Ali, Bateau ve Hüseyin'i kulübede görürüken yerlerine Alaeddin, Yunus Emre ve Soner görevi devralan isimler oldu. Kayamba'nın yerine de Fofana'yı gördük.
Maç çok yavan başladı. Öyle ki 2. dakikada Tallo'nun autu boylayan kötü şutu dışında ilk 20 dakikada başka bir ''aktivite'' yoktu. Samsunspor'un yüzde 75 değişen savunması bu bölümde hata yapmadı.
20'den sonra Samsunspor hareketlenir gibi oldu. 23. dakikada iki ayrı pozisyonda Hasan'ın şutu kaleciye takıldı, Tallo kafayı auta vurdu. Ama ikisi de çok net vuruşlar değildi.
Manisaspor ilk kez tehlikeli geldiğinde golü de buldu. Başlarda hata yapmayan savunmamız evlere şenlik bir gol ikramında bulundu. Okan, Erhan'ın araya pasında topla buluştuğunda bir stoper önde, diğeri ise çok gerideydi ve rakip santrforu unutmuşlardı. Alaeddin ona yetişene kadar Okan topu ağlara göndermişti bile. Bir savunma rakip santrforu bu kadar boş bırakamaz. Bırakırsa o ana kadar ortaya koyduğu iyi performansın da bir önem kalmaz. Günün sonunda yediğin gol konuşulur.
Samsunspor golü yedikten sonra soyunma odasına beraberlikle de girebilirdi. Ama Fofana'nın direkte patlayan şutu bu şansımızı engelledi.
Çapa ikinci yarıya Tallo'yu çıkartıp, Cihan ile başladı. Tallo ilk devrede caza alanı içinde önceki maçlara göre topla fazla buluştu ama gol getirecek etkili vuruşları yapmaktan uzaktı...
İkinci yarının ilk bölümünde Samsunspor ilk yarıya göre daha baskılı başlar görünse de tehlikeli pozisyon ve gol şansı bulmaktan uzaktı. 64. dakika ise umutlarımızı bitiren an oldu. Serbest atışta Erhan'ın aslında yaptığı ortaya kimse dokunamadı ve top doğrudan kalemize gitti.
İlk yarıda Yasin-Tomane verkaçında, Yasin bir adım önde olsaydı, ikinci yarıda Fofana'nın çıkardığı ve kaleciden seken topta Tomane bir adım sağda olsaydı Samsunspor adına skor tabelasına gol yazılabilirdi. Samsunspor'a iki sezondur iyi bir golcü alınmasını işte bu nedenle istiyor ve ısrarla yazıyorum. Gol atacak oyuncun topun nereye gidebileceğini sezecek, golü koklayacak. Bir adımlık fark, bir sezonun kaderi de olabiliyor...
Son dakikalara girilirken Çapa, Yunus Emre'nin yerine Bateau'yı oyuna aldı. Bir an yanlış görüyorum sandım. 2-0 geridesin ve savunmadan bir adam çıkarıp, savunmaya bir adam alıyorsun. Hocamız, ''2-0'a razıyız, daha fazla fark olmasın'' düşüncesinde olamaz herhalde. ''Yoksa olur mu!'' Samsunspor'un gol atması gerekmiyor mu? Savunma hamlesiyle nasıl gol atacağız, bir bilen anlatsın da biz de anlayalım.
Samsunspor'da Yasin sahada hiç yoktu. Tomane de ortalarda fazla görünmeyen isimlerdendi. Sakatlanıp çıkana kadar Fofana bir kaç kez parlar gibi olsa da beklenenin altındaydı. Ligin en çok gol ve asiste sahip üçlüsünün bu kadar ortada olmadığı bir maçı Samsunspor nasıl kazanacak. Üstelik az hata yapsa da en kritik yerde kabul edilemeyecek gol ikramında bulunan böyle bir savunma ile galibiyete ulaşmak mucizelere kalıyor.
Üstat Yahya Kemal'in dediği gibi, ''Dönülmez akşamın ufkundayız. Vakit çok geç.'' Samsunspor için play-off'a kalma, dolayısıyla Süper Lig'e çıkmak için artık vakit geçti gibi görünüyor. Bundan sonra Samsunspor play-off'a kalabilir mi? Kalabilir ama bunu kendi performansıyla yapamaz. Play-off yolundaki rakipleri ikramda bulunursa ve Samsunspor bu ikramı geri çevirmezse, bir umut...
Ama bir şey daha ekleyeyim, içim kan ağlayarak! Rakipler bize bu ikramı sunsa bile bu takım ve teknik kadro bunu geri çevirir... Maalesef...