Sezonu bitirmek için kalan iki maçı bekleyen Yılport Samsunspor, kendi evindeki son karşılaşmada, İstanbulspor'u konuk etti.
Sakatların çokluğu, ayrılanlar falan derken sezon boyunca 11'de yer alan bazı isimlerden yoksun olan Samsunspor'da Teknik Direktör Yücel Uyar, biraz da az forma şansı bulan oyuncuları görmek amacıyla farklı isimlere de şans verdi.
İlk 11'de 17 yaşındaki Muhammed Ali Özbaskıcı ilk kez şans buldu. Kalede Nurullah'ın yerine Alp, sol bekte Soner'in yerine Melih Altıkulaç, hücum hattında Tomane'nin yerine Tallo görev yaptı. Uyar, Osman'ı da savunmanın önünde oynatarak, stoperde Yunus Emre'nin yanında Bateau'yu görev verdi.
Her iki takım da rahat olduğu için katı savunma anlayışından uzak oynadılar. Gol pozisyonu açısından fazla şey görmesek de oyun ilk devrede fena değildi. İkinci yarı biraz daha yavan geçti.
Aslında formalite olduğu için maçla ilgili fazla da bir şey yazmak da lüzumsuz. Biz biraz oyunculara bakalım. Polat için söyleyecek fazla bir şey yok. Her geçen maç üzerine koyarak daha iyiye gidiyor. Bu kadroda gelecek sezon da yeri var.
Muhammet Ali son maçlarda kadroya giriyor ama oynama şansı bulamıyordu. Bu kez ilk 11'de şans buldu. Ve bana göre ilk maç için 10 üzerinden 8-9'luk bir karşılaşma oynadı. Tabi ki hataları vardı. Tabi ki oyuna çok fazla ağırlık koyamadı. Ama kalitesiyle ilgili ipuçları da verdi.
Oyunun başlarında top isteyip kendisini boşa çıkartması ve topu aldıktan sonra vuruşu iyiydi. Daha sonra ceza alanı dışından da etkili olabilecek bir vuruş yaptı. Her ikisi de gol olmasa da ''Bu çocuk iş yapar'' dedirtti. Top hakimiyeti fena değil, pası da biliyor...
Atakan ve Alper Efe az süre aldılar. Şimdilik yorum yapmak için erken.
Alt yapıdan yetişen ve bu şehrin çocukları olarak Kırmızı-beyaz-siyahlı formayı giyen daha çok ismin kadroda olması, maça çıkması lazım. Nurullah ve Yunus Emre'yi saymıyorum. Onlar çoktan sınıfı geçti...
Polat Yaldır son haftalardaki performansı ile kazanç hanesine eklenmişti. Şimdi Muhammet Ali'yi de bu sınıfa sokabiliriz. Yani elde var iki. Bu sayının artması lazım.
Başarı için iki temel kural var. Bir tanesi elinde yetişen hazır futbolcun yoksa iyi transferler yaparak sonuç alırsın. Maşallah o da bizde yok. Son iki sezonun transferlerine bakınca o yoldan sonuç almamız şansa kalmış. Ya tutarsa...
O nedenle alt yapı ve bu şehrin çocuklarının forma giymesi önemli. İdeal 11'inde 5-6 tane kendi evladın olur ve forma aşkı için oynarsa işler yoluna girer.
Şimdi önümüzde bir maç kaldı. Puan tablosuna baktığımızda ne Samsunspor'un ne de son rakibimiz Tuzlaspor'un kazanmak ya da yenilmekle elde edebileceği ya da kaybedeceği önemli bir şey yok. İki kulübün teknik heyeti konuşsun. Son maçta yabancı oyuncu ve belli bir yaşın üzerindeki futbolcular oynamasın. Tamamen alt yapıdan ya da transfer yoluyla gelen genç isimler sahaya çıksın. İki takım da elindeki gelecek için faydalanabileceği isimleri maçta görüp fikir sahibi olsun...
Sakatların çokluğu, ayrılanlar falan derken sezon boyunca 11'de yer alan bazı isimlerden yoksun olan Samsunspor'da Teknik Direktör Yücel Uyar, biraz da az forma şansı bulan oyuncuları görmek amacıyla farklı isimlere de şans verdi.
İlk 11'de 17 yaşındaki Muhammed Ali Özbaskıcı ilk kez şans buldu. Kalede Nurullah'ın yerine Alp, sol bekte Soner'in yerine Melih Altıkulaç, hücum hattında Tomane'nin yerine Tallo görev yaptı. Uyar, Osman'ı da savunmanın önünde oynatarak, stoperde Yunus Emre'nin yanında Bateau'yu görev verdi.
Her iki takım da rahat olduğu için katı savunma anlayışından uzak oynadılar. Gol pozisyonu açısından fazla şey görmesek de oyun ilk devrede fena değildi. İkinci yarı biraz daha yavan geçti.
Aslında formalite olduğu için maçla ilgili fazla da bir şey yazmak da lüzumsuz. Biz biraz oyunculara bakalım. Polat için söyleyecek fazla bir şey yok. Her geçen maç üzerine koyarak daha iyiye gidiyor. Bu kadroda gelecek sezon da yeri var.
Muhammet Ali son maçlarda kadroya giriyor ama oynama şansı bulamıyordu. Bu kez ilk 11'de şans buldu. Ve bana göre ilk maç için 10 üzerinden 8-9'luk bir karşılaşma oynadı. Tabi ki hataları vardı. Tabi ki oyuna çok fazla ağırlık koyamadı. Ama kalitesiyle ilgili ipuçları da verdi.
Oyunun başlarında top isteyip kendisini boşa çıkartması ve topu aldıktan sonra vuruşu iyiydi. Daha sonra ceza alanı dışından da etkili olabilecek bir vuruş yaptı. Her ikisi de gol olmasa da ''Bu çocuk iş yapar'' dedirtti. Top hakimiyeti fena değil, pası da biliyor...
Atakan ve Alper Efe az süre aldılar. Şimdilik yorum yapmak için erken.
Alt yapıdan yetişen ve bu şehrin çocukları olarak Kırmızı-beyaz-siyahlı formayı giyen daha çok ismin kadroda olması, maça çıkması lazım. Nurullah ve Yunus Emre'yi saymıyorum. Onlar çoktan sınıfı geçti...
Polat Yaldır son haftalardaki performansı ile kazanç hanesine eklenmişti. Şimdi Muhammet Ali'yi de bu sınıfa sokabiliriz. Yani elde var iki. Bu sayının artması lazım.
Başarı için iki temel kural var. Bir tanesi elinde yetişen hazır futbolcun yoksa iyi transferler yaparak sonuç alırsın. Maşallah o da bizde yok. Son iki sezonun transferlerine bakınca o yoldan sonuç almamız şansa kalmış. Ya tutarsa...
O nedenle alt yapı ve bu şehrin çocuklarının forma giymesi önemli. İdeal 11'inde 5-6 tane kendi evladın olur ve forma aşkı için oynarsa işler yoluna girer.
Şimdi önümüzde bir maç kaldı. Puan tablosuna baktığımızda ne Samsunspor'un ne de son rakibimiz Tuzlaspor'un kazanmak ya da yenilmekle elde edebileceği ya da kaybedeceği önemli bir şey yok. İki kulübün teknik heyeti konuşsun. Son maçta yabancı oyuncu ve belli bir yaşın üzerindeki futbolcular oynamasın. Tamamen alt yapıdan ya da transfer yoluyla gelen genç isimler sahaya çıksın. İki takım da elindeki gelecek için faydalanabileceği isimleri maçta görüp fikir sahibi olsun...