Play-off hesabı yapan (!) ama buna kendisi de inanmayan Yılport Samsunspor, bu sezonki son maçlarını oynarken bu kez lider Ankaragücü'ne konuk oldu. Maç bizim açımızdan çok önemli olmasa da rakibimizin Süper Lig turu atma ihtimali taşıması açısından önemliydi.
Teknik Direktör Yücel Uyar bu kez, geçen haftaki Altınordu maçına göre ideale daha yakın bir 11 seçerken, gençlerden Polat ile Melih Altıkulaç forma şansı buldu.
Ancak 18. dakikada iki gençten Melih yerini Soner'e bıraktı. Daha 10. dakikada 2 kez Geraldo karşısında çok ağır kalan ve faul sonrası sarı kart da gören Melih'in rakibini çok kaçırması ve erken sarı kart sonrası kırmızı tehlikesi Uyar'ı böyle bir hamleye itti. Hasan-Berk değişikliği ise sakatlıktan doğan mecburiyettendi.
Samsunspor tura hazırlanan Ankaragücü karşısında eski silik oyununun bir iki kademe üstünde maça iyi başladı. Gol atabileceği fırsatlar da yakaladı. Rakip de yumuşak karnımız kaptırdığımız toplar sonrası hızlı hücum ve savunma arkasını zorlayarak etkili oldu.
28'de Cihan'ın enfes şutunu golün habercisi olarak kabul ettik. 34'te Saviçeviç de ''Eli kulağında'' dedi. Ama ilk devrede o beklenen gol gelmedi.
Samsunspor ilk devrede Fofana'yı 2-3 kişinin kontrol etmesinin de etkisiyle fazla kullanamadı. Hatta zaman zaman Fofana oyunda iyice kayboldu. Ataklarda daha çok sağ kanat ve orta alan tercih edildi.
Yücel Uyar ikinci yarıya da bir değişiklikle girdi. Polat'ın yerine Yasin görevi devraldı. Polat'ın fiziği aslında ''Ben futbolcuyum'' diye bağırıyor. Hızı fena değil. Göze hoş gelen hareketleri, etkili pasları da var. Topu alacağı yere de gidiyor. Ama buna rağmen ilk devrede oyunda kaldığı bölümde takıma çok fazla katkı veremedi. Çünkü topu aldıktan sonra ağır kalıyor. Karar vermekte zorlanıyor. Bunda maç eksiğinin etkisi fazla olsa gerek. Israrla üzerinde durulmalı ve sezon sonuna kadar şans verilmeli. Samsunspor için büyük bir kazanç olabilir. Tabi bu biraz da kendi elinde.
Samsunspor ikinci yarıya da biraz baskılı başladı. Oyunu büyük oranda Ankaragücü yarı alanına yıktı. Ama baskı sonuç vermeyince, Ankaragücü de fırsat yakaladıkça üzerimize gelmeye başladı. Pozisyonlar da buldu.
Gol çıkmasa da keyifli bir maç oldu. İki tarafa da kazanabileceği pozisyonlar geldi. Özellikle Ankaragücü kalecisi Bahadır'ın çok önemli kurtarışları vardı.
Samsunspor'da bir iki küçük hatanın dışında Yunus Emre çok iyiydi. Yerinde müdahaleler yaptı. Osman'ı da beğendim. Kötü oynayan futbolcu yok gibiydi. Zaman zaman Tomane, zaman zaman Saviçeviç biraz arkadaşlarının gerisinde kaldılar ama oyunun genelinde o kadar da sırıtmadılar...
Hakem, Tomane'nin ceza alanı içinde yüzüne yumruk yiyerek düştüğü pozisyonda, gözünün önünde olmasına rağmen penaltı düdüğünü çalamadı, kartı da çıkaramadı. ''Ankaragücü bu penaltıyla yenilir de şampiyonluğunu ilan edemez'' diye mi korktu acaba! Halbuki Bandırma'nın da yenilmesi sonrası gerek de kalmayacaktı.
Kümede kalma mücadelesi veren ve son 3 haftaya potanın içinde giren Menemenspor'dan iki maçta sıfır puan aldık, Bursaspor'dan ise bir... Süper Lig'e yükselmeyi garantileyen Ankaragücü'ne ise yenilmedik ve 4 puan aldık. Futbol mu garip bir oyun, Samsunspor mu bu sezon garip bir takım...
Güler misin, ağlar mısın?
Ne yaparsın?
Teknik Direktör Yücel Uyar bu kez, geçen haftaki Altınordu maçına göre ideale daha yakın bir 11 seçerken, gençlerden Polat ile Melih Altıkulaç forma şansı buldu.
Ancak 18. dakikada iki gençten Melih yerini Soner'e bıraktı. Daha 10. dakikada 2 kez Geraldo karşısında çok ağır kalan ve faul sonrası sarı kart da gören Melih'in rakibini çok kaçırması ve erken sarı kart sonrası kırmızı tehlikesi Uyar'ı böyle bir hamleye itti. Hasan-Berk değişikliği ise sakatlıktan doğan mecburiyettendi.
Samsunspor tura hazırlanan Ankaragücü karşısında eski silik oyununun bir iki kademe üstünde maça iyi başladı. Gol atabileceği fırsatlar da yakaladı. Rakip de yumuşak karnımız kaptırdığımız toplar sonrası hızlı hücum ve savunma arkasını zorlayarak etkili oldu.
28'de Cihan'ın enfes şutunu golün habercisi olarak kabul ettik. 34'te Saviçeviç de ''Eli kulağında'' dedi. Ama ilk devrede o beklenen gol gelmedi.
Samsunspor ilk devrede Fofana'yı 2-3 kişinin kontrol etmesinin de etkisiyle fazla kullanamadı. Hatta zaman zaman Fofana oyunda iyice kayboldu. Ataklarda daha çok sağ kanat ve orta alan tercih edildi.
Yücel Uyar ikinci yarıya da bir değişiklikle girdi. Polat'ın yerine Yasin görevi devraldı. Polat'ın fiziği aslında ''Ben futbolcuyum'' diye bağırıyor. Hızı fena değil. Göze hoş gelen hareketleri, etkili pasları da var. Topu alacağı yere de gidiyor. Ama buna rağmen ilk devrede oyunda kaldığı bölümde takıma çok fazla katkı veremedi. Çünkü topu aldıktan sonra ağır kalıyor. Karar vermekte zorlanıyor. Bunda maç eksiğinin etkisi fazla olsa gerek. Israrla üzerinde durulmalı ve sezon sonuna kadar şans verilmeli. Samsunspor için büyük bir kazanç olabilir. Tabi bu biraz da kendi elinde.
Samsunspor ikinci yarıya da biraz baskılı başladı. Oyunu büyük oranda Ankaragücü yarı alanına yıktı. Ama baskı sonuç vermeyince, Ankaragücü de fırsat yakaladıkça üzerimize gelmeye başladı. Pozisyonlar da buldu.
Gol çıkmasa da keyifli bir maç oldu. İki tarafa da kazanabileceği pozisyonlar geldi. Özellikle Ankaragücü kalecisi Bahadır'ın çok önemli kurtarışları vardı.
Samsunspor'da bir iki küçük hatanın dışında Yunus Emre çok iyiydi. Yerinde müdahaleler yaptı. Osman'ı da beğendim. Kötü oynayan futbolcu yok gibiydi. Zaman zaman Tomane, zaman zaman Saviçeviç biraz arkadaşlarının gerisinde kaldılar ama oyunun genelinde o kadar da sırıtmadılar...
Hakem, Tomane'nin ceza alanı içinde yüzüne yumruk yiyerek düştüğü pozisyonda, gözünün önünde olmasına rağmen penaltı düdüğünü çalamadı, kartı da çıkaramadı. ''Ankaragücü bu penaltıyla yenilir de şampiyonluğunu ilan edemez'' diye mi korktu acaba! Halbuki Bandırma'nın da yenilmesi sonrası gerek de kalmayacaktı.
Kümede kalma mücadelesi veren ve son 3 haftaya potanın içinde giren Menemenspor'dan iki maçta sıfır puan aldık, Bursaspor'dan ise bir... Süper Lig'e yükselmeyi garantileyen Ankaragücü'ne ise yenilmedik ve 4 puan aldık. Futbol mu garip bir oyun, Samsunspor mu bu sezon garip bir takım...
Güler misin, ağlar mısın?
Ne yaparsın?