Manisa, Samsunspor için hiç de kolay olmayan deplasmanlardan biriydi.
Ligin kalan bölümün de şüphesiz ki buna benzer iki üç maç daha oynayacağız.
Onlar da zorluk derecesi yüksek maçlar olacak ama sanki bu karşılaşma otoyol öncesi son çıkış gibi önemli virajlardan biri gibiydi.
Lider geldiğimiz Ege’den, lider dönülmeliydi.
Sezonun ilk yenilgisini Samsunspor’a tattıran Manisa’dan bu maçın rövanşı alınıp, bir yerde hesap kesilip, kapatılmalıydı.
Üç sezon önce burada oynanan son maçı kazanarak 2. Lig’den çıktığımızı hatırladım. O gün yağmur Samsunspor’un zaferi için bir hayli yoğun şekilde yağıyordu. Dün de Spil dağının eteklerine kurulmuş derme çatma statta maçı izlerken hava bu kez buz kesiyordu.
Maçın ilk dakikasında, hakemin görmediği, futbolcuların ısrarlı itirazları sonucunda VAR’ın devreye girmesi sonucu kazanılan penaltıyı kullanan Zeki Yavru topu direğe nişanlayıp gole çeviremeyerek, penaltı beceriksizleri kervanına adını yazdıran isim oldu.
Rakibine göre daha baskılı görünen Samsunspor, Laura ile iki önemli pozisyondan yararlanamadı. Genelde tipik bir orta saha mücadelesi şeklinde geçen, top kayıplarının ayyuka çıktığı maçın ilk yarısında ev sahibi bir kez gelebildiği kalede kaleci Szumski’yi geçemeyince iki takımda soyunma odasına gol atamadan girdi.
İkinci yarıda da golü kovalayan, arayan taraftı Samsunspor…
Douglas ile kaçan net gol fırsatı saç baş yolduran cinstendi. 64. dakikada Alim’in şutu üst direkte patladı, dönen topu Zeki kaleye gönderdiyse de kaleci şık bir kurtarışla gole geçit vermedi.
Rakip kaleyi şut yağmuruna tutan Samsunspor aradığı gole savunmacısı Yunus Emre’nin şık kafa vuruşuyla kavuştu. Üst üste kullanılan dört kornerden sonuncusunda genç oyuncu topu kalecinin uzanamayacağı köşeye bırakarak hücumcuların beceremediğini becerdi.
Gol ev sahibi takımı adeta kendine getirdi. Geliştirdiği ataklardan birinde kazandıkları penaltıyı gole çevirerek skora tekrar dengeyi getirmesini bildiler.
Uzatma dakikalarında çiçeği burnunda Samsunsporlu Barış Alıcı’nın boş kaleye topu gönderememesi düşündürücü bir durumdu.
Kısacası futbolda kesin bir kural var.
Atamaz ise atarlar…
Onca fırsatı kaçır kaçır, eloğlu gelir ama karambolden ama penaltıdan bir şekilde golü bulur, seni ortada öksüzce bırakır.
Şaşa kalırsın…
Ege temsilcisi Samsunspor için diş geçirilemez takımlar arasına girdi.
Lidere yenilmedi, rövanşı vermedi.
Samsunspor kaçırdıklarına yana dursun, liderliği de tehlikeye soktu.
Onlar yine yerlerindeydiler.
Kendilerine tahsis edilen koltukları tıka basa doldurmuşlardı.
Takımlarını havanın ayazlığına aldırış etmeden maç başından sonuna kadar desteklediler…
Şüphesiz alkışın en çoğunu sonuna kadar hak ediyorlar.
Samsunspor taraftarı inanıyorum ki, eşi benzeri olmayan bir fotoğraf veriyor tüm spor camiasına…
Helal olsun…
Ligin kalan bölümün de şüphesiz ki buna benzer iki üç maç daha oynayacağız.
Onlar da zorluk derecesi yüksek maçlar olacak ama sanki bu karşılaşma otoyol öncesi son çıkış gibi önemli virajlardan biri gibiydi.
Lider geldiğimiz Ege’den, lider dönülmeliydi.
Sezonun ilk yenilgisini Samsunspor’a tattıran Manisa’dan bu maçın rövanşı alınıp, bir yerde hesap kesilip, kapatılmalıydı.
Üç sezon önce burada oynanan son maçı kazanarak 2. Lig’den çıktığımızı hatırladım. O gün yağmur Samsunspor’un zaferi için bir hayli yoğun şekilde yağıyordu. Dün de Spil dağının eteklerine kurulmuş derme çatma statta maçı izlerken hava bu kez buz kesiyordu.
Maçın ilk dakikasında, hakemin görmediği, futbolcuların ısrarlı itirazları sonucunda VAR’ın devreye girmesi sonucu kazanılan penaltıyı kullanan Zeki Yavru topu direğe nişanlayıp gole çeviremeyerek, penaltı beceriksizleri kervanına adını yazdıran isim oldu.
Rakibine göre daha baskılı görünen Samsunspor, Laura ile iki önemli pozisyondan yararlanamadı. Genelde tipik bir orta saha mücadelesi şeklinde geçen, top kayıplarının ayyuka çıktığı maçın ilk yarısında ev sahibi bir kez gelebildiği kalede kaleci Szumski’yi geçemeyince iki takımda soyunma odasına gol atamadan girdi.
İkinci yarıda da golü kovalayan, arayan taraftı Samsunspor…
Douglas ile kaçan net gol fırsatı saç baş yolduran cinstendi. 64. dakikada Alim’in şutu üst direkte patladı, dönen topu Zeki kaleye gönderdiyse de kaleci şık bir kurtarışla gole geçit vermedi.
Rakip kaleyi şut yağmuruna tutan Samsunspor aradığı gole savunmacısı Yunus Emre’nin şık kafa vuruşuyla kavuştu. Üst üste kullanılan dört kornerden sonuncusunda genç oyuncu topu kalecinin uzanamayacağı köşeye bırakarak hücumcuların beceremediğini becerdi.
Gol ev sahibi takımı adeta kendine getirdi. Geliştirdiği ataklardan birinde kazandıkları penaltıyı gole çevirerek skora tekrar dengeyi getirmesini bildiler.
Uzatma dakikalarında çiçeği burnunda Samsunsporlu Barış Alıcı’nın boş kaleye topu gönderememesi düşündürücü bir durumdu.
Kısacası futbolda kesin bir kural var.
Atamaz ise atarlar…
Onca fırsatı kaçır kaçır, eloğlu gelir ama karambolden ama penaltıdan bir şekilde golü bulur, seni ortada öksüzce bırakır.
Şaşa kalırsın…
Ege temsilcisi Samsunspor için diş geçirilemez takımlar arasına girdi.
Lidere yenilmedi, rövanşı vermedi.
Samsunspor kaçırdıklarına yana dursun, liderliği de tehlikeye soktu.
Onlar yine yerlerindeydiler.
Kendilerine tahsis edilen koltukları tıka basa doldurmuşlardı.
Takımlarını havanın ayazlığına aldırış etmeden maç başından sonuna kadar desteklediler…
Şüphesiz alkışın en çoğunu sonuna kadar hak ediyorlar.
Samsunspor taraftarı inanıyorum ki, eşi benzeri olmayan bir fotoğraf veriyor tüm spor camiasına…
Helal olsun…