Çorum'da yaşanan tatsız olaylar, ligdeki ilk mağlubiyet, İsmail Uyanık'ın basın toplantısı... Dolu dolu bir hafta geride kalan... Basın toplantısının hangi nedenle devre arasına bırakılmadığına anlam vermeye çalışıyorum. Tıpkı Uyanık'ın, şirket ortaklığından çekilmiş olmasına karşın nasıl oluyor da hala 'çift başlılıktan' sözediliyor olmasını anlamaya çalıştığım gibi...
Son yılların moda deyimiyle 'kandırıldım'ı anlarım, 'çalışma tarzı bana uymadı'yı anlarım,'beklentilerimi karşılayacak performans ortaya koyamadı'yı anlarım,'çalışmak istemiyorum'u anlarım ama iç içeymiş gibi görünmesine rağmen iki farklı kurumsal yapıda, çift başlılıktan bahsediliyor olmasını anlamakta zorlanırım...
Neyse kişiler gelip geçici, aslolan Samsunspor... Ne mutlu ki gök kubbede hoş bir seda bırakarak gidene...
Biz dönelim maça...Başlama vuruşuyla birlikte gördük ki 1922 Konyaspor Samsun'a futbol oynamaya gelmemiş. Y.Samsunspor gibi güçlü bir ekip karşısında temponun yükselmesine izin vermemeleri anlaşılabilir ancak geriye düşmelerine rağmen hala zamana oynama düşünceleri anlaşılır gibi değildi...
Bize gelince; kağıt üzerinde kolay maç olduğundan olsa gerek, rakibi çok da ciddiye alan bir görüntü sergilemedik. Atabey'in ayağından golü bulduğumuz 25 ve Guido ile gole yaklaştığımız 28. dakika dışında bal yapmayan arı misali gezinip durduk sahada...
İkinci yarı, ilk yarıda sergilediğimiz oyundan cesaret almış olacaklar ki, yatan yuvarlanan takım gitmiş golü düşünen başka bir takım gelmişti. İlk dakikadan itibaren kalemize geldiler, gol aradılar... Eski hamam eski tas havamızı önce 12.adam, sonrasında oyuna yerinde müdahaleleriyle Ertuğrul Sağlam bozdu. Oyundan düşen orta sahamız toparlandı ve oyuna yeniden ağırlığımızı koyduk. Kime karşı oynadığınızın bir önemi yok. Bir farklı üstünlük her zaman riski içinde taşır. 74'de Gökhan Alsan'ın 'nihayet' dedirten golü olmasaydı, diken üzerindeki dakikalar bizleri bekliyor olacaktı.
Kolay geçeceğini düşündüğümüz karşılaşmayı kolay kazandığımız söylenemez. Rakibin puan kaybettiği haftada alınan galibiyetin üç puandan fazla anlamı var. Puan tablosunda artık ikinci devreye çok daha moralli gireceğimizbir resim var...Çorum'da yaşanan tatsız olaylar, ligdeki ilk mağlubiyet, İsmail Uyanık'ın basın toplantısı... Dolu dolu bir hafta geride kalan... Basın toplantısının hangi nedenle devre arasına bırakılmadığına anlam vermeye çalışıyorum. Tıpkı Uyanık'ın, şirket ortaklığından çekilmiş olmasına karşın nasıl oluyor da hala 'çift başlılıktan' sözediliyor olmasını anlamaya çalıştığım gibi...
Son yılların moda deyimiyle 'kandırıldım'ı anlarım, 'çalışma tarzı bana uymadı'yı anlarım,'beklentilerimi karşılayacak performans ortaya koyamadı'yı anlarım,'çalışmak istemiyorum'u anlarım ama iç içeymiş gibi görünmesine rağmen iki farklı kurumsal yapıda, çift başlılıktan bahsediliyor olmasını anlamakta zorlanırım...
Neyse kişiler gelip geçici, aslolan Samsunspor... Ne mutlu ki gök kubbede hoş bir seda bırakarak gidene...
Biz dönelim maça...Başlama vuruşuyla birlikte gördük ki 1922 Konyaspor Samsun'a futbol oynamaya gelmemiş. Y.Samsunspor gibi güçlü bir ekip karşısında temponun yükselmesine izin vermemeleri anlaşılabilir ancak geriye düşmelerine rağmen hala zamana oynama düşünceleri anlaşılır gibi değildi...
Bize gelince; kağıt üzerinde kolay maç olduğundan olsa gerek, rakibi çok da ciddiye alan bir görüntü sergilemedik. Atabey'in ayağından golü bulduğumuz 25 ve Guido ile gole yaklaştığımız 28. dakika dışında bal yapmayan arı misali gezinip durduk sahada...
İkinci yarı, ilk yarıda sergilediğimiz oyundan cesaret almış olacaklar ki, yatan yuvarlanan takım gitmiş golü düşünen başka bir takım gelmişti. İlk dakikadan itibaren kalemize geldiler, gol aradılar... Eski hamam eski tas havamızı önce 12.adam, sonrasında oyuna yerinde müdahaleleriyle Ertuğrul Sağlam bozdu. Oyundan düşen orta sahamız toparlandı ve oyuna yeniden ağırlığımızı koyduk. Kime karşı oynadığınızın bir önemi yok. Bir farklı üstünlük her zaman riski içinde taşır. 74'de Gökhan Alsan'ın 'nihayet' dedirten golü olmasaydı, diken üzerindeki dakikalar bizleri bekliyor olacaktı.
Kolay geçeceğini düşündüğümüz karşılaşmayı kolay kazandığımız söylenemez. Rakibin puan kaybettiği haftada alınan galibiyetin üç puandan fazla anlamı var. Puan tablosunda artık ikinci devreye çok daha moralli gireceğimizbir resim var...
Son yılların moda deyimiyle 'kandırıldım'ı anlarım, 'çalışma tarzı bana uymadı'yı anlarım,'beklentilerimi karşılayacak performans ortaya koyamadı'yı anlarım,'çalışmak istemiyorum'u anlarım ama iç içeymiş gibi görünmesine rağmen iki farklı kurumsal yapıda, çift başlılıktan bahsediliyor olmasını anlamakta zorlanırım...
Neyse kişiler gelip geçici, aslolan Samsunspor... Ne mutlu ki gök kubbede hoş bir seda bırakarak gidene...
Biz dönelim maça...Başlama vuruşuyla birlikte gördük ki 1922 Konyaspor Samsun'a futbol oynamaya gelmemiş. Y.Samsunspor gibi güçlü bir ekip karşısında temponun yükselmesine izin vermemeleri anlaşılabilir ancak geriye düşmelerine rağmen hala zamana oynama düşünceleri anlaşılır gibi değildi...
Bize gelince; kağıt üzerinde kolay maç olduğundan olsa gerek, rakibi çok da ciddiye alan bir görüntü sergilemedik. Atabey'in ayağından golü bulduğumuz 25 ve Guido ile gole yaklaştığımız 28. dakika dışında bal yapmayan arı misali gezinip durduk sahada...
İkinci yarı, ilk yarıda sergilediğimiz oyundan cesaret almış olacaklar ki, yatan yuvarlanan takım gitmiş golü düşünen başka bir takım gelmişti. İlk dakikadan itibaren kalemize geldiler, gol aradılar... Eski hamam eski tas havamızı önce 12.adam, sonrasında oyuna yerinde müdahaleleriyle Ertuğrul Sağlam bozdu. Oyundan düşen orta sahamız toparlandı ve oyuna yeniden ağırlığımızı koyduk. Kime karşı oynadığınızın bir önemi yok. Bir farklı üstünlük her zaman riski içinde taşır. 74'de Gökhan Alsan'ın 'nihayet' dedirten golü olmasaydı, diken üzerindeki dakikalar bizleri bekliyor olacaktı.
Kolay geçeceğini düşündüğümüz karşılaşmayı kolay kazandığımız söylenemez. Rakibin puan kaybettiği haftada alınan galibiyetin üç puandan fazla anlamı var. Puan tablosunda artık ikinci devreye çok daha moralli gireceğimizbir resim var...Çorum'da yaşanan tatsız olaylar, ligdeki ilk mağlubiyet, İsmail Uyanık'ın basın toplantısı... Dolu dolu bir hafta geride kalan... Basın toplantısının hangi nedenle devre arasına bırakılmadığına anlam vermeye çalışıyorum. Tıpkı Uyanık'ın, şirket ortaklığından çekilmiş olmasına karşın nasıl oluyor da hala 'çift başlılıktan' sözediliyor olmasını anlamaya çalıştığım gibi...
Son yılların moda deyimiyle 'kandırıldım'ı anlarım, 'çalışma tarzı bana uymadı'yı anlarım,'beklentilerimi karşılayacak performans ortaya koyamadı'yı anlarım,'çalışmak istemiyorum'u anlarım ama iç içeymiş gibi görünmesine rağmen iki farklı kurumsal yapıda, çift başlılıktan bahsediliyor olmasını anlamakta zorlanırım...
Neyse kişiler gelip geçici, aslolan Samsunspor... Ne mutlu ki gök kubbede hoş bir seda bırakarak gidene...
Biz dönelim maça...Başlama vuruşuyla birlikte gördük ki 1922 Konyaspor Samsun'a futbol oynamaya gelmemiş. Y.Samsunspor gibi güçlü bir ekip karşısında temponun yükselmesine izin vermemeleri anlaşılabilir ancak geriye düşmelerine rağmen hala zamana oynama düşünceleri anlaşılır gibi değildi...
Bize gelince; kağıt üzerinde kolay maç olduğundan olsa gerek, rakibi çok da ciddiye alan bir görüntü sergilemedik. Atabey'in ayağından golü bulduğumuz 25 ve Guido ile gole yaklaştığımız 28. dakika dışında bal yapmayan arı misali gezinip durduk sahada...
İkinci yarı, ilk yarıda sergilediğimiz oyundan cesaret almış olacaklar ki, yatan yuvarlanan takım gitmiş golü düşünen başka bir takım gelmişti. İlk dakikadan itibaren kalemize geldiler, gol aradılar... Eski hamam eski tas havamızı önce 12.adam, sonrasında oyuna yerinde müdahaleleriyle Ertuğrul Sağlam bozdu. Oyundan düşen orta sahamız toparlandı ve oyuna yeniden ağırlığımızı koyduk. Kime karşı oynadığınızın bir önemi yok. Bir farklı üstünlük her zaman riski içinde taşır. 74'de Gökhan Alsan'ın 'nihayet' dedirten golü olmasaydı, diken üzerindeki dakikalar bizleri bekliyor olacaktı.
Kolay geçeceğini düşündüğümüz karşılaşmayı kolay kazandığımız söylenemez. Rakibin puan kaybettiği haftada alınan galibiyetin üç puandan fazla anlamı var. Puan tablosunda artık ikinci devreye çok daha moralli gireceğimizbir resim var...