Puan cetvelinin üst sıralarında her takım rakibinin nefesini ensesinde hissediyor. Puanlar neredeyse içiçe… Bırakın kaybetmeyi, beraberlik dahi lüks muamelesine tabi. Bir önceki gün alınan sonuçların sıralamadaki etkisi ortada... Bir nevi bayrak yarışı yaşanan… Bayrağı düşüren bir veya birkaç basamak aşağıya iniyor, alan yarışı forse ediyor.
Taner Taşkın bu ligin uzayda oynandığı konusunda bizleri ikna etmeye epeyce uğraşmıştı ama manzara oldukça tanıdık.
Neyse, ligin atma ve yeme konusunda nazlı, beraberlik konusunda cömert takımı karşısındaydık. Ne yalan söyleyeyim maçın sonucundan çok, Taşkın’ın iyi savunma yapan U.Uşakspor karşısına nasıl bir oyun anlayışıyla çıkacağının merakı içersindeydim. Ne var ki; Hacettepe karşısında, kilidi açmak için birbirinin kopyası atak olgunlaştırma girişimlerinden başka bir şey izlememiştik. İ.Kubilay Yavuz’un bireysel yeteneği ve becerisi sayesi de rakibin gardını düşürmüş ve ikinci golü bulma şansı yakalamıştık.
Öncelikle belirtmeliyim ki iyi, diri ve futbol oynamaya odaklı bir takımla oynadık. Hal böyle olunca Taşkın'ın da Y.Samsunspor'un da işi kolaylaştı. Tempolu, pozisyon zengini bir 45 dakika izledik. Orta sahalar çabuk geçildi. Duran toplar özellikle de köşe vuruşları kalemizde tehlikeye dönüştü. Kendi sahamızdan hızlı çıktığımız 21.dakikada Canberk Dilaver'in ortası, Samet Asatekin'in kafasıyla gole dönüştü.
2.yarının hemen başında maçı kopartacak pozisyonu yakaladık. Ne var ki Bahattin Köse'den o vuruş gelmedi. Sonrasında tempo düştü, oyun ortasaha mücadelesine dönüştü. Bahattin- Erhan Şentürk değişikliği meyvesini verdi. Bizi rahatlatma işi yine Erhan'ana kaldı. Zor bir deplasmandan çok değerli üç puanla döndük.
Uşak seyircisine büyük bir parantez açmakta gerekiyor. Sıcak karşılama dışında bizleri duygulandıran güzel bir sözü hep birlikte haykırdılar. 'Samsun büyüktür büyük kalacak' Maç sonu ise Y.Samsunspor'u tribünlere çağırarak alkışlamaları centilmenlikte üst noktaydı.
Taner Taşkın bu ligin uzayda oynandığı konusunda bizleri ikna etmeye epeyce uğraşmıştı ama manzara oldukça tanıdık.
Neyse, ligin atma ve yeme konusunda nazlı, beraberlik konusunda cömert takımı karşısındaydık. Ne yalan söyleyeyim maçın sonucundan çok, Taşkın’ın iyi savunma yapan U.Uşakspor karşısına nasıl bir oyun anlayışıyla çıkacağının merakı içersindeydim. Ne var ki; Hacettepe karşısında, kilidi açmak için birbirinin kopyası atak olgunlaştırma girişimlerinden başka bir şey izlememiştik. İ.Kubilay Yavuz’un bireysel yeteneği ve becerisi sayesi de rakibin gardını düşürmüş ve ikinci golü bulma şansı yakalamıştık.
Öncelikle belirtmeliyim ki iyi, diri ve futbol oynamaya odaklı bir takımla oynadık. Hal böyle olunca Taşkın'ın da Y.Samsunspor'un da işi kolaylaştı. Tempolu, pozisyon zengini bir 45 dakika izledik. Orta sahalar çabuk geçildi. Duran toplar özellikle de köşe vuruşları kalemizde tehlikeye dönüştü. Kendi sahamızdan hızlı çıktığımız 21.dakikada Canberk Dilaver'in ortası, Samet Asatekin'in kafasıyla gole dönüştü.
2.yarının hemen başında maçı kopartacak pozisyonu yakaladık. Ne var ki Bahattin Köse'den o vuruş gelmedi. Sonrasında tempo düştü, oyun ortasaha mücadelesine dönüştü. Bahattin- Erhan Şentürk değişikliği meyvesini verdi. Bizi rahatlatma işi yine Erhan'ana kaldı. Zor bir deplasmandan çok değerli üç puanla döndük.
Uşak seyircisine büyük bir parantez açmakta gerekiyor. Sıcak karşılama dışında bizleri duygulandıran güzel bir sözü hep birlikte haykırdılar. 'Samsun büyüktür büyük kalacak' Maç sonu ise Y.Samsunspor'u tribünlere çağırarak alkışlamaları centilmenlikte üst noktaydı.