Sezonun sondan bir önceki maçını oynayıp, taraftarına ve de allame-i cihana, "Eyy 1. Lig, hadi bana eyvallah, inşallah ömür boyu bir daha görüşmeyiz" demek için 19 Mayıs Stadı'nın yeşil zeminine çıkmıştı, "Şampiyon" armadalı kırmızı beyaz siyahlı takım...
Vedalar hüzünlü olur, yürekleri burkar, gözleri arkada bırakır. Gidenler kadar, geride kalanların üzüntüsü tarif edilemez bir duygu yumağı oluşturur. Samsunspor'un 1. Lig’e vedası bunların hiçbirini kapsamıyor. Bu bambaşka bir olay. Geride bırakılanların da bu ayrılıktan sevinç duyduklarını söylemek mümkün...
Rekorlar kırarak, rakiplerine karşı ezici bir üstünlük kurarak, adeta üzerlerinden silindir gibi geçerek, Süper Lig'e çıkan takım için bu maçın tek özelliği ve önemi vardı. O da "Lig tarihinin en çok puan toplayan takımı" unvanını elde edebilmekti. Başka hiçbir kıymet-i harbiyesi yok idi.
Konuk Bodrumspor'un amacı ise son hafta öncesi Samsun'dan puan tırtıklayarak play-off potası içerisinde kendisine güvenli bir yer bulmaktı. Şahsen Bodrumspor'u play-off'tan Süper Lig’e giden yolda başarılı olmasını arzu eden biriyim.
Umarım bu başarıyı gösterirler, birlikte Süper Lig’e yükselmek pek çok kişiyi olduğu gibi beni de mutlu eder. İki camianın ve de taraftarlarının dostluklarının diğer takımlara da örnek olmasını dilemek isterim. Şurası bir gerçek ki play-off maçları çok ama çok çetin geçecek!
Samsunspor takımı maça ideale yakın kadrosuyla çıkmasına rağmen kendisinden beklenen oyunu sergileyemedi. Konuk ekibin etkili atakları savunmayı bunalıma soktu. Koca devrede tek önemli pozisyon Osman'ın yakalayıp da değerlendiremediği ataktı. Sonrasında Bodrum takımı iki kez üst direğe takıldı. Gökdeniz ile de öne geçen golü buldular.
Ön bölgede de keyif verici bir oyun yoktu. 9 yaşındaki Kerem'in dedesi Recep Asal'a dönüp "Dede bu Fofana takımı eksik bırakıyor" yorumu aslında maçın kısa özetiydi. Kerem gözleminde haksız değildi. Fofana bu oyunu ile Süper Ligi zor görür diye düşünüyorum. Üzücü olan taraf ise takımın yenen gole rağmen silkinip kendine gelememesiydi. Sahadaki futbolcuların pek çoğunun tatile erken çıktıklarını sezinlemek çok zor değildi.
İkinci yarıya üç değişiklikle girildi. Fofana, Mücahit ve Osman kenara alınıp, Soner, Muhammet Ali ve Ali Ülgen oyuna dahil edildi. Oyun anlayışında farklılık oluşmayınca savunmasını daha diri tutan ve rakibinin gol yollarını kapayan konuk ekip, skoru korumasını bildi ve sahadan istediği sonuçla ayrıldı.
Puan rekoru elde edilemedi. Evdeki son maçtan yenilgi alındı. Değil kazanacak, berabere bitirecek bir oyun sergilenemedi. Ziyadesi ile yenilgi hak edildi. Sağlık olsun diyelim...
Bazen düşünmüyor değilim. Bu adam nasıl bu seviyelere gelip maç yönetiyor diye... Böylesine rahat bir maçı bile kötü yönetmek de yetenek ister. Erkan Özdamar da bu yetenek var, hem de ziyadesiyle...
Zannedersem hakemin bitiş düdüğü ile koca bir sezonun perdesi kapandı. Yeni oyun Ağustos ayının ortalarında sahnelenmeye başlanacak. O günleri şimdiden sabırla, heyecanla bekler olacağız. Umarız bugün ortaya konan başarı, o zamanda tekerrür eder, mutluluğumuz sürer.
Başta başkan, yönetim kurulu, teknik heyet, futbolcular olmak üzere emeği geçen herkese, cefakar, fedakâr taraftarlarımıza, yüzlerimizi güldürdükleri için sonsuz teşekkürler etmek isterim. İnanıyorum ki bu birliktelik, güç yumağı Süper Lig’de de kendini gösterecek.
Vedalar hüzünlü olur, yürekleri burkar, gözleri arkada bırakır. Gidenler kadar, geride kalanların üzüntüsü tarif edilemez bir duygu yumağı oluşturur. Samsunspor'un 1. Lig’e vedası bunların hiçbirini kapsamıyor. Bu bambaşka bir olay. Geride bırakılanların da bu ayrılıktan sevinç duyduklarını söylemek mümkün...
Rekorlar kırarak, rakiplerine karşı ezici bir üstünlük kurarak, adeta üzerlerinden silindir gibi geçerek, Süper Lig'e çıkan takım için bu maçın tek özelliği ve önemi vardı. O da "Lig tarihinin en çok puan toplayan takımı" unvanını elde edebilmekti. Başka hiçbir kıymet-i harbiyesi yok idi.
Konuk Bodrumspor'un amacı ise son hafta öncesi Samsun'dan puan tırtıklayarak play-off potası içerisinde kendisine güvenli bir yer bulmaktı. Şahsen Bodrumspor'u play-off'tan Süper Lig’e giden yolda başarılı olmasını arzu eden biriyim.
Umarım bu başarıyı gösterirler, birlikte Süper Lig’e yükselmek pek çok kişiyi olduğu gibi beni de mutlu eder. İki camianın ve de taraftarlarının dostluklarının diğer takımlara da örnek olmasını dilemek isterim. Şurası bir gerçek ki play-off maçları çok ama çok çetin geçecek!
Samsunspor takımı maça ideale yakın kadrosuyla çıkmasına rağmen kendisinden beklenen oyunu sergileyemedi. Konuk ekibin etkili atakları savunmayı bunalıma soktu. Koca devrede tek önemli pozisyon Osman'ın yakalayıp da değerlendiremediği ataktı. Sonrasında Bodrum takımı iki kez üst direğe takıldı. Gökdeniz ile de öne geçen golü buldular.
Ön bölgede de keyif verici bir oyun yoktu. 9 yaşındaki Kerem'in dedesi Recep Asal'a dönüp "Dede bu Fofana takımı eksik bırakıyor" yorumu aslında maçın kısa özetiydi. Kerem gözleminde haksız değildi. Fofana bu oyunu ile Süper Ligi zor görür diye düşünüyorum. Üzücü olan taraf ise takımın yenen gole rağmen silkinip kendine gelememesiydi. Sahadaki futbolcuların pek çoğunun tatile erken çıktıklarını sezinlemek çok zor değildi.
İkinci yarıya üç değişiklikle girildi. Fofana, Mücahit ve Osman kenara alınıp, Soner, Muhammet Ali ve Ali Ülgen oyuna dahil edildi. Oyun anlayışında farklılık oluşmayınca savunmasını daha diri tutan ve rakibinin gol yollarını kapayan konuk ekip, skoru korumasını bildi ve sahadan istediği sonuçla ayrıldı.
Puan rekoru elde edilemedi. Evdeki son maçtan yenilgi alındı. Değil kazanacak, berabere bitirecek bir oyun sergilenemedi. Ziyadesi ile yenilgi hak edildi. Sağlık olsun diyelim...
Bazen düşünmüyor değilim. Bu adam nasıl bu seviyelere gelip maç yönetiyor diye... Böylesine rahat bir maçı bile kötü yönetmek de yetenek ister. Erkan Özdamar da bu yetenek var, hem de ziyadesiyle...
Zannedersem hakemin bitiş düdüğü ile koca bir sezonun perdesi kapandı. Yeni oyun Ağustos ayının ortalarında sahnelenmeye başlanacak. O günleri şimdiden sabırla, heyecanla bekler olacağız. Umarız bugün ortaya konan başarı, o zamanda tekerrür eder, mutluluğumuz sürer.
Başta başkan, yönetim kurulu, teknik heyet, futbolcular olmak üzere emeği geçen herkese, cefakar, fedakâr taraftarlarımıza, yüzlerimizi güldürdükleri için sonsuz teşekkürler etmek isterim. İnanıyorum ki bu birliktelik, güç yumağı Süper Lig’de de kendini gösterecek.