Hem sezonun ilk yarısının, hem de senenin son mücadelesiydi. Samsunspor’un bu maçı kayıpsız geçirerek devre tatiline puan sıralamasının ikinci basamağında girmesi gerekiyordu… Alınacak bir galibiyet taraftara verilecek en anlamlı yılbaşı armağanıydı…
Öte yandan maç öncesi rakipten çok sakat oyuncuların eksikliği endişe yaratıyordu. Ali Ülgen, Muhammet Ali Özbaskıcı, Mücahit Albayrak, Berk Taşkın, Yusuf Abdioğlu ve Kadeem Harris’den oluşan sakatlar ordusu takımı ne yazık ki tribündeydi. Yeni yeni düzelen Yusuf Emre Gültekin ve Moryke Fofana ise fizik olarak tam hazır değillerdi.
Orta da elde kalanlardan sonuç almanın zorunluluğu vardı, var olmasına da böylesi içler acısı bir konumda var olan gerçek Hüseyin Eroğlu ne yapsındı ki? Bir teknik adam için hiç memnun kalınmayacak çaresizlik durumuydu.
Diğer tarafta da yıllardır yer aldığı bu ligde bir türlü zirve yarışı içerisine girecek kadro oluşturamayan, sürekli olarak düşme potası içerisinde yer alarak farklı bir heyecan yaşamayı benimseyen Adanaspor’un Samsun deplasmanından puanla dönmesi hanesine kazanç olarak yazılacak, pek de mutlu olacaktı…
Konuk ekip ilk beş dakika içerisinde iki net pozisiyon üreterek kolay lokma olmayacağının sinyalini verdi. Samsunspor’un onuncu dakikada Soner ile geliştirdiği atak yaklaşmakta olan golün habercisiydi. Nitekim bir dakika sonra Ali Kaan’ın, “Al da at” dediği pasında Laura’ya sadece topu kaleye itelemek kalmıştı…
Öne geçtikten sonra durarak top oynamayı benimseyen, koşmayan bir takım hüviyetine bürünüldü. Bu anlayış Adanaspor’un işine geldi… Geniş alanlar buldular, hem koştular, hem de topu koşturdular. Kaleci Szumski maç boyu yaptığı kurtarışlarla kalesinde adeta devleşti…
Orta sahası işlemeyen Samsunspor savunmaya çekilip, hücumu düşünemedi. Adeta oyundan takım halinde düştüler. Laura’nın taşıdığı top oyuna henüz giren Cihan’ın önüne düşünce ikinci gol geldi…
Maçın temposu bu golden sonra bir hayli düştüyse de özellikle uzatma dakikalarında konuk ekip yılmadı, pes etmedi. Ahmethan’ın golü sonrası Samsunspor’da bir panik havası oluştu. Skoru koruma telaşı, tribünlerin protesto ıslıkları eşliğinde son dakikaya kadar sürdü…
Zor da olsa kazanılan maç sonrası teknik heyet dâhil herkesin şapkasını önüne koyup iyice düşünmesi lazım. Devre arası Samsunspor’a ilaç gibi geldi desek yanılmayız. Bu maçta kaleci Szumski ve bir gol atıp bir de asist yapan Laura öne çıkan isimler oldu. İkinci yarıda öne çıkan Osman’ı da unutmamak lazım…
Galibiyet maç öncesi tesislerde pastasındaki mumları üfleyen başkan Yüksel Yıldırım için unutulmayacak bir doğum günü hediyesi oldu. Bizde başkanın yeni yaşını buradan kutluyoruz.
Öte yandan maç öncesi rakipten çok sakat oyuncuların eksikliği endişe yaratıyordu. Ali Ülgen, Muhammet Ali Özbaskıcı, Mücahit Albayrak, Berk Taşkın, Yusuf Abdioğlu ve Kadeem Harris’den oluşan sakatlar ordusu takımı ne yazık ki tribündeydi. Yeni yeni düzelen Yusuf Emre Gültekin ve Moryke Fofana ise fizik olarak tam hazır değillerdi.
Orta da elde kalanlardan sonuç almanın zorunluluğu vardı, var olmasına da böylesi içler acısı bir konumda var olan gerçek Hüseyin Eroğlu ne yapsındı ki? Bir teknik adam için hiç memnun kalınmayacak çaresizlik durumuydu.
Diğer tarafta da yıllardır yer aldığı bu ligde bir türlü zirve yarışı içerisine girecek kadro oluşturamayan, sürekli olarak düşme potası içerisinde yer alarak farklı bir heyecan yaşamayı benimseyen Adanaspor’un Samsun deplasmanından puanla dönmesi hanesine kazanç olarak yazılacak, pek de mutlu olacaktı…
Konuk ekip ilk beş dakika içerisinde iki net pozisiyon üreterek kolay lokma olmayacağının sinyalini verdi. Samsunspor’un onuncu dakikada Soner ile geliştirdiği atak yaklaşmakta olan golün habercisiydi. Nitekim bir dakika sonra Ali Kaan’ın, “Al da at” dediği pasında Laura’ya sadece topu kaleye itelemek kalmıştı…
Öne geçtikten sonra durarak top oynamayı benimseyen, koşmayan bir takım hüviyetine bürünüldü. Bu anlayış Adanaspor’un işine geldi… Geniş alanlar buldular, hem koştular, hem de topu koşturdular. Kaleci Szumski maç boyu yaptığı kurtarışlarla kalesinde adeta devleşti…
Orta sahası işlemeyen Samsunspor savunmaya çekilip, hücumu düşünemedi. Adeta oyundan takım halinde düştüler. Laura’nın taşıdığı top oyuna henüz giren Cihan’ın önüne düşünce ikinci gol geldi…
Maçın temposu bu golden sonra bir hayli düştüyse de özellikle uzatma dakikalarında konuk ekip yılmadı, pes etmedi. Ahmethan’ın golü sonrası Samsunspor’da bir panik havası oluştu. Skoru koruma telaşı, tribünlerin protesto ıslıkları eşliğinde son dakikaya kadar sürdü…
Zor da olsa kazanılan maç sonrası teknik heyet dâhil herkesin şapkasını önüne koyup iyice düşünmesi lazım. Devre arası Samsunspor’a ilaç gibi geldi desek yanılmayız. Bu maçta kaleci Szumski ve bir gol atıp bir de asist yapan Laura öne çıkan isimler oldu. İkinci yarıda öne çıkan Osman’ı da unutmamak lazım…
Galibiyet maç öncesi tesislerde pastasındaki mumları üfleyen başkan Yüksel Yıldırım için unutulmayacak bir doğum günü hediyesi oldu. Bizde başkanın yeni yaşını buradan kutluyoruz.