Tüm emekleri heba etmek demek; rehavete kapılmak.
Rehavet; vücutta görülen gevşeklik, bir tür tembellik aynı zamanda da uyku isteği anlamına gelir.
Nerden mi çıktı bu rehavet?
Yılport Samsunspor’un kazandığı Trabzonspor maçından sonra yaşadığı durumu tek kelimeyle açıklayan sözcüğün ‘rehavet’ olduğuna inanıyorum.
Aksini düşünen varsa beri gelsin de anlatsın bana…
*
Konyaspor’dan alınan (3-0)’lık ağır yenilgi umarım Lig bitmeden havaya giren ve Ligi bitirdiğini zannedenlere bir ders olur.
Ne yapıp edip Konya’dan bir puanı almak gerekiyordu.
Samsunspor’un bu haftayı puansız kapatmasını, sıkıntı verici olduğunu düşünenlerdenim.
Evet içerde iyiyiz.
Takım, futbolcular, hoca, taraftar ve hatta yönetim içerde oynanan müsabakaları ayrı bir havada ve ayrı bir gözle bekliyorlar.
İçerde kaybetmeme alışkanlığı var bu bir realite.
Ama her zaman ‘papaz pilav yemez!’ derler.
*
Ya Alanyaspor maçından bir puan alamazsan ve Karagümrükspor maçına kadar da rakipler kazanırsa ve istenmeyen sonuçlar alınırsa; Lig ne hale gelir?
Hiç düşündünüz mü?
Hatayspor bile Ankaragücü’nü (2-1) yenerek Lige sarıldı.
Neyin ne olacağı bence son haftaya kalırsa, işler Arapsaçına döner.
Onu bilmem, hiç bu kadar endişeli yazmadım.
Alanyaspor maçında kendi göbeğini Samsunspor kendisi kesecek.
Bu müsabaka koca bir sezonun maçına bedel olacak.
*
Yani; Samsunspor için ‘hayat’ maçı.
Yılport Samsunspor Teknik Direktörü Markus Gisdol ne demişti Trabzonspor maçı öncesinde; ‘Bizim için hayatımızın maçı. Gerekirse oyuncularım hayatlarını ortaya koyacaklar!’
Asıl maç; Alanyaspor maçı bence.
Oyuncular işi şansa bırakmamalı.
Her ne kadar ipler ve avantaj Samsunspor’un elinde olsa da; futbol ciddiyet ister!
Yanlış mı düşünüyorum!
Bu noktaya nerden nasıl mı geldik?
Tek kelimeyle; ‘rehavet!’.
‘Futbol sadece futbol değildir!’