Avrupa futbol şampiyonasına katılan Türk A Milli Takımının gruptaki ilk maçını izlemek için Dortmund Iduna Park Stadında yerimizi aldık. Stad dışı içeriden daha kalabalıktı. Bilet bulma şansını elde edenler takımlarını maç boyunca hararetle desteklediler. Kapasitesi bir o kadar daha fazla olsa yine bilet kalmazdı . 250-350 Euro olan biletlerin üç misli fiyatla alıcı bulması çok normal idi. Almanya daki üçüncü günümüzde de güneşi görmek mümkün olmazken ülkeye yaz mevsiminin gelmemiş olması ilginç bir durumdu. Türkiye de hasret kaldığımız yağmur burada fazlasıyla kendini hissettirdi.
Gruptan çıkmak için üç gün sonra oynanacak zorlu Portekiz maçı öncesi komşu ülke Gürcistan dan üç puanı koparmak elzem bir vazifeydi.
Yetenekli gençlerden oluşan takımımıza olan inancımız yüksekti ama esas tedirginliğimiz karizmatik İtalya nın oyun anlayışı idi. Önemli eksiklere rağmen Montella’nın ilk onbir tercihi iyiydi.
Renkli bir maç oldu. Baskılı başlanılan oyunun ilk dakikalarında Kaan’ın direkten dönen şutu , Mert’in golle sonuçlanan mermisi , hemen ardından Kenan’ın sayılmayan golü, savunmanın anlık gafletiyle gelen beraberlik sayısı. Devre tamamlanana kadar eşitliği bozma adına verilen müthiş mücadele.
İkinci yarıda baskıdan kurtulup kontra yapan Gürcistan takımının yürekleri ağızlara getiren gol ile sonuçlanmayan atakları vardı. Bizde ise suskun kalan forvetler.
Atanımız ve tutanımız Mert adamlardı. İkisi de iyi işler çıkardılar.
Samsun da oynanan Galler maçında attığı golün bir kopyasını daha çizen Arda ile yine öne geçtik. Yusuf ile üçüncü golün kapısına dayandık ama beceremedik.
Komşu ülke takımının son dakikalardaki baskısını Çanakkale savunması yaparak savuşturduk.
Gol yemeyelim diye totem yaparken Mert’in yumrukladığı topu metrelerce sürükleyen Kerem kalecinin boşalttığı kaleye topu yuvarladı.
Son zamanların flaş ekibini zor da olsa devirerek şampiyonaya galibiyetle başladık. Çok da iyi oldu, tebrikler bizim çocuklar.
Siz bizi mutlu edin varsın Dortmund yağmuru ıslatıversin inan razıyız.