Avrupa Futbol Şampiyonası Türkiye için bitti, yarı final kapısını açtık ama becerip eşikten içeri giremeyip, elendik.
Nasip, kısmet buraya kadarmış demek ki.
Ev sahibi Almanya’da turnuvanın vedacı takımlarından biri oldu. Şampiyonayı değişik illerde izleyen biri olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Hiç bir şeyin tadı heyecanı kalmadı.
Almanlar ve Türkler evlerine çekildi, caddeler ve sokaklar boşaldı. O şaşalı, renkli, karnaval tadındaki coşkular sona erdi. Geriye kalan dört takımın sadece stadları dolduracak kadar seyircileri olacak.
Kısaca Avrupalı şunu gördü kabullendi.
Türkiyesiz hiç bir şeyin rengi olmaz.
Futbol severlerin tek bir taşkınlık yapmadan eğlenmesi ve de eğlendirmesi de çok önemli bir dip not.
Bizim çocuklar gururlandırdılar.
Ellerinden gelenin en iyisini yaptılar.
Onlara ayak uyduramayanlar saha kenarında ve protokol tribününde yar aldılar. Bir tur belki de bir final olabilirdi. Ama dedim ya saha dışındakiler yeteneksizlikleriyle buna izin vermediler.
İdari ve teknik bilgisizliklerinin çapının ne kadar küçük olduğunu açık açık gösterdiler.
Ülkesinin uğradığı haksızlığa karşı sus pus kalan birilerinin hala o koltuklarda oturmaları düşünülemez.
Maçın gidişini okuyamayan hamlelerini doğru yapamayanlarında durumu sorgu altına alınmalıdır.
Türk futbolu, gelinen noktada masaya yatırılmalı ve gereği mutlaka yapılmalıdır.
Boynu bükük bir şekilde vatan topraklarına döndük.
Kaldık biz bize. Şimdi hesaplaşma zamandır.