Eskilerin meşhur bir sözü vardır.
Perşembenin gelişi Çarşambadan belli olur.
Samsunspor'un bilindik, alışagelmiş futbolundaki ivme kaybı haftalar öncesinden sinyallerini vermeye başlamıştı. Sonunda büyük bir yıkım oldu ve takım enkaz altında kaldı.
Etkisiz, silik, futbolun genel kaide ve kurallarından uzak, koşmayan, mücadele etmeyen bir kadrodan olumlu bir şey beklemek mümkün olamazdı, olamadı da zaten.
Şurası bir gerçek ki, 40 puan toplanıldı, kümede kalma garantilendi diye düşünüp ligin bittiğini sanan pek çok akıl var sahada.
Futbolcuları tek tek hatalarını yazarak eleştirmek çok kolay. Oysa bireysel değil, takım halinde oynanan bir spordur futbol.
İçlerinde öyle biri var ki, "Benden size yar olmaz " diye barım barım bağırıyor, ama kimse duymak istemiyor. Laura denen bu arkadaşa ta haftalar öncesinden eline valizini verin gönderin önerisinde bulunmuştum. İnatla kadroda tutuldu. Üstelik bir de forma giydirilip sahaya sürüldü.
Laura'dan futbol beklemek, elma ağacından muz beklemeye benziyor.
Ev sahibi ekip Samsunspor'u iyi etüt etmiş. Önlemlerini de belirleyip sahada uyguladı. Çok adamla savunma, hızlı ve etkili atak üretme, bunu yaparken de yine çok adamla rakip ceza alanında yer alma.
Her hava topuna hâkim olup, gollerin büyük bölümünü de bu şekilde kaydettiler. Samsunspor defansının ayaklarını yerden kesmeyip zıplamamaları işlerine yaradı.
Holse ve Benasser'e kelepçe takıp oyundan düşürdüler. Bu durum Samsunspor'un atak geliştirmesini engellemeye yetti. Kanatlarda kullanılamayınca ortaya berbat bir futbol çıktı.
Tribündeki seyirci sayısal üstünlüğü Samsun lehine idi, ama futbol için aynı şeyi söylemek mümkün olamadı. Kenardan oyuna dâhil edilenlerde verimsiz kalınca yenilgi kaçınılmaz oldu.
Çıkılan dört İstanbul deplasmanından üçüncü kez yenilgiyle ayrılındı. Yeni yıldaki ilk mağlubiyet te beraberinde geldi. Puan sıralamasında ki yerde kalınıldı ama alttan gelen baskı yavaş yavaş kendini hissettirmeye başladı.
Eski Samsunspor'u özledik.
Artık geri gelsin.
Bu maçı unutup, Hatayspor maçına odaklanılmalı ve cuma günkü bu maç bir şekilde kazanılarak, futbolcular taraftarlara kendilerini affettirmelidir.
Yaşatılan bu travma, hayal kırıklığı bu şekilde tamir edilmelidir.