Sezonun ikinci yarısının ikinci hafta maçında Samsunspor sahasında konuk ettiği Gaziantepspor'u her iki yarıda bulduğu gollerle mağlup etmesini bildi.
Maçın ardından aklımızda olan ancak maç yazısında değinme şansını bulamadığımız konulardan bahsetmek isterim. Maç öncesi saha kenarında pek çoğumuzun fark edemediği mini bir kutlama yapıldı. Soner Gönül kırmızı beyazlı formayı 100. kez giyme başarısını gösterdiği için plaket ve sırtında "100" yazan bir forma ile ödüllendirildi.
Futbolunu beğenirsiniz, beğenmezsiniz, çoğu kez benim de eleştirdiğim bir oyuncu olarak, son yıllarda kimsenin ulaşamadığı bir rekora imza atan isim olmuştur. Tebrik ediyorum ve de sporculuk hayatının daha da gelişerek devam etmesini diliyorum.
Sırada kim var?
İstatistiksel verilere baktığımızda 100'ler kulübüne en yakın aday olarak bir kişi öne çıkıyor. Kişiliğiyle, güzel kalbi, adamlığı, özverili futbolculuğuyla gönüllerde taht kuran, herkesin sevgi ve de saygı duyduğu bir isimden söz ediyorum.
Onun adı Zeki YAVRU.
Futbol hayatının dokuzuncu kulübü olan Samsunspor'da 2022-23 sezonundan bu yana forma giyen tecrübeli oyuncu biri.
Mesleğinin baharını, altın çağını yaşıyor.
Örnek alınması gereken profesyonellik budur işte.
Türkiye Kupası maçı olmak üzere toplam 79 kez forma giydi. Başarılı oyuncunu sezon tamamlanmadan Soner gibi kulübün tarihine gireceğine kesin gözüyle bakabiliriz.
Beşiktaş beraberliği sonrası, içerde oynanacak G. Antep maçına ilginin çok yoğun olacağını düşünenlerdendim, yanıldım. Bu duruma herkes gibi üzüldüğümü belirtmek isterim. Önemli bir maçta tribünlerin boş kalması tuhaf!
Hani hafta içi olsa, maç saati gündüz olsa, hava kötü olsa mazeret olarak görünebilir ama bunların hiçbiri de yok iken bu ilgisizlik neden?
Hem, "Avrupa’ya gidelim. Rüyamızı gerçeğe dönüştürelim" diye haykırıyoruz, maça ilgi göstermiyoruz.
Maçları 12 kişi oynamak varken, neden bir eksiğiz?
Gelip de destek verenlere helal olsun. Onlar her türlü taktiri hak ediyor. Gelmeyenlere gönlümüz kırık, haberleri olsun.
Bakın, hoca plağın arkasını çevirdi. Artık küme düşme ihtimali şarkısını dinlemeyeceğiz. Plağın B yüzünde, Avrupa nameleri var.
Ligin ikinci yarısında her maç takımlar için çok çok önemli. Herkes ligde tutunabilmek için daha fazla çaba sarf edecek. Puan cetvelinde iyi bir yerde tutunabilmek için eforlarını yukarıya doğru katlayacak. Taraftar desteği arkalarında güç olarak duracak. Samsunspor bundan mahrum bırakılmamalı.
Göya "6222 sayılı sporda şiddeti ve düzensizliği önleme yasası" na destek olmak, tribünde küfür mırıldananı bile tespit etmek, Avrupa'daki gibi ailelerle maçlara gelmeyi özendirmek vs vs...üzere devreye sokulan; ancak sağır sultanın bile fark ettiği gibi, hiçbir halta yaramayan, şiddeti zerre engelleyemeyen; neye hizmet ettiği meçhul, kimin değirmenine su taşıdığı malum olan passolig ucubesi yüzünden maçlara gelmeyenler yok mudur? Onlar da eskisi gibi maçlara gelse daha iyi olmaz mıydı sn.yazar? Gözümüzü açtık, Milinkoviç, Radaca, kel Kenan, Fatih Uraz'ı izlemek için okuldan kaçtık; turnikelerde elin adamlarına yalvardık ne olur bizi de içeri al diye..1990'da, 92'de, 2012 de 19 Mayıs çimlerinde sadece takım küme düşmedi, biz de delikanlı dünyamızda kendi adımıza yıkıldık Allah biliyor..Bugün yine üstümüze almıyor, maaştan artarsa gidip bir şanlı forma daha alıyoruz, bazen mahalle çocuklarına da.. Gidenlere selam olsun, ama tercihimiz bu. Bilmem anlatabildik mi Resul hocam?