Samsunspor 5 önemli oyuncusundan yoksun olarak çıktığı Karadeniz Derbisi'nden galibiyetle ayrıldı.
İzinden geç döndükleri gerekçesiyle şaşırtıcı aynı zamanda cesur bir karar alıp böylesine önemli bir maç kadrosuna dâhil etmeyip bünyesinde barındırdığı Alman disiplinini tavizsiz uygulayan Reis, tüm riskleri üzerine aldı.
Sürpriz bir şekilde ilk onbire Yunus Emre Çift ve Soner'i koydu. Bu ikili kendilerine verilen şansı çok iyi kullanarak maximum performans gösterdiler.
Bu maçın artısıyla, eksisiyle hocaya yazacağı gerçeği alenen ortadaydı. Alkışlarla, övgülerle, gururla altını çizerek yazıverdik.
İkinci yarının ilk onbeş dakikası hariç, maçın 80 dakikalık bölümünde Samsunspor takımının egemenliği vardı.
Maçın ilk yarısının ilk bölümlerinde yakalanan net pozisyonlar değerlendirilebilseydi sonuç erken alınabilir, bu kadar da heyecan yaşanmazdı. Ama bizim siyahiler her zamanki gibi dağınıktılar.
Holse'nin bulduğu ilk golün hazırlanışı mükemmeldi. Yıldız oyuncuyu arkadaşları beş kez pozisyona soktu, o ikisini gole çevirdi, üçünü ıskaladı, ama maçın kahramanı oluverdi.
Maçın son yarım saatini sakat sakat oynayan Bennasser'i de fedakârlığından ötürü kutlamak isterim. Takımını sahada eksik bırakmadı.
Herkes büyük bir özveriyle oynadı, inandı, çalıştı, karakter ortaya koyup almak istediği sonucu elde etti.
Maçın en ilginç olayı son dakika da yaşandı. Üçe bir yakalanan kontratakta kalecinin olmadığı bir kalenin içerisine top itelenemedi. Allah'tan son dakika idi ve önde götürülüyordu, ya tersi olsaydı?
Kahrolmak işten değildi o vakit.
Taraftar maça damgasını vurdu, müthiş bir destek verdi. Karşılığını da eve mutlu gitmekle aldı. Kendilerini bir kez daha alkışlıyorum, iyi ki varlar.
Bir mücevher kutusu düşünün, süslü püslü. Ama içini açıyorsunuz, her şey taklit. Trabzonspor böyle bir takım olmuş. Şenol hocanın, yönetimin işi çok fazla. Topa sahip olmak çok mu önemli? İstersen % 90 ile oyna, icraattan uzaksan % 10 'luk takım gelir seni bitirir. Bu anlayış günümüz futbolunda prim yapmıyor.
Maç içerisinde oluşan iki kritik müdahaleye doğru karar verip maçın sonucuna etki etmeyen, yönetim bütünlüğüne baktığımızda da iyi görünen hakemi başarılı buluyorum. Uzun bir aradan sonra bir yazımda hakemle ilgili eleştiri yapmadığımı düşünüyorum.
Sn. yazar, işin magazin tarafına kaçmadan, maça dair teknik detayları incelikle kaleme almış, beğenilecek bir yazı yazmışsınız. En büyük teşekkürü buna ederim. Ayrıca; 1) Haklı haksız herkesin hakemlere salladığı yerde hakemin hakkını vermişsiniz. 2) Soner Aydoğdu'nun son dakikada heba ettiği pozisyona dikkat çekmişsiniz. (sormayın felaket bir iş oldu o pozisyon) 3) Başta Thomas hoca ve taraftar olmak üzere, maçta çalışanın hakkını teslim etmiş, kaytaranları da göstermişsiniz. 4) Trabzonspor betimlemesi şahane olmuş, Şenol hocamın işi çok zor. Ancak bu işin altından da ancak o kalkar. 5) Tatilden geç dönen oyuncular konusu çok ısıtılıyor, basın toplantısında da hocamıza reyting odaklı habire bu konuda sorular soruldu. Tehlikeli bir hal alabilir, bize zarar verebilir. Ayrıca geç gelen oyuncular nezdinde üçüncü taraflar tarafından da manipüle edilebilir. Thomas iyi sabretti "cevabını verdim, durmadan aynı şeyi sormayın" demedi.