Soğuk olacağını düşündüğümüz Sivas şehrinde, Aralık ayının sonlarında şikayete mahal verilmeyecek güzellikte, mükemmel bir futbol iklimi vardı.
Samsunspor'da kart cezalısı Emre'nin yokluğunda Muja sahada, ev sahibi ekipte de yeni göreve gelen teknik adam Ömer Erdoğan kulübedeydi.
Maçın gole yakınlaşan ilk atağı Samsunspor'dan geldi. 10. Dakika da Ntcham müsait durumda ki Dimata'yı gördü, bu oyuncu ağır hareket edince atak boşa çıktı. Bir dakika sonra savunmanın hatasıyla topa sahip olup kaleciyle karşı karşıya kalan Holse kaleciyi geçemedi.
Atak yönünü sağ kanattan geliştiren Samsunspor'da yan ortaların neredeyse tamamının kalecinin ellerine teslim edilmesi şaşılacak bir durumdu. Ali Şaşal her topu elma toplar gibi aldı.
Devrenin son dakikasında Sivasspor'un üst üste kullandığı serbest vuruşlarda kaleci Okan mükemmel kurtarışlar yapınca soyunma odasına golsüz eşitlikle gidildi.
Temposu ve oyun kalitesi oldukça düşük seyreden maçın ikinci yarısında her iki takımda vites yükseltti. Isı derecesi yüksek ataklar üretildi. 52. Dakika da Holse pas verme yerine kaleye şutlasa takımını öne geçirebilecekti, yanlış tercihte bulundu.
Devrenin ortalarında Soner, Benasser, Kingsley ve Laura sahaya sürüldü., Muja, Celil, Dimata ve Bola kenara alındı.
Orta sahada arı gibi çalışan Holse sahanın en şanssız ismiydi. Kaleyi düşünüp çektiği şutlardan istediği verimi alamadı.
79. Dakika da Marius akıllara zarar bir gol kaçırdı, hem de kale içinde bir metreden topu üstten dışarı atma başarısını gösterdi!
Bunu atamazsan neyi atacaksın be kardeşim!
Samsunspor kaçırdıkça aklımıza, "atamayana atarlar" sözü gelmedi değil.
Şansımız gol atmaya mecali olmayan bir rakibe karşı oynamaktı. Ürettiklerimizi gole çeviremedik. Maçı izledikçe üç değilde bir puan aldığımıza üzülmedik değil. Sivas'in etkili silahı Manaj, Satka'nın prangasından kurtulamadıkça sinirlendi ve ikinci sarı karttan kendini dışarı attırdı.
Belki maçı kaybetmeyip eve puanla dönebildik ama zorlu Trabzonspor maçı öncesi 4. kartını gördüğü için Drnogelen'i kaybettik.