Lige kötü bir başlangıç yapmasına rağmen, kısa sürede toparlanıp seri galibiyetler yakalayarak, üst sıralara tırmanan Kasımpaşa ile, biri lig, diğeri kupa olmak üzere iki maçtan da kazanımlarıyla yüz güldüren Samsunspor'un mücadelesi zevkli, heyecanlı ve de futbol olarak üst seviyede idi...
Yüksek tempoda başlayan maçın ilk dakikalarında Holse kale direği dibinden topu dışarı atınca öne geçme fırsatı harcanmış oldu...
11. dakika da şapkalarımızı çıkardık ve Marius'un önünde saygı duruşunda bulunduk!
Adam öyle bir gol attı ki anlatılmaz görmek defalarca izlemek gerekir...
Bir başkası değil aynı Marius akabinde öyle bir gol kaçırdı ki, güler misin, ağlarmısın?..
Önünden geçen topa dokunsa ikinciyi yazacak, ama heyhat, nerde o devamlılık?
Bitti mi, iki dakika sonra benzer bir pozisyonu daha harcayınca kızmaya doğal olarak kızmaya başladık diye düşünürken bu kez şık bir kafa vuruşuyla kendini affettirdi...
İki farklı üstünlük sonrası tempo düştü. Topu rakibe bırakıp sahasına çekilen bir takım görüntüsü verildi. Geliştirilen kontralardan sonuç alınamadı. Kasımpaşa atakları ceza alanında tehlike oluşmadan söndürüldü.
Ligde kazanılan üç maçı da ilk golü yedikten sonra çeviren Samsunspor ilk kez gol yemeden gol attı. Hem de dört gol birden attı. Paşa'nın ne apoleti kaldı omuzun da, ne de ceketinde forsu...
Samsunspor alayını söktü parçaladı...
İkinci yarıda Marius'un gol arayışları devam etti, ama direkleri geçemedi... Taylan'ın pasında rakibini mükemmel ekarte eden kaptan Emre skoru üç farka çıkardı...
Az kaldı Ncham'ın attığı gol gümbürtüye gidecekti... Yan hakem buz gibi golü ofsayt diye saymadı ama pozisyon VAR'dan gol olarak geri döndü...
Sahada takım, tribünlerde taraftarlar coştu...
Renkli bir maç oldu. Üç puan dört golle geldi... Uzatmalarda yenen iki gole kafa takmıyorum bile. Keyfimi kimse bozamaz…
Maça gelemeyenler çok ama çok şey kaçırdı...
Haftalar sonra savunma rayına oturdu. Tırpan, Satra, Alim ve Soner'den oluşan dörtlü duvar kusursuz oynadı... Ligin en çok gol atan yerli oyuncusu Aytaç'a göz açtırmadılar...
Emre gol asistlerine devam etti. Golünü de attı... Uzun sakatlıktan dönen Taylan iyi oynuyor. Suskun golcü Marius kendine geldi…
Futbol olarak hırslı, azimli asla vazgeçmeyen bir oyun anlayışını keyifle izliyoruz...
Çok geç kalınmadı, yıllar sonra gelinen lige ısınılıyor...
Samsunspor varlığıyla soluk tenli lige renk getirdi...
Darısı diğer maçlara...
Sn. Yazar, harika yazınız için tebrik ve teşekkürler. Ancak size katılmadığım tek nokta, uzatmalarda yenilen 2 gol, halen oraya takılmış haldeyim, anlayamıyor ve hazmedemiyorum. Ünlü Alman futbol adamı Udo Lattek bir röportajında der ki: bir maçı 4:3 kazanmaktansa, 1:0 kazanmayı tercih ederim, çünkü bizim defans gol yedikçe kalbim duracak gibi oluyor..