Samsunspor'un deplasman kabusu sürüyor...
Lig bitiyor, elde var tek bir galibiyet...
Bu makûs talih bir türlü kırılamadı...
Kasımpaşa maçı öncesi içimiz kıpır kıpır, heyecanımız üst seviyede idi...
"İki haftadır yenilen rakibi, bizde yeneriz, rahata ereriz" diye gerçek olmasını çok istediğimiz düşler kurduk...
Yine hayallerde takılı kaldık!
Stoperler stop edip, ayakta uyuyunca ev sahibi ekip golcüsü Aytaç Kara ile maça önde başlama avantajına sahip oldu...
Alim ve Benasser son haftalarda bayat kadayıf gibi tel tel dökülüyorlar...
Yenen golleri tahlil edin, iki ismi göreceksiniz...
Nihayet Gisdol doğruyu buldu. Bola'yı keşfetti, Soner'i kesti. Hiç de fena olmadı...
Sol bekte iyi şeyler yaptı Bola...
Erken gelen gol nedeniyle yaşadığı şoktan çabuk çıkan takım topu öne taşımayı, oyunu rakip alana yıkmayı düşündü...
Lüzumsuz pas hataları gelişebilecek pozisyonları değersizleştirdi...
Taylan'ın kaleciye nişanladığı şut, Marius’un birebir yakaladığı gol pozisyonunda ağır kalışı olası gol beklentilerini sonuçsuz bıraktı...
Kasımpaşa takımı savunma arkasına atılan toplarla ikinci golü aradı...
Savunma hatalarından da yararlanarak Samsunspor kalesinde tehlikeler oluşturdularsa da, yerinde ve zamanında çıkışlarıyla kaleci Okan kalesini iyi korudu...
İkinci yarıya iki değişiklikle çıkıldı...
Topa daha çok sahip olunuldu, ama organize bir atak numunelik olsun geliştirilemedi...
Markus Gisdol'un oyuncu değişiklikleri verimli olamadı...
Rakip kaleciyi ısıtan şutlar, istatistik rakamlarını yükseltse de skora etkisi olamadı. Maçın başında yenen gole yanıt verilemedi ve sahadan puansız ayrılmak zorunda kalındı...
Umut bağladığımız ayakların başında gelen Emre kayıpları oynadı...
Taylan ve diğerler de ona ayak uydurunca işin tadı iyiden iyiye kaçtı...
Maç kazanamama serisi beşe çıktı...
Allah vere ki alttakiler de aynı seviyede seyrediyorlar da puan olarak aradaki fark korunabiliniyor...
"Biz kazanamıyoruz, onlarda kazanmasın" diye yaptığımız dualar şimdilik karşılık buluyor...
İyi de böyle nereye kadar gidilecek?
Ligin boyu kısaldı, kaldı ikisi içeride, ikisi dışarıda tam tamına dört maç...
Takım bizleri stres çemberi içerisinde tutmaya devam ediyor...
Bir maç kazanılsa hep beraber huzura ereceğiz...
Ama şeytan azapta gerek misali, çıtayı bir tık yükseltemiyoruz...
Sadece geceler değil, gündüzler de bizlere haram!
Kader yazgımız bu olsa gerek!
Çekeceğiz bu çileyi, futbolcuların bize gördüğü reva bu...