“…Elimizdeki kadrodan en iyi verimi almamız gerekiyor. Biraz sabır bize zaman kazandıracaktır diye düşünüyorum. Doğru transferlerle güçlü bir Samsunspor ortaya çıkacak"
Sabır, zaman gibi klişe sözleri bir kenara bırakırsak bu sözlerde anlatılmak istenen nedir? Bugüne kadar yapılan transferlerin doğru olmadığı mı? Adam açık açık ‘doğru transferler yapılırsa güçlü bir Samsunspor ortaya çıkabilir’ diyor…
Herhangi bir başarısızlık sonrası Hüseyin Eroğlu için kılıf niteliğinde çıkış gibi de durmuyor değil hani…
Ha bir de değme muhasebecilere taş çıkartacak,‘Transfer yapmayı düşünmekle yapmak arasında oyuncu başına 10-12 milyon TL fark var. Maç kazandığında kasana giren ise sadece 3 milyon TL. Bir transfer maliyetini çıkarmak için 4-5 galibiyet alman gerekiyor. Bu paralar söylemesi kolay ancak kazanması zor paralar’ açıklaması var.
İhtisasını futbol üzerine yapmış olması dışında başka meziyetleri de varmış demek..!
Keşke Yüksel Yıldırım’ın muhasebeciliğine soyunmak, onun ağzından konuşmak yerine bu kadronun üç, beş, iki sistemi için yeterli olup olmadığı konusuna kafa yorsaydı…
Maça gelirsek; gücümüz ortada…
Defanstan hızlı çıkacağız. Direkt kaleye ineceğiz. Gol bulacağız. Bunun için elimizde kaç silah var. Sadece bir…
Moryke Fofana…
Sistem sistem değil çözülmesi zor denklem(!)
Yabancı transferler hala gizemini koruyor. ‘Ya tutarsa’ anlayışında tutan taraf mı yoksa tutmayan taraf mı haklı çıkacak, bunu da zaman gösterecek. Diyelim ki Okan Kocuk’un performans düşüklüğü maç eksikliği kaynaklı. Peki, Taylan Antalyalı ve Emre Kılıç’a ne demeli?
Mağlup olmadığımıza değil de tahtası kapalı rakip karşısında bu denli ezilmemiz koydu iyi mi… Adamlar ikinci yarı kedinin fare ile oynadığı gibi oynadılar. Dakika tuttum 23 dakika bize top göstermediler.