Y.Samsunspor; taraftarının desteğini ve coşkusunu arkasına alarak karşılaşmaya başladı.
Hafta içi bir karşılaşmada yirmi binin üzerinde taraftarın tribünlerde olması, liglerimizde eşine az rastlanır bir manzara olsa gerek…
Bizim için ise; bir on dokuz mayıs klasiği…
On ikinci adam her zamanki gibi görevini kusursuzca yerine getirdi. Maçın atmosferini değiştirdi. Tribünlerde arzulu taraftarlar olunca işin şekli de haliyle farklı oluyor.
Ellerinden gelse çıkıp maçı da oynayacaklar, öylesine bir coşku yani…
Pozisyon zenginliği bol karşılaşma izledik. Her iki takım da son düdüğe kadar gol aradı. Tempo bir an olsun düşmedi. Üst düzey mücadeleye sahne olan karşılaşmada görsel zevk de üst düzeydi.
Attığımızdan çok kaçırdık. Biz attık, Rize takımı Okan Kocuk’a takıldı. ’Yaptığı hayati öneme sahip üç kurtarışla maçın skorundaki etkisi tartışılmaz. ‘Okan, skoru belirledi’ de denebilir aslında...
Ligin boyu kısalıyor. Çıkılan her maç final havasında. Lakin tehlike çemberindeki takımların puanları neredeyse bir nefes mesafesinde...
Stres kat sayısı yüksek karşılaşmada rahattık. Kuşkusuz bunda golü erken bulmamızın da etkisi vardı.
Güçlü bir rakibe karşı oynadık ve üç golle üç puanı hanemize yazdırdık. Ortaya koyduğumuz oyunda; akıl, estetik, yaratıcılık ve oyun bütünlüğü vardı. Ve skoru fazlasıyla hak etti.
Sahamızda aldığımız başarılı sonuçlarla Samsun tekrar ‘zor deplasman’ olmaya aday.
Bu taraftar çok daha iyisini hak ediyor…