Skor anlamında değil, futbolda yenilmek de var.
Bozulan büyü; ortaya konan oyuna dair.
Bozulan sadece, futbol adına ortaya konan garip şey değildi elbette. Karşılaşmanın henüz üçüncü dakikasında Marcus Gisdol’un hesaplarıydı.
Erken yenen gol hesapları bozdu ama biz bozulanı düzeltmek adına ortaya bir şey koyamadık. Kaleyi bulan bir-iki şut ve birkaç pozisyon.
Hepsi o…
Pozisyonlar bulmadık mı, bulduk. Ancak gole çevirmek yerine elimizin tersiyle ittik.
‘Bıçak sırtı’ puan cetvelindeki konumumuzun tarifi… Matematiksel olarak hala korkulu rüya görmeye aday takımlar arasındayız. Maçın son dakikaları hariç bu ne yaptığını bilmez oyunun bir açıklaması olmalı?
Geri düşen takımın yapması gereken; rakibinin üzerine gidip hataya zorlaması olmalıyken, biz sahada ‘aylak aylak’ gezindik.
Maçın ‘çürük halkası’ Âlim Öztürk ilan edilebilir. Tahammül gösterileni; Flavien Tait. Mücadele azmi ve kazanma hırsı konusunda; Zeki Yavru olabilir.
Kasımpaşa takımı gücünü bilerek oynadı. Ve oyunu hiçbir evresinde çirkinleştirmedi.
Hak ettikleri bir galibiyet aldıklarını düşünüyorum.
Ligin sonu bir nefes kadar yakınken bizim de bir an evvel aklımızı başımıza alıp ligde kalmayı matematiksel olarak garantilememiz gerekiyor.
Aksi halde korkulu rüya görmeye devam ederiz.
Maçı kaybettik ama Marc Bola’yı kazandık diyelim. Bu da tesellimiz olsun…