İki atıp üç kaçıran ama yine de Trabzonspor’un fişini çeken Carl Holse…
Maç öncesi karışık duygulardaydım.
Elbette ki takım disiplinine uymayan cezayı sonuna kadar hak ediyor. Lakin dar kadromuzun anlaşılmaz bir ceza ile iyice daraltılmasına anlam veremedim. Çünkü kadro dışı bırakmak dışında da cezalar verilebilirdi diye düşünüyorum.
Neyse…
‘Baba; Thomas Ries’ın vardır mutlaka bir planı’ diyen on iki yaşındaki kızım haklı çıktı.
Ve Trabzonspor, on dokuz Mayıs’ın yeşil çimlerine gömüldü…
‘Gömüldü’ belki ağır bir tanımlama olabilir ama yaşananlar bize gösterdi ki; ne yapılırsa yapılsın, hangi plan yürürlüğe koyulursa koyulsun; Samsunspor ve Trabzonspor taraftarları arasında yaratılmaya çalışılan ‘dostluk’, zorlamadan bir adım ileri gidemiyor…
Bu gerçek sokakta da böyle, tribünlerde de böyle…
Yani dostlar; ‘dostluk’ defteri çoktan kapanmış. Zorlamaya gerek yok...
Her iki takım da üç puana odaklı oyun ortaya koydu. Futbol adına hemen her şey vardı.
Bir nevi taktik savaşı izledik. Kabul etmek gerekir ki; her iki teknik heyet rakibini iyi analiz etmiş, rakibinin güçlü ve zayıf yanlarına göre oyun planı kurgulamış.
Başlama düdüğüyle birlikte Trabzon takımı önde basarak oyun kurmamızı engelledi. Bunda da başarılı oldu. Yani topa sahip olan, topu rakibe bırakmayan oyun anlayışımız ilk dakikadan itibaren yok oldu. Hal böyle olunca da oyun kurmakta zorlandık.
Yine de ilk golü bulan taraf biz olduk. Rakibi çıkarken yakaladık, Benasser’in ara pasına hareketlenen Holse’nin ayağından bulduğumuz golle öne geçtik.
İkinci yarıya Trabzon takımı golle başlayana kadar bizim için her şey yolunda gidiyordu. Rakibin Banza’nın kafasından bulduğu golde, sizleri bilemem ama benim aklıma Van Drongelen’in geçen hafta acemice yediği sarı kart geldi. Kornerden ön direğe kesilen top, kafa ile aşırtma, boş kaleye yollama…
Carl Holse; yetmiş birinci dakikada, Trabzon takımının attığı golün benzeri, hatta ikiziyle skoru tayin etti…
Uzun zaman sonra ilk on birde kadroda yer bulan; Yunus Emre Çift, Soner Gönül ve Celil Yüksel… Bence üçü de verilen şansı iyi şekilde kullandılar. Burada takdiri asıl hak edenin, kulübedeki oyuncuları hazır hale getiren teknik heyet olduğunu düşünüyorum.
Tribünleri dolduran on binlerce taraftarımızın, stattan başları dik ayrılmasını sağlayan, bizlere iyi bir akşam ve moralli bir hafta sunan tüm oyuncularımızı onurlu mücadelelerinden dolayı kutluyorum…