Sokak deyimiyle ‘gazozuna’ maç da olsa, skor yakışmadı.
Güzel bir final bekliyorduk…
Yedek kadroyla çıkılmış olması belki ‘hafifletici sebep’ olabilir. Veya ligde kalmanın garantilenmiş olmasının getirdiği konsantrasyon eksikliği. Veya bedenlerin sahada, kafaların çoktan tatile çıkmış olması…
Yine de skor bu olmamalıydı…
Skorun farklı olmasına mı üzülelim, geleceğimiz olan gençlerin yaptığı ‘ölümcül’ hatalar sonucu yediğimiz gollere mi?
Anlamışsınızdır mutlaka, yediğimiz iki golün ‘mimarları’ Haluk Mustafa Tan ve Yunus Emre Çift’ten bahsediyorum…
Biri geri dönmekte geciken, diğeri ‘sağlam oynaması’ gerekirken topu rakibe çarptırarak riske giren…
Üstelik Yunus Emre Çift’in gördüğü gereksiz kırmızı kart, yaptığı hatanın tuzu biberi oldu.
Kadroda yer bulduklarında seviniyoruz ancak verilen şansı iyi değerlendiremediklerinde kahroluyoruz. Çünkü biliyoruz ki alt yapımız bizi ileriye taşıyacak boyutta ve gençlerimiz Y.Samsunspor’un geleceği.
Skor üzdü ancak; mağlubiyeti kabullenen kimlikten uzaklaşmış olmamız sevindirdi. Maça ağırlığımızı koyduğumuz dakikalarda çok pozisyon bulduk, çok kaçırdık. Özellikle son bölümlerde…
Neyse…
Ligin ilk on haftasında; bir galibiyet, iki beraberlik, yedi yenilgiyle ancak beş puan toplayabilen ve ligden düşmesine kesin gözüyle bakılan Y.Samsunspor’un, bitime bir hafta kala ligde kalmayı garantilemiş olmasını ayakta alkışlıyorum.
Ha keza gelişiyle sadece kötü gidişe dur demeyen, takımının kıskanılacak bir performans göstermesinin baş mimarı; Markus Gisdol’u da…
Hem takımla, hem şehirle, hem taraftarla kısa sürede uyum sağladı. Oyuncularını kısa zamanda tanıdı, kimden hangi verimi hangi şartlarda alacağını iyi tahlil etti, oyun felsefesi ve disipliniyle inanılmaz başarılara imza attı.
Gidişine üzüldük…
Teşekkürler Markus Gisdol, teşekkürler onurlu armayı terleten futbol emekçileri…
İyi ki diyorum süperligdeki akıbetimiz stresi yüksek bir "son" final maçına kalmamış. Nasıl ki tatile çıkmadan önce son ameliyatına giren cerrahın, son duruşmasına girecek hakimin şu maçtaki hallerimizle hareket etme hakkı yoksa, oyuncuların da olmamalı..Umarım Yunus Emre şu maçı sakin & tarafsız kafayla izlediğinde neden haftalardır yedek oturduğunu çözer..Gisdol neden gitmek istiyor diye sorarken kendime, anladım ki 1 nolu etmen kadro yetersizliği, hele ki seneye transfer yasağı da olacaksa. Bazı oyuncular misyonunu tamamlamış, nazarlık olarak tek bir yabancı transfer bile yüz güldürmemiş.. Bu yılki fırtına geçti Samsunspor şimdi dinlenme zamanı. Seneye daha zor olacak..