İki deplasman galibiyeti ardından, sahamızda ikinci mağlubiyeti de aldık.
Orta hakem Oğuzhan Çakır ve VAR hakemi Bülent Birincioğlu’nun verdiği taraflı kararlarla, maçın kaderiyle oynamasını bir yana bırakırsak; ‘ortaya koyduğumuz rezil (!) futbol hak ettiği karşılığı buldu’ diyebilir miyiz?
Veya ‘Thomas Reis, üç haftadır oynanan coşkulu futboldan sıkılmış olacak ki(!), kazanan takımı bozmuş ve macera arama peşine düşmüş’…
Çabaları sonuç verdi…!
Ne var ki, ‘Konya takımı rakibini iyi tahlil etmiş ve hak ettiği bir galibiyet aldı’ demek içimden gelmiyor.
Maçın büyük bölümünde zamana oynadılar ve ellerinden geldiğince oyunu çirkinleştirdiler. Deplasmanda öne geçen bir takımın zamana oynaması elbette normal karşılanmalı ama oyunu bu denli çirkinleştirmeleri ve bunun hakem tarafında ödüllendirilmesini normal karşılamak mümkün değil.
Futbol oynamak değil, rakibi oynatmamak üzerine kurulu anlayışla sahadaydılar. Buna biz de yardımcı olunca istediklerini aldılar, hepsi o…
Oyunun son bölümü dışında Samsunspor’u tanımakta zorlandık. Üç karşılaşmadır ne yaptığını bilen coşkulu futboldan eser yoktu. Sanki ilk kez yan yana oynuyormuş gibi pas ve pozisyon hataları yaptık.
Buna ‘rehavet’ demek için henüz erken olduğunu düşünüyorum. Lakin ligin başındayız.
Ntcham’ın oyun içinde yeterince sorumluluk almamasına da pek anlam veremedim. Ntcham’ın iyi olması takıma pozitif yansıyor. Kısaca; o iyi ise takım iyi…
Sözün özü dostlar, ortaya konan ‘rezil’ oyun da, bizi kahreden ‘rezil’ sonuç da, haftanın maceracısı Thomas Reis’a yazılır…
Umut ediyorum ki bu sonuç, silkelenip kendime gelmemize sebep olur.