Thomas Reis’ın önemli özelliklerinden biri de sanırım mütevazı olması.
Bugüne kadar ne ‘sivri’ açıklamasına şahit olduk, ne de iddialı bir söylemine. Adam tam anlamıyla tevazu örneği…
Oysa oynanan on bir karşılaşma sonrası karnesi göz kamaştırıyor. Onun dışında hangi teknik adam olsa Türkiye futbol kamuoyunu meşgul edecek iddialı açıklamalar yapardı. O iş Yüksel Yıldırım’da sanırım..!
O yapmadı, yapmıyor…
Reis, ısrarla gösteriş yerine sadeliği, iddialı olmak yerine alçak gönüllü davranmayı tercih ediyor.
Sezon başındaki açıklamaları ve koyduğu ligde kalma hedefi anlaşılabilir. Çünkü transfer yasaklı takımda çalışacaktı ve eldeki oyunculardan hangi verimi alacağı konusunda bilgisizdi. Buna Türkiye liglerini yeterince tanımadığını da eklemek gerekiyor tabii...
Oynadığın on bir karşılaşmadan; sekiz galibiyet bir beraberlikle yirmi beş puan topla, puan cetvelinin ikici sırasına otur, sonra çık “42 puan hedefimiz var; bu, ligde kalmak için belirlediğimiz bir hedef” açıklaması yap..!
Ne diyelim, darısı yerli teknik direktörlerin başına…
Dar kadro ile geniş kadronun mücadelesine sahne olacak Galatasaray karşılaşması ‘haftanın maçı’ etiketi taşıyordu. Lakin sadece bizim değil, ligin gidişatını etkileyecek öneme sahipti ve sonucu merakla bekleniyordu…
Karşılaşma ile ilgili kötüye ve çirkine dair çok şey var yazılabilecek ancak iyiye güzele odaklanmakta fayda var. Çünkü futbol kamuoyunun gündemi; Samsunspor….
Tüm ülke Samsunspor ve Thomas Reis mucizesini konuşuyor...
Son sözü yine Reis'e bırakalım. “Takımımın göstermiş olduğu performans ve oyuncularımla kesinlikle gurur duyuyorum"
Yüksel Yıldırım'ın açıklamalarına ve bazı oyuncularımıza sosyal medyada ciddi tepkiler var. Yıldırım ile olanları bir kenara bırakalım lakin o ayrı bir tartışma konusu. Ama oyuncularımızla ilgili olanların yersiz olduğunu düşünüyorum. Unutulmamalıdır ki; bu günlere bu oyuncular sayesinde geldik. Tüm oyuncularımızı gösterdikleri onurlu mücadelelerinden dolayı kutluyorum.